"dokunmayı" - Translation from Turkish to Arabic

    • لمس
        
    • لمسي
        
    • لمسه
        
    • لمسها
        
    • بلمس
        
    • ألمسك
        
    • للمسك
        
    • بلمسها
        
    • سيلمس
        
    • مداعبة
        
    • ملامستي
        
    Tabii ki, eğer insanlara dokunmayı sevmiyorsanız, bunu her zaman TED وان لم تكن من محبين لمس الآخرين .. يمكنني ببساطة أن اقوم بعملية تجميلية لأنفك المغرور
    Onlar pürüssüz yüzeylere dokunmayı sert yüzeylere tercih ederler. TED انهم يحبون لمس الأسطح الناعمة بدلاً من تلك الخشنة.
    Aramızda kalsın ama bunca yıldır bu meslekteyim hâlâ ölülere dokunmayı sevmem. Open Subtitles هل تعرف,بيني وبينك منذ ان كنت في هذا العمل مازلت لا احب لمس الجثث
    Ve bana dokunmayı bırak ve bana o çılgın bakışını at. Open Subtitles و توقف عن لمسي و عن النظر لي بهذه النظرة المجنونة
    Eğer yerinde olsaydım ona dokunmayı keserdim. Open Subtitles هيه .. من الأفضل أن تتوقفي عن لمسه أنت بذلك تجعلين وضعه أسوأ
    Bak Kate, yanmış ve kupkuru kesilmiş! Ona dokunmayı kesinlikle yasaklıyorum. Open Subtitles أنا أقول لك ، كيت ، 'التوا أحرقت والمجففة بعيدا ، وأنا بصراحة لا سمح صباحا من لمسها ،
    Kimse o Winchester'a dokunmayı düşünmedi bile. Open Subtitles لم يكن مسموحًا لأحد على الإطلاق بلمس هذه البن دقية
    ...fatura öderler , delirirler ve birbirlerine dokunmayı bırakırlar ! Open Subtitles يدفعون الثمن, و يتجننون ! و يتوقفون عن لمس بعضهما
    Hani, abisiyle takılmayı, çizgi film izlemeyi ve diliyle bir şeylere dokunmayı seven adamları bilir misiniz? Open Subtitles هل تعرفون ذلك الشخص الذي يحب التجول مع إخيه, يشهاد الكارتون ويحب لمس الأشياء بلسانه
    Evet o adam kesinlikle annelere dokunmayı bilmiyor. Open Subtitles أجل , هذا الرجل بالتأكيد سيء في لمس الأمهات
    Eğer ona dokunmayı aklından bile geçirirsen ellerini koparır sana yediririm. Open Subtitles وإذا كنت حتى التفكير لمس له . أقطع يديك . وإطعامهم لك.
    Bırak kızıma dokunmayı bunu düşünen olursa onu öldürürüm. Open Subtitles انس لمس ابنتي.. حتى لو فكرت في إيذاء ابنتي, سوف أقتلك.
    Özellikle de insan kaynaklarında kovulurken ağladığın ama yine de kendine dokunmayı becerdiğin sahneye. Open Subtitles خصوصاً ذلك المشهد الحزين مع لجنة الموارد البشرية عندما تتعرض للطرد وتبكي لكن لا تزال قادراً على لمس نفسك قليلاً.
    Tanrı size tampon kutusuna dokunmayı yasakladı çocuklar. Open Subtitles أتمنى أن لا يقدّر لكم الله على لمس صندوق الفوط الصحيه
    Bana böyle dokunmayı kes, seni pişman ederim. -işte orda dur ahbap. Open Subtitles استمر في لمسي هكذا وسوف ترجع مشوها هدئ من نفسك ياصديقي
    - Bana dokunma. dokunmayı kes. - Teşekkürler, Louise. Open Subtitles توقف عن لمسي , لاتلمسني شكرا لكِ لوي , شكرا لكِ لوي
    dokunmayı geçtim, burnunun yerini bulamıyordu. Open Subtitles ‫لم يتمكن من إيجاد أنفه حتى ‫ناهيك عن لمسه
    Ne zaman ona dokunmayı denesem, yaşlı imparatoriçe döverdi beni. Open Subtitles عندما أردت لمسها, امبراطورة عجوز ضربتنى
    Kimse bu kutuya dokunmayı dahi düşünemez. Open Subtitles لا أحد يفكّر بلمس هذا الصندوق.
    Elimi uzatıp... yalnızlığında sana dokunmayı ne kadar isterdim. Open Subtitles أحتاج كثيرا أن أصل إليكِ و ألمسك في وحدتك
    Bir gardiyana dokunmayı rapor etmek zorunda olduğumu bilmiyor musun? Open Subtitles ألا تعلم أنني سأبلغ عنك للمسك حارس؟
    "dokunmayı düşünmeyin bile!" Open Subtitles لا تفكروا بلمسها
    Bırakın kızıma dokunmayı bunu düşünen bile olursa onu öldürürüm. Open Subtitles من سيلمس ابنتي إذا فكر أ ي شخص في ذلك, سوف أقتله
    Pekala, cinsel organlara dokunmayı gündemden kaldıralım. Open Subtitles حسناً, إذا... إذا أعدنا مداعبة الأعضاء التناسلية مرّة أخرى إلى جدول العمل...
    Bana dokunmayı kesme lütfen, beyzbolcu adam. Open Subtitles " من فضلك ، لا تتوقف عن ملامستي ، أنه لاعب بيسبول "

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more