"dokusunda" - Translation from Turkish to Arabic

    • نسيج
        
    • النسيج
        
    • أنسجة
        
    • الأنسجة
        
    • بنسيج
        
    • انسجة
        
    • نسيجه
        
    Burada ağacın tabanında, bu parçacıkların bir dokusunda diğerinden daha fazla var, bu nedenle floem sapından gelen su, dengeyi sağlamak için ksileme emilir. TED هنا في قاعدة الشجرة، تزيد هذه الجسيمات في نسيج عن الآخر، فيتم امتصاص الماء من عصارة اللحاء إلى الخشب لتصحيح التوازن.
    Yerçekimi uzay - zaman dokusunda ortaya çıkan bükülmelerdir. Open Subtitles إنها اعوجاجات وأقواس فى نسيج الفضاء والزمان
    Çevre dokusunda bulduğumuz madde bu. Open Subtitles هل هذا كيمياؤكي؟ هذه المادة وجدت في النسيج المحيط
    Yerçekimsel etkinin yok olması, uzay dokusunda bir taşın suya atıldığında suyun yüzeyinde oluşturduğuna benzer, yayılan bir dalga hareketi oluşturacaktır. Open Subtitles الإضطراب الجذبى الناتج سيصنع موجة تنتقل خلال النسيج المكانى إلى حد كبير بنفس الطريقة التى تقوم بها حصاه
    Ayrıca ayağının deri dokusunda az miktarda hemoliz görülüyor... Open Subtitles لكنني أيضاً وجدت كميةً صغيرة من إنحلال الدم في أنسجة الأدمة لقدميه
    Mercanların en önemli partneri, aslında mercan hayvanlarının dokusunda yaşayan ufak mikroskobik deniz yosunlarıdır. Open Subtitles شركاء المرجان الأكثر أهمية طحلب مجهري صغير جدا الذي يعيش في الحقيقة داخل أكثر الأنسجة المرجانية
    Serumun istenmeyen yan etkileri vardı. Etkileri insan dokusunda görülmeye başladığında fark ettik. Open Subtitles كانت للمصل منتوج ثانوي غير متعمّد، اكتشفنا ذلك بعد أن تكونت بنسيج المعالج.
    Seeley, ön toksiloji sonuçları, çocuğun dokusunda yüksek seviyede ketamin olduğunu gösteriyor. Open Subtitles سيلي , النتائج الاولية لفحص السموم يظهر مستوى عالي من الكيتامين في انسجة الفتى
    - Ben de aynısını düşündüm bu yüzden ona izo-taraması yaptım ve dokusunda ses patlaması sonucu meydana gelen yaralanmalar olduğunu gördüm. Open Subtitles لذا، قمتُ بوضعه على الماسح الضوئي و نسيجه هنا يُظهِر تلف ملائم لتأثير الموجات الصوتية
    bir solucan deliği yaratabilmek için, uzayın dokusunda bir yırtık veya bir delik oluşturmalısınız. Open Subtitles لتخلق ثقب دودى, يجب أن تُمزِّق أو تقوم بشق ثقب فى نسيج الفضاء.
    Ama eğer uzayın dokusunda yırtık ve ayrılmalar varsa, bunların kozmik bir felakete yol açmasını engelleyen şey nedir? Open Subtitles لكن لو حدث هذا,ماالذى يمنع التمزق فى نسيج الفضاء من عمل كارثة كونية؟
    Unutulan sistik kanalın etrafındaki yara dokusunda iltihaplanma var. Open Subtitles أترين؟ لديها إلتهاب في نسيج الندبة حول بقايا قناة المرارة.
    Uzay-zaman dokusunda küçük bir yırtık. Open Subtitles ..شقٌّ صغير في نسيج الزمن ..لا بد أنه حدث عندما
    Daha sonra mide salgı bezleri ve bağırsak dokusunda hücre ölümü nedeniyle, şiddetli ishal, iç kanama ve su kaybı. Open Subtitles بعد ذلك يصحبه موت الخلايا في الأمعاء و النسيج المعوي إسهال كبير , ونزيف معوى , وفقدان بالمياه
    Hastanın kalp dokusunda sodyum kanalı düzensizliği var bu da ani ölüm riski doğuruyor. Open Subtitles مريضك لديه خلل في قناة الصوديوم في النسيج القلبي مما يجعله في خطرٍ للموت المفاجئ, ماذا لديه؟
    Kas dokusunda kırılma değil de yırtılma belirtisi var. Open Subtitles يُشير النسيج العضلي لعلامات تمزيق بدلاً من القطع،
    Deri dokusunda kalmış bir çeşit desen var. Open Subtitles هناك هناك نوع من النمط على ما تبقى من أنسجة الجلد
    Ölüm nedeni kesinlikle boğulma ama akciğer dokusunda kırmızı kan buldum. Open Subtitles الآن، سبب الوفاة هو الخنق بالتأكيد، ولكنني وجدت مشرق الدم الأحمر في أنسجة الرئة لها.
    Bir adamın kopuk kolunun dokusunda hayvan sakinleştiricinin ne işi var? Open Subtitles ماذا يفعل مهدّئ حيوانات في عيّنة أنسجة يدّ رجل مقطوعة؟
    Kırık kemikler var ama onları çevreleyen kas dokusunda kanama veya berelenme yok. Open Subtitles عظام مكسورة لكن لا دماء أو كدمات في الأنسجة العضلية حولها
    Hasarın şeklinde bakarak ve beyin dokusunda meydana gelen tahribatı göz önüne alarak buna neden olan şeyin metal ve sivri uçlu olduğunu söyleyebiliriz. Open Subtitles قياساً على شكل الإصابة, و حقيقة أن بعض الأنسجة الدماغية قد تمزقت يبدو أنهُ شيء معدني بحافة مُسننة
    Temelde, uzay-zaman dokusunda bir yırtık açtın hem de denetlenmemiş parçalarla, denetlenmeden. Open Subtitles لقد قطعت ثقب بنسيج المكان والوقت بعناصر محدوده وبلا إشراف
    Sarkoidoz da olabilir. Akciğer dokusunda herhangi bir şey yok. Open Subtitles قد يكون ورماً حبيبياً كان سلبياً بنسيج الرئة -
    Beyin dokusunda kuduz vektörü için adli tabip testi gerekiyor. Open Subtitles نحتاج الطبيب الشرعى ان يكشف عن داء الكلب فى انسجة المخ
    Sen nasıl opiate görmek Onun kas dokusunda toplanmış? Open Subtitles هل ترى كيف أن المخدر ينتشر في نسيجه العضلي؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more