"dokuyla" - Translation from Turkish to Arabic

    • النسيج
        
    • الأنسجة
        
    Tahta suyu emerek, etrafındaki dokuyla aynı yoğunluğa gelir. Open Subtitles الخشب يمتص الماء ويصبح بذات كثافة النسيج المحيط به
    Canlı dokuyla çalışma konusunda sıkınıtısı olan var mı? Open Subtitles والآن هل لدى أحدكم أي مشكلة في التعامل مع النسيج الحي؟
    Alt sol bacağının tamamı, sadece bacağının alt kısmındaki bu yumuşak dokuyla vücudunun geri kalanına bağlanıyor. Open Subtitles هذا النسيج الناعم فقط المتبقى من الجزء السفلى لساقه والذى يربط قدمه اليسرى ببقية جسده
    Patalojist kalan yumuşak dokuyla işi bitti mi? Open Subtitles هل يحتاج أخصاءي علم الأمراض أية وسائل أكثر للوصول إلى الأنسجة الرقيقة المتبقية؟
    Yumuşak dokuyla işim bitti, artık eti çıkarabilirsin. Open Subtitles حسناً، لقد إنتهيتُ من الأنسجة اللينة، حتى تتمكن من إزالة اللحم الآن.
    - O halde kurbanımızın karnını delen bu kurşun olmalı, sert dokuyla karşılaşınca parçalanmış, ve metal tozuna dönüşmüş. Open Subtitles لذا، هذه قامت بالنفاذ خلال لحم ضحيتنا ثم تهشمت عند الاصطدام مع الأنسجة الداخلية الكثيفة، مسببة المسحوق المعدني
    Gördüğünüz gibi dokuyla tekrar bütünleşir. TED وترون هناك، يتم إدماجها في النسيج.
    Bu dokuların burundan aşağı inen dokuyla buluşmaları gerekiyor. Open Subtitles ومن المفترض أن تلاقي النسيج - الذي ينحدر من الأنف
    Red-light bölgesinde stüdyomu kurdum ve takıntılı olarak kendimi tesisat borularıyla sarmaya başladım, ve bu dinamik dokuyla deriyi yeniden tanımlamanın bir yolunu buldum. TED أسست معمل تصويري في منطقة الـ الرد-لايت وغلّفت نفسي بشكلٍ جنوني بأنابيب مياه ، ووجدت طريقةً لإعادة تعريف الجلد وصنع ذلك النسيج الديناميكي.
    Merkezinde süngersi, sertleşebilir ve sıvıyla -- yani kanla -- dolu olup, aynı zamanda sert yapısal proteinler olan kolajen bakımından zengin bir dokuyla çevrili başka bir doku var. TED لديه فضاء مركزي من النسيج الاسفنجي المنتصب والمملؤ بالسائل -- الدم في هذه الحالة-- محاط بجدار من النسيج والغني ببروتين هيكلي صلب يُسمى "الكولاجين".
    Normal dokuyla psedokapsülü ayırmayı dene. Open Subtitles حاول التشريح ما بين الأنسجة الطبيعية والمتضررة
    Moshe Shapiro'nun tırnağındaki dokuyla DND örneklerini karşılaştırmada zorlanıyorduk. Open Subtitles ‫ليس لدينا سبب لنقوم ‫‫بطلب تحليل DNA لنقارن الأنسجة تحت
    Bu yüzden şu ana kadarki en büyük başarılar düz ya da içi boş yapılarla elde edildi- bu yüzden araştırmacılar kan damarlarını biyobaskılanmış dokuyla birleştirecek yollar geliştirmekle meşgul. TED وهذا يفسّـر أن النجاحات الكبرى حتى الآن تكون من خلال طباعة الهياكل مستوية السطح أو الهياكل الجــوفــاء... وهو ما دفع البـاحثين إلى العمل على تطوير الأســالـيب لدمـج أوعية دموية في الأنسجة المطبوعـة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more