"dokuz saat" - Translation from Turkish to Arabic

    • تسع ساعات
        
    • تسعة ساعات
        
    • لتسع ساعات
        
    • تسع ساعاتٍ
        
    • وتسعة ساعات
        
    Günde dokuz saat çalışmamı ama sekiz saatlik para almamı mı istiyorsun? Open Subtitles انت تريدنى ان اعمل لمدة تسع ساعات وتريد ان تحاسبن على ثمانية فقط؟
    Cesedi bulunduktan dokuz saat önce, saat sekizde ölmüş. Open Subtitles أوءكد الموت, من ثمانيه, الى تسع ساعات قبل اكتشاف الجسه.
    - Englehorn dokuz saat içinde yola çıkacak. - Ne olmuş yani? Bayan Darrow'u bulmalıyız. Open Subtitles إنجلهورن سيبحر بعد تسع ساعات يجب أن نجد أنسة دارو
    11.00'a kadar çalışırım. dokuz saat uyku. Open Subtitles أذاكر حتى الحادية عشر ثم أنام تسعة ساعات بعمق
    Tamam. Önümüzdeki dokuz saat boyunca doğum günün olmadığını biliyorum. Open Subtitles حسناً، اعلم انها ليست حفلة عيد ميلادك لتسع ساعات آخرى
    dokuz saat sonra adliye açıldığında birisi pikabın şasi numarasını araştırıyor olacak. Open Subtitles المحكمة تفتح بعد تسع ساعاتٍ من الآن أحدهم سيتصل بالشرطة على رقم السيارة بلوحة التفتيش خاصّتي؛
    Şirketin en büyük reklam kampanyasını sunmaya dokuz saat on bir dakika kaldı ama kafamda belli belirsiz bir fikir bile yok. Open Subtitles نمضي على هذا منذ تسع ساعات من أجل أكبر نشاط في تاريخ الشركة وليس لدي شئ صالح للتقديم
    Trafikle dokuz saat sürer. - Onu kontrol etmeye gidiyorum. Open Subtitles لقد مر لها تسع ساعات لها فى حركة المرور سوف أذهب اطمئنان عليها.
    Sadece bir saat demişti. dokuz saat oldu. Open Subtitles قال أنّه سيتغيّب لساعة لا غير، وقد مرّت تسع ساعات.
    Yoksa planlandığı gibi dokuz saat sonra idam edilecek. Open Subtitles أو أنه سيتم تنفيذ كما هو مخطط له في تسع ساعات.
    "Genel anestezi uygulamasından en çok dokuz saat öncesine kadar hastanın gıda almaması gerekir." Bu sözler tanıdık geliyor mu? Open Subtitles "يجب أن يمتنع المريض عن تناول الطعام بمدة لا تقل عن تسع ساعات قبل وضعها تحت التخدير الكلى، أيبدو ذلك مؤلوفاً؟"
    dokuz saat ve 23 dakika sonra benim olacaksın. Open Subtitles في تسع ساعات و 23 دقيقة... ... سوف تكون الألغام.
    "Seni seviyorum" ve "güle güle" dediğimden beri dokuz saat geçti. Open Subtitles "لقد كانت تسع ساعات منذ أن قلت "أحبك" "وداعاً
    İki adam bana saldırıp üzerime bomba koydular ve dokuz saat içinde bir banka soymalıyım. Open Subtitles -هجم عليّ شخصان,وقاموا بربط قنبلة على صدري -والان لدي أقل من تسع ساعات للسطو على مصرف ما
    Yaklaşık dokuz saat var. Open Subtitles يفصلنا حتّى ذلك الوقت قرابة تسع ساعات.
    Sekiz, dokuz saat. Open Subtitles ثمانية، تسع ساعات
    Şimdi de şu küçük şırfıntı günde dokuz saat bana patronluk taslıyor. Open Subtitles و الان العاهرة الصغيرة تتراسني لمدة تسعة ساعات من اليوم
    Anlamı dokuz saat kadar sonra, hepimiz havasızlıktan boğulacağız. Open Subtitles ذلك يعني أقل من تسعة ساعات قبل أن نختنق
    Anlamı dokuz saat kadar sonra, hepimiz havasızlıktan boğulacağız. Open Subtitles ذلك يعني أقل من تسعة ساعات قبل أن نختنق
    Köpekbalıklarının korkusundan dokuz saat boyunca yüzdüm. Open Subtitles لقد سبحت لتسع ساعات وأنا أخشى اسماك القرش
    Kayıtlarımız senin dokuz saat bağlı olduğunu söylüyor. Open Subtitles سجلاتنا تقول انك كنت على الشبكة لتسع ساعات
    dokuz saat, mini kanama yüzünden kendinden geçmek için fazla uzun bir süre. Open Subtitles تسع ساعاتٍ هي وقتٌ كثير للاستفاقة من سكتةٍ دقيقة
    - Bir hafta, dört gün, dokuz saat. Open Subtitles -أسبوع وأربعة أيام وتسعة ساعات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more