"dolabımı" - Translation from Turkish to Arabic

    • خزانتي
        
    • خزانة
        
    • خزانتَي
        
    • بخزانتي
        
    • خزانتى
        
    Ayrıca bir daha arkadaşlarına meydan okumaya kalkarsan dolabımı bu işten uzak tut. Open Subtitles والمرة القادمة التي تريدين تحدي أصدقائك لفعل أشياء غبية أبقي خزانتي خارج الأمر
    Sanırım gidip dolabımı boşaltabilirim. Tamam. Open Subtitles أعتقد أنني يجب أن أذهب و افرغ محتويات خزانتي
    dolabımı karıştırmışsın! Open Subtitles ذهبت إلى خزانتي أعني قصدت النظرالى داخلها عندما
    Ne zaman evden çıkmak üzere hazırsam, ne zaman banyo dolabımı açarsam, Ban deodorantını göreceksiniz. TED أي وقت أنا مستعد للذهاب، في أي وقت أفتح خزانة دوائي سترون مزيل عرق بان
    "Bakın, bu saçmalık yeter artık. dolabımı açamıyorum." Open Subtitles أنظر ، أنا لا أفهم ماذا أنتم تفعلون أنا لا أستطيع الدخول الى خزانتي
    sana benim yeni dolabımı göstermek için, benim yazı masamı, yeni bilgisayarımı.. Open Subtitles خزانتي الجديدة، مكتبي وجهاز الكمبيوتر الجديد
    Park yerimi ve dolabımı sen alabilirsin. Open Subtitles يمكنك أن تحصل على مكان سيارتي في الجراج و خزانتي
    Bu sabah dolabımı açtığımda, 11 yıldır her sabah orada olan, yeni yıkanmış, beyaz önlüğün yerinde bu duruyordu. Open Subtitles لا أدري عندما فتحت خزانتي هذا الصباح بدلاً من أجد البالطو الأبيض النظيف
    dolabımı bile kırdık ve geçirdiğimiz zamanının her anından zevk alıyorum. Open Subtitles أقصد، كسرنا خزانتي وأنا أستمتع بكل دقيقة منها
    Her neyse sabah dolabımı temizliyordum, aniden harika bir- Open Subtitles لذلك بينما أنا انظف خزانتي هذه الصباح بدر لـ ذهني فكرة رائعة
    - ...dolabımı arama hakkınız yok. - Öyle mi? Open Subtitles و ليس لديكم الحق في تفتيش خزانتي و لم ذلك ؟
    Babama söyle, dolabımı ne kadar tasarımcı ceketiyle doldurursa doldursun hiçbirini giymeyeceğim. Open Subtitles أخبر أبي أنه لا يهم كم من مصمم للملابس إختاره لأضع ملابسهم في خزانتي لن ألبس أي منهم
    Kız arkadaşı bundan ayrılmış, ve bu da üzüntüsünü yaşamak için benim içki dolabımı açmış. Open Subtitles يبدو إنّ خليلته قد تخلّتْ عنه فإقتحم خزانتي للكحول وأخذ .. يحتسي لينسى همومه
    Gidip dolabımı toparlamam lazım söyleyen de 33 yaşında. Open Subtitles يجب أن أفرغ خزانتي قالت ذلك و هي في الـ 33
    Sporu desteklemenin yanı sıra ayrıca dolabımı süsleyecek ve okulda şakalar yapacağım. Open Subtitles بالإضافة إلى تشجيع الرياضة سوف أقوم بتزيين خزانتي أيضًا وربما سأشارك في مقلب على المدرسة
    Belkide korktuğunuzu düşünmüştüm. Arkadaşlarımı sor, dolabımı aradı. Open Subtitles لأني أعتقد أنكم ستفزعون وتحققون مع أصدقائي وتفتشون خزانتي
    Haftalarca dolabımı kullanamadım çünkü kilitteki sürgü köşedeki evsiz adam gözleriyle bana bakıp yalnızca görmeyi hakeden birisi olduğuna dair bir ifade aradığında dudaklarıma koyduğum kilidi hatırlattı. TED لم أستطع استعمال خزانتي لأسابيع لأن لسان القفل ذكرني بالقفل الذي وضعته على شفتيّ حين نظر لي المشرد في الشارع بعينين تبحث فقط عن تأكيد أنه يستحق النظر إليه.
    Dün gece dolabımı... ... karıştırıyordum... Open Subtitles لقد كنت أبحث فى خزانة ملابسى الليلة الماضية
    Dün gece dolabımı... Open Subtitles لقد كنت أبحث فى خزانة ملابسى الليلة الماضية
    Hayatım boyunca kendi erzak dolabımı başkası işletmedi. Open Subtitles لم يسبق لي بعدم إدارة خزانة المؤن في حياتي
    dolabımı boşaltıyorum. Open Subtitles أنا كُنْتُ أَخلي خزانتَي.
    Darnelle, dolabımı karıştırdığını biliyorum. Open Subtitles دعيني وشأني أعلم بأنك تعبثين بخزانتي لن أذهب إلى أي مكان
    dolabımı temizlemem ve yeni aldığım dondurma makinesini denemem lazım. Open Subtitles يجب ان انظف خزانتى -نعم -لدى ماكينة الأيس الكريم، سأجربها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more