Çünkü dolabımdaki küçük, Chloe marka elbisenin etiketinde Rose'un ismi yazıyor. | Open Subtitles | لأنني لدي فستان مثير في خزانتي باسمِ روز في جميع أنحائه |
O zamandan beri kendi giysilerimi sıfırdan kendim yapıyorum, yani dolabımdaki her şey yegâne olarak benim. | TED | ومن وقتها وأنا أصمم وأخيّط ملابسي بنفسي لذلك كل شيء في خزانتي فريد من نوعه. |
Ayrıca benim dolabımdaki mezun öğrenciler posterlerinin aynısından .sende de var. | Open Subtitles | وتعجبك الدمية التي تعجبني حاملةعدةتألقالخريجات.. كالتي في خزانتي إنها دميتي ، أليس كذلك؟ |
Ve bana bunları dolabımdaki bir çantada tutmaktan daha iyi yolların olduğunu gösterdi. | Open Subtitles | ولقد أخبرني أنه بإمكاني فعل ما هو افضل من وضعها في خزانتي. |
dolabımdaki ceset, bu şekilde şekillenmiş olmalı. | Open Subtitles | كيف لهذا الجسم أن يتشكّل في حجرتي |
Ve bana bunları dolabımdaki bir çantada tutmaktan daha iyi yolların olduğunu gösterdi. | Open Subtitles | ولقد أخبرني أنه بإمكاني فعل ما هو افضل من وضعها في خزانتي. |
Kendi dolabımdaki eşyalara bile tutucu olmadan uzanamıyorum. | Open Subtitles | أعجز الوصول حتى للرف العلوي من خزانتي لولا مرقاة |
Olduğumdan daha planlı olmayı umduğum için kendimi geçtiğimiz Şubat'ta aldığıma ikna ettiğim dolabımdaki kardan adamlı ambalaj kağıtları mı yoksa? | Open Subtitles | ورق الهدايا في خزانتي المرسوم عليه رجل الثلج الذي أقنعت نفسي أني إشتريته في فبراير لأني تمنيت أن منظمة أكثر مما أظن؟ |
dolabımdaki kağıdın birinde "Vereceğim şey boğazına duracak, kaltak." yazıyordu. Bu yeni bir durum değil. | Open Subtitles | ملاحظات في خزانتي تقول " سأُعطيك شيئاً لتغُصّي به أيتها العاهرة " |
dolabımdaki şeyden korktuğumu babama söylediğimde, bana bir 45'lik verdi. | Open Subtitles | عندما أخبرت أبي أنني خائف من الشيء في خزانتي -لقد أعطاني مسدس عيار 45 |
dolabımdaki şey. | Open Subtitles | هذا الشئ في خزانتي |
dolabımdaki resimler gibi... | Open Subtitles | - مثل . لدي صور في خزانتي |
Hayır, Irene dolabımdaki iskeletlerden bahsederse Rose bebeği görmeme izin vermez. | Open Subtitles | ...لا، لأن (روز) لن تسمح ل بالإقتراب من الطفل إن ...أخبرتها (آيرين) عن الهياكل العظمية في خزانتي |
dolabımdaki iskelet. | Open Subtitles | الهيكل العظمي في حجرتي. |