"dolanırken" - Translation from Turkish to Arabic

    • تتجول
        
    • يتجول
        
    • تجول
        
    Sonra, keseleri pantolonunuzun içine sokacaksınız... dışarıda dolanırken de... bu ipleri çekerek keseleri boşaltacaksınız. Open Subtitles ثم , ترتديهم داخل سروالك تتجول فى ساحة السجن حيث تسحب هذه الخيوط في جيوبِك
    Geçen Ağustos bir markette dolanırken bulundu. Open Subtitles في أغسطس الماضي، وجدت تتجول . بالقرب من السوق
    Onu Atlantis'te dolanırken buldum, kaybolmuş görünüyordu. Open Subtitles وَجدتُها تتجول بأتلانتيس تبحث عن شيء مفقود
    Profesörü ormanda çıplak dolanırken bir düşünsene. Open Subtitles هل بأمكانك تصور البروفيسور يتجول في الغابة عاريا ؟
    Çocukları kafayı yemiş, doğduğu haliyle etrafta dolanırken. Open Subtitles طفلهم، ضُرب وهو يتجول بالخارج ببدلة عيد ميلاده؟
    Onunla dolanırken yanında değilmiş gibi davranmaya çalışıyordu ama ben onu görüyordum. Open Subtitles لقد تجول في الأرجاء محاولاً التظاهر بأنه لم يتأذى لكنني استطعت رؤية ذلك
    Komşu arazilerden birinde dolanırken avcı bir turist haklamış! Open Subtitles لقد تجول إلى الأراضي المجاورة... حيث نال منه أحد الضيوف التجاريين
    Sen sokakta arkadaşlarınla dolanırken burada çalışanlarım darp ediliyor. Open Subtitles بينما تتجول في الشوارع مع أصدقائك، تتعرض جماعتي هنا للأذى.
    Sen yabani orospunla dolanırken unutmuş olabilirsin ama ben unutmadım. Open Subtitles ربما نسيت هذا الأمر وأنت تتجول مع عاهرتك الهمجية ولكنني لم أنسى ...
    Onu yeni çıkan ormanda dolanırken buldum. Open Subtitles عثرت عليها تتجول في الغابة الجديدة
    Hikayeye göre Descartes kraliyet bahçesinde dolanırken bir çeşme görür. Open Subtitles تقول القصة أن دريكارت كان يتجول في الحدائق الملكية
    Sorguya çekmeden önce misafirhanede dolanırken buldum. Open Subtitles رأيته يتجول حول غرفة الضيوف قبل الاستجواب
    Sıcak çarpmış bir şekilde etrafta dolanırken buldum bu küçük elemanı. Open Subtitles عثرت على هذا الكلب الصغير يتجول في الأرجاء مع علامات من ضربة شمس
    Otoparkın arka tarafında dolanırken gördüm. Open Subtitles رأيت هذا الشخص يتجول هنا ويعود إلى مواقف السيارات
    Onu otobanda başıboş dolanırken bulduk. Open Subtitles وجدناه على الطريق السريع يتجول

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more