Siyahi kızların oransız olarak okullardan uzaklaştırıldıkları bir krizin içindeyiz. Okulun güvenliğine karşı muhtemel bir tehdit olmalarından dolayı değil; okulları, genellikle ceza ve ötekileştirme mekanı olarak deneyimlediklerinden dolayı. | TED | نعيش كارثة حيث الفتيات السوداوات يدُفعن بشكلٍ غير ملائم بعيدًا عن المدارس، ليس بسبب تهديد وشيك تواجهنه بالذهاب بأمان إلى المدرسة، ولكن بسبب أنهن يجدن المدارس كثيرًا كمكان للعقاب والتهميش. |
1- İdeoloji ya da inançtan dolayı değil, ait olmak istedikleri için aşırıcılardan oldular. | TED | أولًا، أصبحوا متطرفين لأنهم أرادوا الانتماء، ليس بسبب المذهب أو العقيدة. |
Senden çok hoşlanıyorum. Fakat birlikte olamayız, ama bu düşündüğün nedenden dolayı değil | Open Subtitles | انا معجبة بك، ولكن لا يمكننا ان نكون مع بعض، ليس للسبب الذي تعتقده |
Ama düşündüğün sebepten dolayı değil, onu yenemediğim için değil. | Open Subtitles | لكن ليس للسبب الذي تعتقده ليس لأنني لم أهزمه |
Gerçekten de alçak bir gündü, ama Pearl Harbour'a yapılan sözüm ona süpriz saldırıdan dolayı değil. | Open Subtitles | لكن لَيسَ بسبب المزعومينِ الهجوم المفاجئ على بيرل هاربور. بعد 60 سنةِ لصعود المعلوماتِ |
Gerçekten de alçak bir gündü, ama Pearl Harbour'a yapılan sözüm ona sürpriz saldırıdan dolayı değil. | Open Subtitles | يوم مِنْ العارِ حقاً لكن لَيسَ بسبب الهجوم المفاجئِ ِالمزعومِ على بيرل هاربور |
Sadece bu akvaryuma tıkılıp kalmaktan dolayı değil, memeleri çok fazla arzuluyorum. | Open Subtitles | ليس بسبب احتجازي في هذه الزنزانة اللعينة يا رجل، إنني أتوق لبعض الأثداء |
Senden hoşlanmadığımdan veya geçen gece seninle çok iyi vakit geçirmediğimden dolayı değil. | Open Subtitles | إنه ليس بسبب أنك لا تعجبني. أو لأنني لم أقضي وقتاً ممتعاً حقاً معك تلك الليلة. |
Ve senin sağcı düşüncenden dolayı değil. | Open Subtitles | و بالتاكيد طبعا ليس بسبب توجاهتك اليمينيه |
Yalnızca cenaze masraflarından dolayı değil çok sevdiği dostunu kaybetmişti. | Open Subtitles | ليس بسبب تكاليف الجنازة وإنما لخسارته أعز أصدقائـه |
'Irk veya dinden dolayı değil... '... ama hepimiz insan olduğumuz için... '... ve insanı boyutunu anlıyoruz. | Open Subtitles | ليس بسبب الجنس أو الدين لكن لأن في الأساس كلنا بشر ونتفهم القدر الأنساني |
Ama bu düşündüğün şeyden dolayı değil.. | Open Subtitles | كلا, لكن هذا ليس للسبب الذي تعتقدينه |
Evet ama düşündüğün şeyden dolayı değil. | Open Subtitles | نعم ، ولكن ليس للسبب الذي تظنه |
Ancak herkesin düşündüğü şeyden dolayı değil. | Open Subtitles | لكن ليس للسبب الذي يظنه الجميع. |
Ama bu senin düşündüğün sebepten dolayı değil. | Open Subtitles | لكنه ليس للسبب الذي تفكر به |
Sandığı sebepten dolayı değil. | Open Subtitles | ليس للسبب الذي تعتقده |
Sana Uzaklara At Süren diyorum, bu yalnızca senin muhteşem yarışların ve harika atından dolayı değil, ayrıca sen kendisinden de uzaklaşan ve ait olduğun yere bakmak istemeyen birisin. | Open Subtitles | أناديك أيها الراكب البعيد ، لَيسَ بسبب سباقاتك العظيمة ومهركَ الرفيع ، لأنك واحد قد جرى بعيداً مِنْنفسه،وتمنىأَنْلايشاهدَبيتا. |
Sana Uzun Binici derim. Bu bindiğin attan ya da kazandığın yarışlardan dolayı değil. | Open Subtitles | أناديك أيها الراكب البعيد ، لَيسَ بسبب سباقاتك العظيمة ومهركَ الرفيع ، |