"doldurduk" - Translation from Turkish to Arabic

    • ملأنا
        
    • ملئت
        
    • وملأنا
        
    • ممتلئين
        
    • نملئ
        
    • قمنا بملئ
        
    • حشوناه
        
    Doktor ziyaretlerinin yanısıra Maw Maw dengeli bir diet yapabilsin diye dolabı her çeşit meyve ve sebzeyle doldurduk. Open Subtitles لذا من اجل زيارة الطبيب فقط ملأنا الثلاجة بكل انواع الفاكهة والخضروات حتى تحصل ماو ماو على حمية متوانه
    Eksiği harika bir şeyle doldurduk ama bu yeterli değil. TED ملأنا الفراغ بنشاطات رائعة لكن ذلك لا يكفي.
    Başkasının sırasını almak istemem. - Formu da daha yeni doldurduk zaten. Open Subtitles لا أريد أن أتجاوز الدور لهذا ملئت الإستمارة
    Ve kafatası boşluğunu, bir jelatinsi cisimle doldurduk. Open Subtitles وملأنا تجويف الجمجمة بنسيج هلامي
    Hayır, daha yeni benzin doldurduk. Open Subtitles لا نحن ممتلئين تواً
    - Hepsini torbaya koyduk... - Hepsini torbaya doldurduk... Open Subtitles -نضعهم في الصندوق نملئ الصندوق -
    Ve kısacası, sekiz ay sonra Chicago Kültür Merkezi'nin 280 metrekarelik galerisini doldurduk. TED ولإختصار القصة الطولية، بعد ثمانية أشهر لاحقاً قمنا بملئ مركز شيكاغو الثقافي المعرض بمساحة 3000 قدماً مربعة.
    Bu, mezuniyet töreni botu. Ben, Dave ve Greg, kafeteryadaki artıkları torbalara doldurduk. Open Subtitles أنا, (دايف), و (غريغ) حشوناه ببقايا طعام المطعم و أكياس البلاستك
    Büyük gün geldiğinde buzdolabını süt ve taze meyvelerle doldurduk ve aileyle buluşmak için havaalanına gittik. TED حين أتى اليوم الكبير ملأنا ثلاجتهم بالحليب والفاكهة الطازجة واتجهنا إلى المطار لمقابلة العائلة
    Bildiri doldurduk, federallere takılmadı. Open Subtitles لقد ملأنا القائمة , الفيدراليون لم يصلوا إليها.
    Genlerdeki boşlukları hep başka hayvan DNA'larıyla doldurduk. Open Subtitles فقد ملأنا على الدوام الفجوات في الجينوم بالحمض النووي لحيوانات أخرى
    Evet, sayın yargıç. Formlarımız burada, hepsini doldurduk. Open Subtitles أجل سيدتي , و قد ملأنا الأوراق
    Bu evi ne ile doldurduk biliyor musun? Open Subtitles أتعلم بما ملأنا المنزل به ؟
    Ve bu hücreyi de onun kişisel şifreleri ile doldurduk. Open Subtitles وقد ملأنا هذه الزنزانة بمادة الـ"كريبونايت" خاصته. (تعني المادة التي تضعف قواه)
    İşimiz bittiğinde içkinin yerine şişelere su doldurduk. Open Subtitles .. لقد ملئت زجاجات الخمر بالماء هل تدعوني أكمل؟
    Havuzu diyet kolayla doldurduk, biraz da rom-- ama çoğunlukla diyet kola. Open Subtitles " حسنا , لقد ملئت هذا المسبح بمجموعة من " العاصمة وقليلا من الخمر , لكنه من العاصمة ايضا
    - Çalışıyorlar. Depolarını bile doldurduk. Open Subtitles إنها تعمل , بل وملأنا الخزانات
    Bay Brooder bir gölet buldu, biz de mataralarınızı doldurduk. Open Subtitles سيد (برودر) عثر على بركة وملأنا حافظات المياة الخاصة بك
    Formu doldurduk. Open Subtitles كلنا ممتلئين
    - Boşlukları doldurduk. Open Subtitles نملئ أوقات فراغنا
    Depoyu doldurduk. Niye bekliyoruz? Open Subtitles لقد قمنا بملئ الوقود لماذا مازلنا نتسكع هنا ؟
    Şimdi gerçek bir kediye zarar vermek istemediğimizden gördüğünüz ayı vücudunu aldık balistik jelle doldurduk buharlı topla ateşledik ve ondan geriye kalanların dağılım grafiğini çıkardık. Open Subtitles لم نرِد أن نؤذى قطّا حقيقيّاً، لذا فقد أحضرنا هذا الهيكل من لعبة (إبنى دُبّاً)، حشوناه بجيل قابل للإنفجار، و أطلقناه من ماسورة طولها 20 قدم لمدفع بخارى! و صنعنا رسماً بيانياً عشوائيّاً للبقايا، بويييااااا!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more