"doldurmak için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لملء
        
    • لتملأ
        
    • لملأ
        
    • لإعادة التحميل
        
    • لتحميله
        
    • ليملأ
        
    • لتعبئة
        
    • لتملىء
        
    • لملئ
        
    Evet ama sirenler çalınca küvet ve lavaboları doldurmak için yeterli zaman olmayabilir. Open Subtitles لكن عندما يطلقون صفارات الإنذار، فلن يكون لدينا وقت لملء الحوض و المغسل
    Şöyle bir düşünün sırf boş çantayı taşla doldurmak için 450 metre tırmanmak nasıl bir delilik? TED تخيلوا لثانية كم هو مثير للسخرية أن تتسلق 1500 قدم من جدار ما فقط لملء حقيبة ظهر بالصخور.
    Bu saçmalıklarla kafanı doldurmak için çok büyümedin mi? Open Subtitles لقد كبرت نوعا ما لتملأ رأسك بتلك التفاهات
    İşte olay hayatındaki boşluğu doldurmak için içkiye ihtiyacın olmamasında cereyan ediyor. Open Subtitles ولكنّ ذلك بسبب أنّنا لسنا بحاجة للكحول لملأ الفجوة الفارغة في حياتك
    Ateş etmek için ileri it, doldurmak için çek. Open Subtitles ادفعوهم إلى الأمام لإطلاق النار، واسحبوهم للخلف لإعادة التحميل
    doldurmak için... şuradaki sarı düğmeye basman gerek. Open Subtitles يجب أن تضغط ذلك الزرّ الأصفر لتحميله
    Peki vampir inini gün ışığıyla doldurmak için ışık dağıtıcıyı hangi köşeye yerleştirmelisin? TED لذا، في أي زواية عليك تثبيت الموزع ليملأ وكر مصاصي الدماء بضوء الشمس؟
    İnsanlığımızı reddettiğimizde, içimizde bir boşluk hissi yaratır ve bizler de o boşluğu doldurmak için, kendimizi toparlamanın yollarını ararız. TED وعندما نُنكر انسانيّتنا، نشعر بفراغٍ داخليّ، باحثين عن طرقٍ للمداواة الذاتيّة لملء الفراغ.
    Rahipler midelerini doldurmak için eve üşüştü. Open Subtitles وجاء الكثير من الكهنة إلى المنزل لملء بطونهم
    Filmde, dizideki boşlukları doldurmak için kurbağa DNA'sı kullanıldığı söylenmişti. Open Subtitles الفيلم قال أنهم إستعملوا "د.ن.أ" الضفدعة "لملء فجوات جديلة ال"د.ن.أ
    Bu da silahı boşalttığı ve sonra tekrar doldurmak için durduğu ve böylelikle her ikisine de tekrar ateş edildiği anlamına geliyor. Open Subtitles معنى ذلك أنه أطلق النار حتى أفرغ المسدس ثم توقف لملء المسدس حتى يتمكن من ضربهما مرة أخرى
    Ama şüphe yok ki, başka biri yine önce çıkacaktır boşluğu doldurmak için. Open Subtitles لكن بدون شك، شخص آخرسيحل محله لملء الفراغ
    JJ Riley'nin boşluğu doldurmak için 48 saatten az bir vakti vardı ve aslında Frank Campana'ya güvenmek zorunda kaldı. Open Subtitles كان لدى جاي جاي رايلي أقل من 48 ساعة ليحضر أحداً لملء النقص. لذا كان عليه أن يلجأ إلى فرانك كامبانا.
    Godric, formları doldurmak için suitime gel. Open Subtitles غودريك ، تعال إلى جناحي لتملأ الاستمارات
    Ancak yeni yaşam formları, Permiyan soykırımından geriye kalan boşlukları doldurmak için yavaş yavaş evrimleşti. Open Subtitles لكن أشكال حياة جديدة تطورت ببطأ لتملأ الفجوات التي خلفتها مجزرة العصر البرمي.
    Bu tür tehlikelerle karşı karşıya kalan pikalar kilerlerini doldurmak için her zaman güvenli yollar ararlar. Open Subtitles بمواجهتها لتلك الأخطار، فإنها تراقب دائمًا الممرّات الأأمن لتملأ مخزوناتها
    İçimdeki boşluğu doldurmak için onu kullanmak istemedim. Open Subtitles لم أرغب في استخدامه لملأ كل ما بداخلي من خواء
    Ama çok büyükler. Yani, çerçeveyi doldurmak için daha fazla metal lazım. Open Subtitles ولكن حجمهم كبير جداً ، أعنى أننا سنحتاج للمزيد من المعدن لملأ الإطار
    Sonra aradım, beni tebrik ettiler, ...bir kaç vergi formu doldurmak için, bir kaç kişi göndereceklerini söylediler. Open Subtitles ... فإتصلت بهم ورحبوا بيّ كثيراً ... وقالوا أنهم سيرسلون ليّ بعض الأشخاص ... لملأ بعض إستمارات الضرائب
    - Umarım doldurmak için şansım olur. Open Subtitles على إفتراض بانه لدي وقت لإعادة التحميل
    doldurmak için... şuradaki sarı düğmeye basman gerek. Open Subtitles يجب أن تضغط ذلك الزرّ الأصفر لتحميله
    Örneğin, bir gün, ustası ondan, bir kazanı doldurmak için su taşımasını istediğinde, aklına parlak bir fikir gelir kendi yerine suyu taşıyacak bir süpürgeye can vermek... Open Subtitles ذات يوم مثلاً عندما طلب منه .... أستاذه ، أن يحمل الماء ليملأ المرجل تولدت لديه فكرة رائعة
    Bunu doldurmak için kaç tane termometre kırdım biliyor musun? Open Subtitles هل تعلم كم عدد مقياس حراري أضطررت لكسره لتعبئة هذا
    Bu sanki gökyüzünün her yerini silahlarla doldurmak için dünya çapında hamle yapacak çift işlevli fırlatma aracı. Open Subtitles هذه الواحدة تبدو كأنها مركبة ذات غرضين ستثير رغبة عالمية لتملىء السماء بالأسلحة
    Bu yüzden lütfen şu seks anketlerini doldurmak için zaman ayırın. Open Subtitles لذلك، من فضلكم، خذوا من الوقت ماشئتم لملئ إستبيانات الجنس هذه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more