| domatesleri oradan ayırtabilir misin, lütfen? | Open Subtitles | رجاءً، هل تَزيلين هذه الطماطم من على السلطة؟ |
| Hasi, şimdi ellerimizi kaseye sokacağız ve domatesleri ezmeye başlayacağız. | Open Subtitles | تعال، سنضع أيدينا في هذا الوعاء ونبدأ بسحق الطماطم. |
| Tek yaptığımız uzay domatesleri yetiştirmek ve Mir'i sabote etmekti. | Open Subtitles | كل ما قمنا به هو زرع بعض الطماطم في الفضاء و تخريب القمر الصناعي الروسي |
| Bunlar kardeşin Joanie'nin domatesleri yani teknik olarak, Joanie'nin yemeğiyle oynuyorum. | Open Subtitles | إنها طماطم أختك لذا تقنياً إنني ألعب بطعام أختك |
| Ama domatesleri Don Carini'yle beraber ektiniz, değil mi? | Open Subtitles | لكن هذه الطماطم خاصة بك مع دون كاريني أليس كذلك ؟ |
| Bunların pişirilmiş Meksika domatesleri olduğunu görebiliyorsun. | Open Subtitles | يمكنك أن تعرف بأنها يخنة الطماطم المكسيكية |
| Salatalara baskın yaptık ama ama Heirloom domatesleri bizi zorladı. | Open Subtitles | نريد وجود معادن بالسلطة ولكن الطماطم قل منسوبه |
| Meg domatesleri ziyan etme. Keskin bir bıçak al. | Open Subtitles | ميج، لا تقتل الطماطم خذ سكينة حادة اكثر. |
| domatesleri fesleğeni, keklikotunu kendi ellerimle seçiyorum. | Open Subtitles | أشتري الطماطم بنفسي و أشتري الريحان و التوابل |
| Şey bilirsin, genelde domatesleri üç parçadan daha fazlasına kesersin. | Open Subtitles | أتعلمين، في الغالب يجب قطع الطماطم إلى أكثر من ثلاثة أجزاء |
| Tıpkı benim gibi salatasından domatesleri ayıklıyor. | Open Subtitles | كما أنه يخرج الطماطم من صحن سلطته تماماً مثلي |
| Bugün, yetiştirdiğim domatesleri yiyen sincabı sonunda öldüreceğim. | Open Subtitles | اليوم أخيرا سوف أقتل ذلك السنجاب الذي يأكل حبات الطماطم خاصتنا |
| Domates yetiştiricileri artık yabanarısı kolonilerini domatesleri döllemek için seraların içine yerleştiriyor. Çünkü doğal yollardan yapıldığında çok daha etkili bir polenleme elde ediyorlar. Domatesler de daha kaliteli oluyor. | TED | اليوم يضع مزارعي الطماطم مستعمرات للنحل الطنان داخل الدَّفِيئَة لتلقيح الطماطم لأنهم يحصلون على نسبة تلقيح أفضل من الطريقة الطبيعية كما يحصلون على نوعية طماطم أفضل. |
| Şöyle derim: "Bu domatesleri yetiştiren çiftçiye, onları markete taşıyan kamyon sürücüsüne ve kasadan geçiren kasiyere teşekkür etmek isterim." | TED | أقول: "أشكر الفلاح الذي زرع هذه الطماطم، وسائق الشاحنة الذي نقل الطماطم إلى المتجر، والمحاسب الذي جرد عدد الطماطم." |
| domatesleri, kuzeyde yetiştiriyor. | Open Subtitles | يقوم بزراعة الطماطم في الجهة الشمالية |
| - Hoşçakal. - Tüm domatesleri doğradın mı? | Open Subtitles | ـ إلى اللقاء ـ هل قطعتِ كل الطماطم ؟ |
| Tahtadan şiş yapıp, domatesleri geçirdim. | Open Subtitles | وصنعت سيخاً خشبياً ووضعت الطماطم عليه |
| Aidan, domatesleri aldım ama paramın bir daire almaya yeteceğini sanmam. | Open Subtitles | -لم لا؟ لقد دفعت ثمن طماطم للتو لا أظن بإمكاني شراء شقة |
| Sekiz yıllık domatesleri yiyorsun. | Open Subtitles | انك تأكل طماطم يعود عمرها لثمانية أعوام |
| Annem domatesleri hep bahçesinde yetiştirirdi. | Open Subtitles | كانت تستخدمُ البندورة حديقتِنا دائماً |
| Beni yanlış anlamayın, balıkları ve domatesleri severim, ama bu biraz tüyler ürpertici. | TED | لاتفهموني بصورة خاطئة .. انا احب الاسماك والطماطم .. ولكن فعل ذلك .. يبدو لي مثيراً للغثيان |