"donanım" - Translation from Turkish to Arabic

    • المعدات
        
    • أجهزة
        
    • الأجهزة
        
    • الأدوات
        
    • العتاد
        
    • التجهيزات
        
    • معدات
        
    • البرمجية
        
    • والبرمجيات
        
    • الصلبة
        
    Şu donanım fonuna ulaşmanın bir yolunu bulsak iyi olur. Open Subtitles علينا حقًا أن نجد طريقة للحصول على تمويل تلك المعدات
    Projenin başka elemanları da açık, donanım Creative Commons (Ç.N: Yaratıcı Ortaklık) lisansıyla paylaşıldı. TED فالعناصر المختلفة للمشروع كلها مفتوحة المصدر لذا تم إصدار المعدات مع ترخيص المشاع الإبداعي.
    Tipik donanım uzmanı. - Bu iş için genç değil mi? Open Subtitles ـ إنه إختصاصي أجهزة حاسوب ـ أليس صغيراً على فعل هذا؟
    Alman Hükümeti, kaçan esir subayları yakalamak için... çok fazla vakit, enerji, insan gücü ve donanım... harcamak zorunda bırakıldı. Open Subtitles الجيش أجبر على قضاء وقت كبير جداً طاقة , قوة بشرية و أجهزة بمطاردة سجناء الحرب الهاربين
    Ve yerel finansman, donanım projelerini destekleyen ekosistemin bir parçası değil. TED والتمويل المحلي ليس جزء من التنظيم البيئي الذي يدعم منتجات الأجهزة.
    Muhtemelen en iyi mekan Home Depot ya da bir donanım mağazasıdır. Open Subtitles في رأيي أفضل مكان هو متجر الأدوات المنزلية أو أي متجر للأشياء الصلبة
    Bu kişiler normalde arka odada ya da bodrumda çalışan donanım servis sağlayıcıları, fakat yazılım stratejistleri katına yükseltilmeleri gerekiyor. TED هي عادة غرف خلفية أو قبو مزودي خدمات العتاد الصلب، لكنها تحتاج إلى أن ترتقي إلى استراتيجيات البرمجيات.
    2003'te Kaddafi Libya'nın gönüllü olarak tüm materyal, donanım ve programları ortadan kaldıracağını açıkladı ama ellerinde hâlâ bir şeyler var. Open Subtitles عام 2003 أعلن القذافي أن ليبيا ستقوم تطوعياً بالتخلص من المواد التجهيزات و البرامج لكنها ما زالت بحوزتهم
    Bağışlanmış her çeşit donanım gördük. TED رأينا جميع الأنواع من المعدات المتبرع بها.
    Görüldü ki donanım yeterli hıza ulaştığında ve algoritmaların zekâsı keskinleştiğinde kaba kuvvet satrancı ezip geçebiliyordu. TED تبين أن الشطرنج يمكن أن يُحطم بقوة غاشمة، بمجرد تسريع المعدات بدرجة كافية وكون الحلول الحسابية ذكية كفاية.
    Ambarda uygulama odası var. Tüm donanım bulunuyor. Open Subtitles لديّ غرفة التدريبات في الحظيرة، لديّ المعدات كلها..
    Ne dersiniz kendimize şöyle doğru düzgün bir donanım kuralım? Size beş yıllık bir anlaşma teklif ediyorum-- sen de dahil. Bırak şunu , lütfen. Open Subtitles نحتاج الي بعض المعدات الحقيقية امضوا معي, تحصلون علي المعدات
    Alman Hükümeti, kaçan esir subayları yakalamak için... çok fazla vakit, enerji, insan gücü ve donanım... harcamak zorunda bırakıldı. Open Subtitles الجيش أجبر على قضاء وقت كبير جداً طاقة , قوة بشرية و أجهزة بمطاردة سجناء الحرب الهاربين
    Altı ay öncesinin bilgisayar raporlarını karşılaştırdım da ordu donanım eşya bazlı yani. Open Subtitles مالذي جعلكِ تنتبهين لها؟ تفحصتُ تقارير الجرائم، للأشهر الستة المنقضية، بحثاً عن أجهزة للجيش
    roketin kendisinde bir donanım sorunu var ya da bir yazılım hatası arızaya neden oluyor. Open Subtitles إما أن تكون علة في أجهزة الصاروخ نفسه، أو علة في الترميز
    Bunun da üstüne takılabilen donanım eklediğinizde insan evriminin bir sonraki canlanışına bakmış oluyorsunuz. TED حيث أنها عندما تربط ذلك مع الأجهزة المناسبة، فأنت تنظر على تجسيد التطور البشري.
    Biz açık donanım teknolojisi ile dünyayı nasıl daha iyi yapabileceğimizin limitlerini araştırıyoruz. TED نحن نستكشف حدود ما يمكننا القيام به لجعل كل العالم أفضل مع تكنولوجيا الأجهزة المفتوحة.
    Doğru donanım olmadan onları konuslandıramazsınız. Open Subtitles ولا أستطيع ان أضعهم على الأرض بدون الأدوات الصحيحه
    Bir çanta dolusu cinsel donanım getirmişti. Open Subtitles لقد جعلتني اجهز حقيبة من الأدوات الجنسية
    Bizim umudumuz açık bilgisayar donanım sistemi teknolojisini okyanuslarımızı daha iyi anlamak ve korumak için kullanmak. TED أملنا أن نستخدم تقنية العتاد المفتوح لنفهم ونحمي محيطاتنا بشكل أحسن.
    Basın şu anda donanım hatasından bahsediyoruz. Open Subtitles الإعلام يتحدث الأن عن فشل التجهيزات
    Sanatla yeniden değerlendirilen şey, tıbbi bir donanım. TED إنها معدات طبية أُعيد توظيفها كقطع فنية.
    Bu, nükleer güç hizmetini uzaktan kumanda edebilen, donanım ve yazılımın bir birleşimidir. Open Subtitles إنه مزيج من البرامج والقطع البرمجية التي يمكن من خلالها التحكم في المفاعلات النووية عن بعد
    Bu icatla beraber ilk kez yazılım ve donanım fikirleri kafalarda filizlenmeye başlamıştı. TED الفكرة الكلية للأجزاء الصلبة والبرمجيات أصبحت ممكنة للتفكير بها لأول مرة مع هذا الاختراع.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more