"dostça bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • ودية
        
    • من صديق
        
    • ودّية
        
    • ودي
        
    • ودّي
        
    Sakin ol! Önünde sonunda, iş arkadaşlarınla dostça bir golf oyunu. Open Subtitles حسناً ,اهدأ أنها مجرد مباراة جولف ودية مع أصداء من العمل
    Sana dostça bir tavsiyede bulunmama izin verirsen, bunu şimdi özel olarak yap, daha haysiyetli bir biçimde. Open Subtitles إذا سمحتى لى أن أسدى لك نصيحة ودية ، افعلى ذلك الآن فى خصوصية إنه أكثر كرامة
    Trende dostça bir poker oyunu olduğunu duydum. Bilginiz var mı? Open Subtitles سمعت أن ثمة لعبة بوكر ودية على هذا القطار , هل تعرف عنها شيئاً
    dostça bir uyarı Ne yaptığını bilen insanlarla geri döneceğim. Open Subtitles تحذير من صديق سأعود مع أناس يعرفون ما يفعلون
    Hayır. Tam tersine, bu bence dostça bir mesaj. Open Subtitles لا، في الواقع، أعتقد أن هذه" "رسالة ودّية
    Bunun sadece dostça bir toplantı olduğunun farkındayım, ancak gezegenimin liderleri adına, bazı düşüncelerini değerlendirmen amacıyla sana sunmam gerekiyor. Open Subtitles أدرك أن هذا مجرد اجتماع ودي ولكن نيابة عن قادة كوكبنا.. طلب مني أن أنقل إليكم بضعة أفكار للتفكير بها
    Baştaki isteksizlik daha sonra espritüel hareketlerle rahatlayacak ve tabiki, daha sonra dostça bir akşam yemeği davetine hayır diyemeyecek. Open Subtitles وما أن يزول الحرج، ببعض المرح اللعوب، والذي تعجز هي عن مقاومته، يتم تقديم دعوة إلى عشاء ودّي.
    Etrafında insanların toplanıp gülüştüğü bu dilek pınarı ona dostça bir hareketle dokunan kadınla aynı evrensel masumiyeti paylaşıyor. Open Subtitles حيث يضحك الناس حول نافورة النّذر المرأة التي لمَستها بطريقة ودية تشارك في نفس براءة الكون
    Bugün öğle tatilinde depo çalışanlarıyla küçük dostça bir basketbol maçı yapacağız. Open Subtitles اليوم بوقت الغداء سنلاعب رجال المخزن مباراة كرة سلة ودية
    Tamam, dinleyin, bu sadece dostça bir maç olacak, tamam mı? Open Subtitles حسناً، اسمعوا ستكون هذه مباراة ودية فقط، حسناً؟
    Hayır, babam ve misafirleriyle dostça bir çiftli maç yapacağız da. Open Subtitles كلا،كلا إنها مجرد مباراة ودية لثنائي مع ابي وبعض الضيوف.
    Evet, hanımlar öldürücü turlar yerine dostça bir voleybol maçına ne dersiniz? Open Subtitles حسنا يافتيات ما رأيكن بدلاً من الركض في لفات متعبة ان نلعب جميعاً مباراة ودية في كرة الطائرة ؟
    Bu sözde istihbaratla beni kandırmaya çalışacağına sana dostça bir tavsiye; Open Subtitles بدلاً من محاولة خداعي بما يُسمى الإستخبارات. نصيحة ودية:
    dostça bir uyarı çok makbule geçerdi. Open Subtitles جلالة الملك، قليلا تحذير ودية قد قطعت شوطا بعيدا.
    Sonra geri gelir ve dostça bir gülümsemeyle meseleleri çözümlerdi. Open Subtitles فإنه كان يعود ويحسم "الأمور مع ابتسامة ودية
    Hem fazla dostça bir baş selamı da olmaz. Sadece selam, der gibi. Open Subtitles "ليس إيماءة ودية كبيرة، تماما مثل إيماءة أعلى، مثل، "يا"."
    Sana dostça bir uyari. Bu ise karisma. Open Subtitles ، اما بالنسبة لكي وإعتبريه تحذير من صديق لا تتدخلي
    Sana dostça bir tavsiye ben olsam ailemin geçmişini çok fazla kurcalamam. Open Subtitles نصيحة من صديق نوعاً ما لا أريد أن أذهب بعيداً إلى ماضي عائلتُـك
    Aslında bu bence dostça bir mesaj. "Oynamak ister misin?" gibisinden. Open Subtitles "في الواقع، أعتقد أنّها رسالة ودّية مثل:"هيه، أتريد اللعب؟""
    Tam tersine, bu bence dostça bir mesaj. "Oynamak ister misin?" gibisinden. Open Subtitles "في الواقع، أعتقد أن هذه رسالة ودّية مثل: "هيه، أتريد اللعب؟""
    Rüyaları tehdit eden bir teröriste karşı dostça bir uyarıydı. Open Subtitles لقد كان تحذيرا ودي لارهابي لمهدد الاحلام
    Bence artık Rus adamımız dostça bir sohbet için davet etsek iyi olacak. Open Subtitles أعتقد أنّنا يجب ان ندعو صديقنا الروسيّ لحديث ودّي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more