"dostluklar" - Translation from Turkish to Arabic

    • الصداقات
        
    • الصداقة
        
    • صداقات
        
    Uzun süreli dostluklar başlatmasıyla bilinir. Open Subtitles إنها معروفه لإنطلاق بعض الصداقات الدائمه.
    Benim önerimse, ebedi dostluklar gibi mezarda biten dostluklar gibi payımı ortaya koyarak değerimi kanıtlamak düşüncesindeyim. Open Subtitles الصداقات التي تستمر حتى الموت، سأثبت جدارتي بدخول الصداقة مع مُقابل
    Ateş takımları geldi ve gitti, ama merkezi bağlılıklar ve dostluklar dayandı. Open Subtitles الفرق تأتي و تذهب لكن الصداقات و الولائات تدوم للأبد
    En derin dostluklar, genellikle şans eseri gerçekleşen buluşmalardan doğarmış. Open Subtitles الصداقة العميقة دائماً تأتي عن طريق فرصة للقاء
    Ama artık çok yakın olduğumuza göre dostluklar kurabiliriz. Open Subtitles لكن الآن، أقترابنا الوثيق بوسعه أن يقود إلى تكوين الصداقة.
    Toplum tarafından saygı görmek ve harika dostluklar kurmaktır. Open Subtitles بأنك مُحترم من قبَل مجتمعك وأنك تملك صداقات متينة رائعة
    Evler de, dostluklar da sağlam temel ister. Open Subtitles مثل البيوت ، الصداقات تحتاج الى تأسيس
    Sanırım dostluklar böyle başlıyor. Open Subtitles وهكذا تبدأ كل الصداقات فى رأيى
    Evet, başarı şansı düşük dostluklar her gün kurulur. Open Subtitles نعم الصداقات غير المحتملة تبدأ كل يوم
    Tabii bazı dostluklar diğerlerine nazaran daha içtendir. Open Subtitles ا ه... بالطبع بعض الصداقات اكثر ودٍ عن الاخريات.
    Bu dostluklar iki yılda oluştu ama bitmesi iki hafta sürdü! Open Subtitles الصداقات التي بنيناها على مدى عامين.. انتهت في غضون اسبوعين!
    Iyi dostluklar bir günde yapılmaz. Open Subtitles حسنًا، الصداقات لا تُصنع في يوم
    dostluklar zarar görebilir. Open Subtitles . . أو الصداقات التي قد تؤذى
    Beni olduğum gibi kabul ediyor ve bu tür dostluklar her şeye bedeldir. Open Subtitles إنه يقبلني كما أنا وهذا النوع من الصداقة هو كل شيء
    Bizim işimizde dostluklar tehlikeli olabilir. Open Subtitles الصداقة خطرة في عملنا يا صديقي
    Ah o dostluklar... Tanrım. Open Subtitles و الصداقة ، رباه
    Vince'le olan arkadaşlığın böyle uzun zamanlı dostluklar yaşayan çok insan yok. Open Subtitles هل تقدر الصداقة التي تحظيان بها أنت و(فينس)؟ هنالك أقلية من الناس في سنكم أصدقاء طوال الحياة كهذا القبيل
    Belki de bu yüzden yeni dostluklar kurup insanları etkilemeye çabalıyor. Open Subtitles ربما لهذا يحاول بجهد تكوين صداقات والتأثير على الناس
    Burada çok eğlendim ömür boyu sürecek dostluklar geliştirdim. Open Subtitles لقد إستمتعت كثيراً وكوّنت صداقات عديدة ستدوم مدى الحياة.
    Savaşlar erkekler arasında dostluklar yarattı. Open Subtitles الحروب تكوّن صداقات بين الرجال

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more