Douglas Aircraft'ta ne kadar veriyorlar sence? | Open Subtitles | جوبي كم تتوقع الرواتب في شركة دوقلاس للطيران ؟ |
Ama Juliet Douglas adı Ordu listesinden hiç silinmemiş. | Open Subtitles | لكن إسم جوليت دوقلاس لم يمحى أبدا من سجلات الجيش |
Yoksa Douglas'ın kaydını orduya sızmak için mi kullandın? | Open Subtitles | أم هل إستخدمت سجلات دوقلاس لتتسللي إلى داخل الجيش؟ |
Jerry Voorhis ve Senatör Helen Gagahan Douglas a karşı kazanılan zaferler. | Open Subtitles | على عضو الكونغرس (جري فورهس) والسناتور (هيلين غاغان دوغلس)، وأظهر ذلك وبوضوح |
Lord Alfred Douglas burda mı kalıyor? | Open Subtitles | هل اللورد الفريد دوكلاس يسكن هنا ؟ |
Burt Shlubb ve Douglas Klump. | Open Subtitles | بورت شلمب و دوجلس كلمب |
Bay Douglas Hall, ben Detektif McBain L.A. Emniyet Teşkilatından. | Open Subtitles | سيد دوجلاس هال, أنا المحقق ماكباين من شرطة لوس أنجليس. |
Erkek olursa Andrew ya da Douglas kız olursa Melinda ya da Sarah. | Open Subtitles | أندرو أَو دوغلاس لو هو ولد مليندا أَو ساره لو هي بنت ساره؟ |
Buradaki resimde gördüğünüz kişi Douglas ve Douglas bir elektrik mühendisi. Laboratuvarlardaki en aktiflerden biri. | TED | وتشاهدون هنا في هذه الصورة هو دوجلاس، ودوجلاس هو مهندس كهرباء، واحد من الأشخاص الذين عملوا بجد في معمل التصنيع. |
Hayır, bu sizin sekreterinizle ilgili, Yüzbaşı Juliet Douglas'la. | Open Subtitles | لا, الأمر يتعلق بسكرتيرتك, القائده جولييت دوقلاس |
Ve askerin adı da Juliet Douglas. | Open Subtitles | و كان إسم ذلك الجندي هو جوليت دوقلاس |
Yer içer uyursunuz ama ben burda kahrolası Fredrick Douglas için varım.. | Open Subtitles | ومأمورك هنا سيدك يخبرك متى تأكل تنام تتبول بالنسبة لي أنا " فريدجيت دوقلاس " |
Rene, Douglas Fairbanks ile çalışmak nasıldı? | Open Subtitles | " رينيه " كيف يبدو عملك في حسابات " دوقلاس " ؟ |
Sonra Douglas Engelbart çıkıp bu fare denen cihazı keşfetmiş. | Open Subtitles | م جاء دوقلاس إنجلبرت واخترع هذا الجهاز "الفأرة" |
Sinemaya çok giderdim. Hatırla Kirk Douglas? | Open Subtitles | إعتدت أن أذهب للسينما بكثرة, هل تتذكر الممثل (كيرك دوقلاس) |
Çok teşekkürler, Douglas ama sana söyleme gereken bir durumum var. | Open Subtitles | أنا أغري جداً يا "دوغلس" لكن - هناك مُشكله , هناك شئ يجب علّي اخبارك به. - أكملي. |
Konuyu dolambaçlı yollardan söyleyebilirdim ama senden hoşlandığımdan açık açık konuşacağım, Douglas. | Open Subtitles | يمكنني الدوران حول الموضوع. ولكني مُعجبه بك يا " دوغلس" أريد أن اكون صريحةً معك. |
Profesör Douglas'la beraber Elena'yla dersinizin olabileceğinden Elena'yla beraber benim evimde bedava Şükran Günü yemeği yapıyoruz. | Open Subtitles | اذن الاستاذ "دوكلاس" وانا بعضكم يحضر مقرر "أيلينا" سنقوم انا وهي باستضافة حفلة تعارف قبل عيد الشكر في منزلي |
Douglas Sirk'ü ne kadar çok sevdiğini hatırladım. | Open Subtitles | انا اتذكر كم احببتي دوكلاس سراك |
ve bu noktada dinle ilgili kötü sözler söylemeyle ilgili bir tabuyu ikrar etmek istiyorum. Bunu, merhum dostum Douglas Adams'tan bir alıntıyla yapacağım -- -- TED'e hiç gelmediyse de, kesinlikle davet edilmesi gereken biriydi. | TED | وفي هذه النقطة أود الاعتراف بالامتناع الاستثنائي عن القول بسوء ضد الدين، وسأتكلم ضده بكلمات دوجلس أدمز (المتوفي)، صديق عزيز، واذا كان لم يتحدث في منبر تيد، كان يجب دعوته بكل تأكيد. |
Ajan Douglas'ın Bir Yakuza silahıyla öldürüldüğüne dair delilimiz var. | Open Subtitles | في الجزيرة لدينا ادلة ان العميلة دوجلاس قتلت بسلاح الياكوزا |
Lewis Maxtone-Graham, Douglas Ewing Benjamin London, Yapımcı Polly Kennedy. | Open Subtitles | لويس ماكستون غرام، دوغلاس إيوينغ، بينجامين لندن، بولي كينيدي، المنتجون. |
Mori Tanaka eski ortağım, Douglas onun kız kardeşiyle evliydi, seni salak! | Open Subtitles | مورى تاناكا شريكى السابق ودوجلاس تزوج إبنته أيها الأحمق |
Bay Kirk Douglas. | Open Subtitles | هنا الممثل الذي يقرأ أيضاً. |