Senin için dua edeceğim, Rose ama geri dönebileceğinizi hiç düşünmüyorum. | Open Subtitles | سأصلي من أجلك يا روز ولكنى لاأعتقد أنك ستعودين أنت وصديقتك |
Tanrı'ya dua edeceğim. Babamın iş bulmasına yardım etmesi ve... | Open Subtitles | سأصلي الآن وأدعو الله أن يساعد ابي بالحصول على وظيفة |
Evet, bu durumda, ben bu gece annemle babamın gelmesi için dua edeceğim. | Open Subtitles | حسنا , في هذه الحالة , انا سأدعو ان ابي وامي يحضرون الليلة |
Eğer Hartum kurban edilirse, bütün islam titreyecek ve boyun eğecek ve barışın hüküm sürdüğü her yerde ki camilerde dua edeceğim. | Open Subtitles | لو ضحينا بالخرطوم فكل الاسلام سيرتعد و ينحنى و بالسلام سأتقدم الى كل المساجد التى سأصلى فيها |
Generalin eşi olarak Sovyet suçluların cezalandırılması için dua edeceğim. | Open Subtitles | زوجة الجنرال سوف أصلي كل يوم كي يعاقب السوفيت المجرمين |
Seni o çölde bulduğumda düzgün nişan almak için Tanrı'ya dua edeceğim. | Open Subtitles | و عندما أعثر عليك بتلك الصحراء أدعو الله أن يجعل تصويبي صائباً |
Nefesinin tükenmesi için dua edeceğim. | Open Subtitles | سوف أصلى من أجل اليوم الذتى سيتوقف تنفسك فيه. |
Görevine dön, kızım. Ben burada dua edeceğim. | Open Subtitles | انصرفي لشؤونكِ يا ابنتي، سأصلّي هنا |
Hem onların hem de sizin iyiliğiniz için buna mecbur olmamam konusunda dua edeceğim Ajan Morgan. | Open Subtitles | و سأصلي لأجلهم و لأجلك انني لن اضطر لفعل ذلك عميل مورغان |
Ve hergün dua edeceğim... bizi affetmesi için merhametli Tanrı'mıza . | Open Subtitles | ..و سأصلي كل يوم لإلهنا الرحيم أن يغفر لي |
Açıkçası Tanrı'ya inanmıyorum ama sizin için dua edeceğim. | Open Subtitles | لو كنت صريحاً، أنالاأؤمنبالربولكن .. سأصلي لكِ. |
Sakıncası yoksa yüreğini açan hangi tanrıysa ona dua edeceğim. | Open Subtitles | و إن لم تمانعي سأصلي بعض صلوات الشكر للإله الذي فتح قلبك |
İyi haberleriniz için dua edeceğim. Her şey yoluna girecek. Girecek. | Open Subtitles | سأصلي للأخبار الجيدة كل شيء سيكون على ما يرام |
- Evet, bayan. - Senin için dua edeceğim, evlat. | Open Subtitles | ـ سأدعو من أجلك, يا بنى ـ جيد, شكرا ً لك |
Sonra tanrıya onu diriltmesi için dua edeceğim ki onu tekrar öldürebileyim. | Open Subtitles | و سأدعو الرب أن يحييه من جديد, لكي أقتله مجدداً |
Ve bu kutsal taşları bulduğumda, dua edeceğim, dua edeceğim, dua edeceğim. | Open Subtitles | وعندما أحصل على تلك الأحجار المقدسة سأصلى, وأصلى, وأصلى |
Ve bu kutsal taşları bulduğumda, dua edeceğim, dua edeceğim, dua edeceğim. | Open Subtitles | وعندما أحصل على تلك الأحجار المقدسة سأصلى, وأصلى, وأصلى |
Bakanım gururla ve birazda meydan okurcasına cevapladı, "Yağmur yağması için dua edeceğim" | TED | أجابت وزيرتي بفخر وبتحد شيء ما "سوف أصلي لتمطر" |
Seninle olmasak da, ...benim ve çocukların sıcaklığını etrafında hissedebilmen için dua edeceğim. | Open Subtitles | على الرغم من أنك لست معنا إلا أنني أدعو أن تشعر بالدفء أيضاً |
Nefesinin tükenmesi için dua edeceğim. | Open Subtitles | سوف أصلى من أجل اليوم الذتى سيتوقف تنفسك فيه. |
Senin için hepsine dua edeceğim. Sakın kırılma. | Open Subtitles | سأصلّي لكم جميعاً كي لا يصيبكم الأذى |
Ölen binlerce masumun adına 7 2'şer fahişenizle sonsuza kadar cehennemde jet yakıtından alevler içinde kavrulmanız için dua edeceğim. | Open Subtitles | بأسم البراءه يتخفون الاف القاتلين أنا اصلي ان تقضي خلودك مع ال72 عاهرة الخاصة بك تنشوي في في النار بجهنم |
Ama en azından herkesin güvenliği için dua edeceğim! | Open Subtitles | لكن عل الأقل أنا سأدعوا بأن يكون الجميع بأمان |
Oğlumuz bir sapık. Gidip, onun için dua edeceğim. | Open Subtitles | إبننا منحرف ، سأقوم بالدعاء من أجله |
İkinize de bol bol dua edeceğim. | Open Subtitles | سأذكركما في صلواتي |
Kurbanlarının aileleri için dua edeceğim. | Open Subtitles | سأقوم بالصلاة من أجل عائلات ضحاياك |
Korkma. Tanrı yanında ve ben senin için dua edeceğim. | Open Subtitles | وانا سادعى لك |
O çocuğun iyiliği için dua edeceğim. | Open Subtitles | أنا فقط أدعوا الله أن يكُون هذا الطفلُ بخير. |
Gözlerimi kapatıp yok olman için dua edeceğim. | Open Subtitles | انا ساغلق عيناى و ادعو ان تغرب عن وجهى |