Bu gücün daim olması için dua ediyordu. | Open Subtitles | هو كان يصلي من أجل أنّ يبقى ذلك السيف قوي. |
Kadınların ızdırabını dindirmesi için St. Anthony'e sürekli dua ediyordu. | Open Subtitles | في كل لحظة ,يصلي للقديس انتوني لينهي ألام النساء |
Kılıcın güçlü kalması için dua ediyordu. | Open Subtitles | إنه كان يصلي ليظل هذا السيف قوياً |
"Gittiği yollarda belirli yerlerde dua ediyordu ve bir gün müritlerinden biri John'un müritlerine öğrettiği gibi, siz de bize dua etmeyi öğretin." dedi. | Open Subtitles | ...و ورد به انه كان يصلى فى مكان ما ... عندما توقف , قال له احد التابعين سيدى , علمنا ان نصلى مثلما علم جون اتباعه ايضا |
Araba tanrılarına dua ediyordu dostum. | Open Subtitles | كان يصلى لآلهة السيارات |
Onu kulübede gördüm ve her şeyin çok iyi gitmesi için dua ediyordu. | Open Subtitles | عثرت عليها بالكوخ, كانت تصلّي كي يتم الأمر بسلام |
Senin Mısır'ı kurtarman için her gün dua ediyordu ama sen gelmedin. | Open Subtitles | كل يوم كانت تصلّي لأجلك كي تنقذ "مصر" ولكنك لم تأتي |
Aziz Simon'u bağışla. Muhtemelen dua ediyordu. | Open Subtitles | لقد كان يصلي غالباً |