"dudaklar" - Translation from Turkish to Arabic

    • الشفاه
        
    • شفاه
        
    • الشفتين
        
    • الشفتان
        
    • الشفاة
        
    • شفتاي
        
    • شفتين
        
    • للشفاه
        
    • شفايف
        
    • شفتاك
        
    • شفتاكِ
        
    • الشفايف
        
    • والشفاه
        
    • الشّفاه
        
    • بالشفاه
        
    Tabii bir de mutluluk var: dudaklar yukarı ve arkaya doğru geriliyor ve yukarı kalkan yanaklar göz kenarında kırışıklık oluşturuyor. TED وهناك بالطبع السعادة: تنسجب الشفاه إلى الأعلى والخلف، ويرتفع الخدان مسببين تجاعيد حول العينين.
    Birçok sinir ucuna sahip hassas vücut parçaları dudaklar ve eller gibi en geniş alanlarla temsil edilirler. TED أجزاء الجسم الحساسة لها نهايات عصبية عديدة مثل الشفاه والأيدي، وتمثل بمناطق واسعة على القشرة.
    Sapho'nun özsuyuyla düşünceler hız gerektirir dudaklar lekeler sağlar, lekeler bir uyarıcı olur. Open Subtitles وبعصير صافو ينال السرعه تصبح الشفاه وصمه الوصمه تصبح تحذير
    Hiç sanmıyorum. Çok güzel rujlarım var. ÖIü birine bile öpüşmelik dudaklar... kazandırabildiyse sana neler yapar hayal et. Open Subtitles لدي احمر شفاه جديد اذا امكنه ان يعطي شخص ميت شفاه ممتلئة تخيلي ماذا سيفعله لك اراك لاحقا ياجيمبو
    Fakat bu şişmiş dudaklar, çökmüş gözler ve kızarmış yanaklarla bile, ben, işte tam burada, inanılmaz bir keyif alıyordum. TED ولكن حتى مع شفاه متورمة وعينين غائرتين ووجنتين مضرجتين بالحمرة، وجدت أن هذا المكان هنا يعج بالكثير من المتعة.
    Büzülmüş dudaklar ve şişirilmiş yanaklar bir şeye boyun eğdiğini gösteriyor. Open Subtitles ميل الشفتين و انتفاخة الخدود، يشيرا إلى الأستقالة.
    Tamam, dudaklar ayrık, hafif öne eğilmiş. Bize söyleyeceğin bir şey var. Open Subtitles حسناً، الشفتان مُتفرقتان، ومائل قليلاً إلى الأمام، إنّ لديك شيء تُخبرنا به.
    Öyleyse, sevgili ermiş, dudaklar yapsın ellerin yaptığını. Open Subtitles إذاً أيتها القديسة، فلتحل الشفاة مكان الأيدي
    parlatan gözler, kızaran yanaklar, titreyen dudaklar. Open Subtitles تلك الأعين اللامعة، تلك الوجنتين المتوهجتين و تلك الشفاه المرتجفة
    O dalgın gözler bir ifade için ağlamış o dudaklar son bir sızlama için yalvarmıştı. Open Subtitles تلك العيون الخاوية بكت بلا تعبير، وتلك الشفاه توسلت لأجل أنين أخير
    Öyleyse azize, dudaklar yapsın ellerin işini, Open Subtitles أيتها القديسة،لتفعل الشفاه اذن ما تفعاه الأيدي
    Ben "tatlı dudaklar" gibi şeyler söylemeyen hoş, tatlı, yakışıklı komik, harika bir erkek istiyorum. Open Subtitles أريد فقط لطيفة، الحلو، وسيم، مضحك، رجل عظيم، الذين لا توجد الآن، تي تقول أشياء مثل الشفاه الحلوة.
    Fark varsa Piper, dudaklar Flaming sizin kulüpte oynuyor. Open Subtitles بايبر ، إذا لم تلاحظي ، الشفاه المشتعلة تغني في ناديك
    Renk çok taze ve harika, bulanık, atrofik dudaklar ve bu solgun cilt, nemli fakat yıpranmış... Open Subtitles اللونَ نضر ورائعُ جداً الشفاه رفيعة وضبابية
    Süt gibi ten, kırmızı dudaklar, sıkı kalçalar, dik göğüsler, insanın dilini sokmak istediği kulaklar. Open Subtitles بشرة ناعمة و جميلة و شفاه ملونة بالأحمر بالإجمال جسمها جميل جدا و هى تجيد الاعتناء به
    O gülünce bütün dudaklar gülümsemeli. Open Subtitles إبتسامتها ستجلب الإبتسامة على شفاه جميع من يقابلها
    Gül yapraklı dudaklar, ince boyun, ateşli, tutkulu gözler. Open Subtitles ، شفاه كبتلات الأزهار ، وعنق رقيق وشعر ناري ، وعيون متقدة
    İç dudaklar ve dişetlerindeki yaralar da bunu gösteriyor. Open Subtitles وكذلك يأكد هذا التمزقات على الشفتين الداخلية و اللثة.
    Önce göz doyacak, sonra dudaklar, sonra da mide. Open Subtitles العينان تتذوقان أولا، ثمّ الشفتان وبعدهما الصحن
    Çünkü Harriet Lichtman'a dokunan dudaklar benimkilere asla dokunamaz. Open Subtitles الشفاة التي لمست هاريت ليكمان لن تلمس شفاهي أبداً
    Beni göreceğini düşlüyorum,.. ...titreyen dudaklar ve kapalı gözlerimle seni bekleyişimi. Open Subtitles بعد أن أُغلق عيني بإحكام ، أعرض لك شفتاي المرتعشة
    Yani, emmek için güzel, kalın, seksi dudaklar istemediğimizi düşünüyorsun, Open Subtitles ألا تفكرون بأننا نريد أن نقبل شفتين عريضتين جذابتين،
    Bilmiyorum. Gevşek dudaklar için sürgün büyüsü mü? Open Subtitles أنا لا أعرف، تعويذة الإبعاد للشفاه الفضفاضة ؟
    dudaklar, dişler, dil. Ya da aslan surat? Open Subtitles شفايف , اسنان , لسان او وجه الاسد ؟
    Ben de bunu söylüyorum, dudaklar popoya yaklaşmadan olmaz.. Open Subtitles هذا ما أحاول أن أقوله لك أنظر أحب هذا لأنها تضع شفتاك أمام المؤخرة
    dudaklar. Open Subtitles شفتاكِ.
    Bu dudaklar tanrıyı övmek için yapılmış. Open Subtitles هذه الشفايف خلقت لتمجيد الرب
    Bize görelim diye gözler verdi konuşalım diye dudaklar verdi her şeye kadir bombamız her şeyi yaratan bombamız. Open Subtitles لدينا اعين للرؤية والشفاه التي نحن نحركها كَمْ عظيمة القنبلة قوية
    - Ben de ! O dudaklar acaba...konuşabilir mi? Open Subtitles إذ يمكن أن تتكلّم هذه الشّفاه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more