- Tek düşündüğün beni yakalayıp, sarılıp dudaklarımdan öpmek. | Open Subtitles | كل ما تريد القيام به هو مسكي وعناقي وتقبيل شفتي |
Babalar Günü. Oğlum, kapalı dudaklarımdan akan salyayı siliyor. | Open Subtitles | عيد الأب، يمسح إبني اللعاب الذي يسل من شفتي المقفلتين |
* Bazı geceler dudaklarımdan dökülenlerle keşke bir kale inşa edebilsem derim * | Open Subtitles | * بعض الليالي أتمنى لو أن شفتاي يمكنهما بناء قلعة * |
dudaklarımdan böyle kelimeler çıkmadı, efendim. | Open Subtitles | لم تنبس شفتاي بتلك الكلمات يا مولاي. |
Ruhum dudaklarımdan uçup gitmeden ayrılmalıyım artık. | Open Subtitles | لكن الآن يجب أن أذهب قبل أن تخرج روحي من هذه الشفاه |
Düşümdüğüm tek şey beni dudaklarımdan öpmesiydi. | Open Subtitles | لكن كل ما كنت أستطيع أن أفكر به هو أنها قبلتني على شفتيّ |
Ancak üşümüş, çatlak dudaklarımdan gözetlediğin müddetçe, kazooma sahip olabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك امتلاك مزماري عندما تسحبينه من شفاتي الباردة والمتشققة |
Hala soğuk dudaklarımdan alacağın bir öpücük ve birlikte geçireceğimiz bir ömür var. | Open Subtitles | قبلة مِنْ شفاهِي الباردةِ و حياتِنا كلها |
Hava durumu böyle olacak dudaklarımdan dökülen cümleler, oturma odalarındaki sizlere gelsin. | Open Subtitles | حسناً، هذا طقسكم أيّها الشعب، مُباشرة من شفتي إلى غرفة جلوسكم. |
dudaklarımdan öper, sonra suratıma ipek bir yastık koyar ve inci kabzalı bir revolver ile şakağımdan vurabilirdin. | Open Subtitles | تقبلني على شفتي ثم تضع مخدة ناعمة على وجهي وتطلق النار عبر صدغي بواسطة مسدس مقبضه لؤلؤي اللون. |
ama şarkı söylerken kısıtlanmış hissetmiyordum. Hava ciğerlerimi terk edip ses tellerimden geçip dudaklarımdan ses olarak döküldüğünde kendimi bir nevi transta hissediyordum. | TED | ولكن فيما يخص الغناء لم أكن كذلك فعندما كان الهواء يخرج من رئتي عبر الاوتار الصوتية ومن ثم يخرج من شفتي كصوت كنت اشعر حينها .. بأني اقرب ما يكون إلى السمو |
Tevazu işareti olarak, şimdi beni dudaklarımdan öpersen Paris'e dönerim ve beni bir daha asla NASCAR'da görmezsin. | Open Subtitles | كإشارة للتواضع إذا قبلتني في شفتي الآن... سأرجع إلى باريس و لن ترى مجدداً في سباقات ناسكار |
Beni öpebilirsin dudaklarımdan dilli. | Open Subtitles | تستطيع تقبيلي هنا على شفتي مع اللسان |
ister inanın ister inanmayın Vangelis'in dudaklarımdan öpüşünün tadını hala alıyorum. | Open Subtitles | صدقي او لا تصدقي مذاق قبلة (فانجيلس) ما زال علي شفتاي |
Bazen Xander'ın beni aniden tutup dudaklarımdan öptüğünü hayal ediyorum. | Open Subtitles | أحياناً تُراودني تلك التخيلات أن (زانـدر) سوف يجذبني إليه ثمَّ يٌقبّلني على شفتاي |
-Evet, dudaklarımdan yemek borumdan değil. -Bil diye söylüyorum: | Open Subtitles | اجل ، في شفتاي ، وليس في مرئِ - ... لمعلوماتكِ - |
dudaklarımdan sertçe öp beni. | Open Subtitles | قبّلني، تيد قبّل شفتاي بقوة |
Müdür o kadar memnun oldu ki dudaklarımdan öptü. | Open Subtitles | المديرة ممتنة للغاية لقد قَبَلتّني على الشفاه. على الأقل أتمنى أنها كانت فتاة. |
Beni dudaklarımdan öpme. | Open Subtitles | لا تقبلني على الشفاه |
İşte günahlarım gitti, dudaklarımdan dudaklarına geçerek. | Open Subtitles | والآن تمحو شفتاك خطيئة شفتيّ |
Hiç kimse, hiçbir zaman beni dudaklarımdan öpemeyecek. | Open Subtitles | لا أحد يقبلني على شفاتي أبدا |