"durduk yere" - Translation from Turkish to Arabic

    • دون سبب
        
    • بدون سبب
        
    • بلا سبب
        
    • بدون أي سبب
        
    Durduk yere, duygusal baskı yüzünden bir pot kıracağım diye de korkuyorum. Open Subtitles بالرغم من أنّي أعتقد أنّي سأفتح سيلاً من العذاب العاطفيّ دون سبب مقنع
    Ama böyle bir şey gökten Durduk yere düşmez. Open Subtitles لكن لا يمكن لشيء كهذا أن يسقط من السماء دون سبب
    Tişörtün Durduk yere çok çıkıyor. Open Subtitles حسناً، لايبدو أن قميصك يقع كثيراً من دون سبب
    Kimsenin Durduk yere müzikal yazmayacağını söylemiştim. Open Subtitles لقد قلت لك أن لا أحد يكتب مسرحيّة بدون سبب
    Biliyor musun, Durduk yere kendine şantaj yapılmasına göz yumdun. Open Subtitles تعلمين, لقد سمحت بأن يتم إبتزازك بدون سبب
    Sen de Durduk yere bir menajerle düğüne gidecektin... Open Subtitles حسناً, كنتِ ستذهبين إلى زفاف مع منسق مواعيد بلا سبب على الإطلاق
    - Onları Durduk yere kaybettim. Open Subtitles على ما يبدو، وأعطي لهم بعيدا بدون أي سبب على الإطلاق.
    Durduk yere ağlamaya başladı. Open Subtitles انه يبكي دون سبب لا يستطيع النوم
    Durduk yere yalan söylemeye başladım. Open Subtitles حسناً, أنا أكذب الآن من دون سبب
    Demek, Durduk yere *destekli sutyen taktın? Open Subtitles لذا لقد كنت تشدين صدرية من دون سبب
    Durduk yere boktan bir sey yaptik. Saçmalik! Open Subtitles لقد فعلنا شيء مُهين من دون سبب.
    Yalan söyledi. Ve kimse Durduk yere yalan söylemez. Open Subtitles ‫لقد كذَبَت ‫ولا أحد يكذب من دون سبب
    Bay Peele'e inanmalıydık. Kimse Durduk yere altına yapmaz. Open Subtitles لايتبرز المرء بملابسه دون سبب
    Durduk yere birbirlerine silah çektiğini mi sanıyorsun? Open Subtitles أتعتقدين أن هؤلاء الرجال إنقلبوا على بعضهم بدون سبب ؟
    Durduk yere birbirlerine silah çektiğini mi sanıyorsun? Open Subtitles أتعتقدين أن هؤلاء الرجال إنقلبوا على بعضهم بدون سبب ؟
    Kafasına estiğini yapıyor, testlerde ağzıma sıçtı, başımı Durduk yere belaya soktu. Open Subtitles يمكنه أن يقوم بكل ما يريده ؟ يقوم بتخفيض درجات إختباراتي و يوقعني في المشاكل بدون سبب ؟
    Doksanlı yaşlarda insan Durduk yere ölmüyor. Open Subtitles الأشخاص في عمر التسعين لا يموتون هكذا ببساطة بدون سبب
    Yani, eğer seni sokağın ortasında Durduk yere büyü yapıyor bir hâlde görmüyorsam sıkıntı yok. Open Subtitles أعني، ما لم أكُن أهلوس برؤيتك واقفة على قارعة الطريق ترتّلين بلا سبب
    İnsanlar Durduk yere delirmezler. Araştırmaya devam edeceğim. Open Subtitles ،الناس لا تصاب بالجنون بلا سبب .سوف أواصل التحري
    Durduk yere saldırıya uğrayan insanlar gerçekleri saklamazlar. Open Subtitles الناس الذين يُصبحونَ مُهَاجَمةً بدون أي سبب لا يَخفونَ الحقائقَ.
    Tabii. Durduk yere dayak yiyeyim ama şimdi defter kapansın. Open Subtitles لقد تحملت كل هذا بدون أي سبب والآن أنتهى الموضوع عند هذا الحد؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more