"durduracak" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيوقف
        
    • لإيقاف
        
    • يوقف
        
    • ستوقف
        
    • إيقاف
        
    • لإيقافه
        
    • يمنعني
        
    • إيقافه
        
    • يوقفني
        
    • يوقفه
        
    • يوقفك
        
    • ستوقفني
        
    • ليوقف
        
    • لإيقافي
        
    • ليوقفني
        
    Onun sadece canını yakmayacak. Valinin kalbini saniyeler içinde durduracak. Open Subtitles لن يجعله يعاني فحسب، بل سيوقف قلب الحاكم خلال ثوانٍ.
    Dedi ki, eğer çalışmayı bırakırsak, çöpleri kim durduracak? TED قال أنه إن توقف هو عن العمل، من سيوقف القمامة؟
    Eğer gerçekten dostum olsaydın ve bunu durduracak gücün olsaydı, durdururdun. Open Subtitles إن كنت فعلاً صديقي و لديك القدرة لإيقاف هذا كنت لتوقفه
    Eğer görevi başaramazlarsa, Meclis, Uzay Programı'nı durduracak. Open Subtitles اذا لم يوصل المركبة الكونجرس سوف يوقف برنامج الفضاء
    Kalbini durduracak bir tren icat ettim. Ben kaska kusmuştum. Open Subtitles عندي مزلاجة دوارة ستوقف قلبك ، لقد تقيئت في الخوذة
    Senin odaklanman lâzım çünkü bu canavarları durduracak tek kişi sensin. Open Subtitles وعليك أن تبقى منتبهاً لأنك الوحيد القادر على إيقاف تلك الوحوش
    Bu şey her neyse onlara zarar verebilir ve onu durduracak güçleri yok. Open Subtitles مهما يكون هذا الشيء.. فبوسعه إيذائهم وليس لديهم القوة لإيقافه
    Eğer onu iterseniz, vücudu beş kişinin hayatını kurtararak tramvayı durduracak, ama kendi ölecek. TED فإن دفعته من فوق الجسر، سيوقف الترولي وبذلك تنقذ الخمسة عمال، غير أنك ستودي بحياة ذلك الرجل.
    Treni sınır yakınında durduracak, oğullarım bir araba ile bekleyecek. Open Subtitles سيوقف القطار عند الحدود حيث سينتظرن أولادى بالسياره
    Bu hayaleti durduracak biri varsa, o da benim. Open Subtitles لو أن هناك من سيوقف هذا الشبح، فسيكون أنا
    Yine de dostumuz Bay Van Helsing karanlığın güçlerini durduracak bir yol olduğunu yazmış. Open Subtitles على أية حال، صديقنا السيد فان هيلسنج يدعي بان هناك طريقة لإيقاف قوات الظلام.
    Yirmi yıllık küçük bir şey, arada aşk olduğu müddetçe aşkı durduracak kadar güçlü değil. Open Subtitles أمر بسيط قليلاً كعشرين عاماً ليس كافياً لإيقاف الحب طالما أن هناك حب من الأساس
    Her birine kısa devre yapacaksın. Bu da, soldaki dişlinin dönmesini durduracak. Open Subtitles افصل دائرة كل منهم يجب أن يوقف هذا دوران الترس الأيسر
    Geri sayımı durduracak bir kod var. 2 milyon insanın hayatı buna bağlı. Open Subtitles لديّ شيفرة ستوقف العدّ العكسي وتنقذ حياة مليوني شخص أو أكثر
    Sadece geçen yıl, nihayet bu soğumayı durduracak teknolojiye ulaştık. TED وهذا من الممكن جدا تفاديه. ومؤخرا أصبحت لدينا ، في السنة الأخيرة ، التقنية التي يمكنها إيقاف هذا الجمود.
    Önemli olan onu durduracak bir yol bulmamız. Open Subtitles ما يهمنا هو أننا نحتاج إلى التوصل لوسيلة لإيقافه.
    Beni ne durduracak, ölüm korkusu mu? Open Subtitles ما الذي يمنعني من فعل ذلك خوفاً من الموت؟
    Art, şu anda yerden bir top gelse, yuvarlanmasını durduracak kimse yok. Open Subtitles في هذه اللحظة، علي أولا أن أجد ضارب كرة لا يستطيع أحد إيقافه
    Çamaşır sepetini salonun ortasına bırakmak istesem beni durduracak kimse yoktu. Open Subtitles لو أرت ترك سلة الغسيل في منتصف غرفة المعيشة ، لا أحد يوقفني
    Bir adam ata binebildiği sürece sizi durduracak hiçbir şey yoktu. Open Subtitles إلى أقصى ما يستطيع الرجل الركوب إليه أو قيادة الماشية إليه لم يكن هناك ما يوقفه
    Şimdi seni durduracak bir şey yok, satacak mısın? Open Subtitles . الآن، لا يوجد شيء يوقفك. ستقومين بالبيع؟
    Beni durduracak mısın? Neden gidip arkadaşlarınla oynamıyorsun? Open Subtitles هل ستوقفني ، اذهب والعب مع اصدقائك في الخارج
    Yani biri dün gece buraya gelip kalbini durduracak ilaç mı verdi? Open Subtitles هل تتوقع من ان اصدق ..ان شخصاً ما جاء هنا الليلة الماضية واعطاه شيئاً ليوقف قلبه ؟
    Artık dünyada beni durduracak kadar güçlü biri kalmadı. Open Subtitles ولا أحد في العالم لديه القوة لإيقافي الآن
    O kel arkadaşlarından hiçbiri de beni durduracak kadar hızlı değil. Open Subtitles ولا أحد من أصدقائك الصلع سريع بما فيه الكفاية ليوقفني

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more