Değer verdiğim herkesi kaybetmeden önce bunu durdurmanın bir yolunu bulsan iyi olacak. | Open Subtitles | يجب أن تجدي طريقة لإيقاف ذلك قبل أن أخسر كل من أهتم بهم |
Lütfen ahbap, geri dönmek zorundasın. Bunu durdurmanın bir yolunu bulmak zorundasın. | Open Subtitles | أرجوك يا صاح، يتحتّم أن تعود، يتحتّم أن تجد طريقة لإيقاف هذا. |
- İyiyim, ama bunu durdurmanın bir yolunu bulmak zorundayız. | Open Subtitles | أنا بخير ، لكن علينا إيجاد طريقة لإيقاف ذلك الشيء |
Dinle, bu büyüyü durdurmanın bir yolunu bulacağız. | Open Subtitles | أنصت، سنجد وسيلة لإيقاف هذه التعويذة. |
Bu savaşı durdurmanın bir yolunu bulmalıyız Bay Reese. | Open Subtitles | يجب علينا إيجاد وسيلة لإيقاف هذه الحرب، سيّد (ريس). |
- ...bunu durdurmanın bir yolunu bulmalıyız. - Ama nasıl? | Open Subtitles | يجب علينا إيجاد طريقة لإيقاف هذا ولكن كيف ؟ |
Bu döngüyü durdurmanın bir yolunu bulmamız gerek. | Open Subtitles | يجب علينا ايجاد طريقة لإيقاف تلك السلسلة. |
Kurucu'yu durdurmanın bir yolunu bulacağım ve sonra de seni bulacağım. | Open Subtitles | سأعثر على طريقة لإيقاف المؤسس ثم سَأعثر عليك |
Anlamadım? durdurmanın bir yolunu bulacağız. Seni iyileştirmenin de bir yolunu bulacağız. | Open Subtitles | سنكتشف طريقة لإيقاف ذلك، وسنكتشف طريقة لتحسين حالتكِ. |
Bunun olmasını istemiyorsanız gösteriyi durdurmanın bir yolunu bulmalısınız. | Open Subtitles | إذا لم ترغبوا بحصول ذلك ستجدون طريقة لإيقاف العرض |
Eğer Brendan'ın papaz olmasına yardım edeceksek, kardeşlerini durdurmanın bir yolunu bulmalıyız. | Open Subtitles | ليصل إلى ( مراسيم الكهنة ) فيجب أن نكتشف طريقة لإيقاف إخوته |
Karabasanı durdurmanın bir yolunu arıyormuş. | Open Subtitles | أظنه حاول العثور على طريقة "لإيقاف "رجل الظلام |
Her şeyi çözdüm ve bunu durdurmanın bir yolunu buldum. | Open Subtitles | لقد فهمت الأمر ووجدت طريقة لإيقاف ذلك |
durdurmanın bir yolunu bulmak zorundasın. | Open Subtitles | عليكِ أن تجدي طريقة لإيقاف ذلك |