Sen bu dağın tepesine kadar çıkıp, Bir Numara'yı öldürene kadar seni hiçbir şeyin durdurmasına izin vermeyeceksin, değil mi? | Open Subtitles | أنت فعلاً لن تدع شيئاً يوقفك حتى تصل إلى قمة هذا الجبل وتقتل الرقم واحد، أليس كذلك؟ |
Her şeyi berbat ettiğimi biliyorum, ama bunun seni durdurmasına izin verme. | Open Subtitles | أعلم بأنني اخفقت كلياً ولكن أرجوك لا تجعل ذلك يوقفك من الخروج هناك |
Bunun bizi durdurmasına izin veremeyiz. Ben hiç yenilmedim. Bir kere hariç. | Open Subtitles | لن ندع ذلك يوقفنا ،انا لم اهزم من قبل ،ماعدا مره واحدة |
Ama bunun bizi durdurmasına izin veremeyiz. Sil baştan başlamak için bize bir fırsat sundu ve ben de bunu değerlendireceğim. | Open Subtitles | لكنْ يجب ألّا ندع هذا يوقفنا أعطَتْنا فرصةً لنبدأ مِنْ جديد، و أريد اغتنامها |
Hiçbir şeyin beni durdurmasına izin vermeyeceğim senin ailenin bile. | Open Subtitles | ،لم أود أنْ ادع أيّ شىء يوقفني ناهيكَ عن والديكَ |
Birkaç kilometrelik Kanada sınırının beni durdurmasına izin vermem! | Open Subtitles | لن أدع بضع أميال من الحدود الكندية توقفني |
- Kimsenin beni durdurmasına izin vermedim. Hep denerler ama ben elimde bir şey varsa bunu bilirim. | Open Subtitles | لا أسمح لأحد بإيقافي أعني، إنهم دائماً يحاولون |
Ama bunun seni durdurmasına izin verme. Sen gidebilirsin. Benim için sorun yok. | Open Subtitles | لكن لا تدعي ذلك يمنعك من الذهاب، يمكنك الذهاب، لا أمانع |
Keskin ve uzun tellerin seni durdurmasına izin verme. | Open Subtitles | حسناً ، لا تدعي هذه الأسوار الكبيرة والعالية مع الأسلاك الشائكة في أعلاها أن توقفك |
Verdiğin kararlar her zaman soruna neden olabilir ama bunların seni durdurmasına izin veremezsin. | Open Subtitles | يمكنكدائماًإيجادعيوبفيأي قرار، لكن لا يمكنك أن تدع ذلك يردعك |
Kimsenin seni durdurmasına veya soru sormasına izin verme. | Open Subtitles | حسنا, لا تدعى أحدا يوقفك .أو يقوم بسؤالك عن أى شئ |
Sizi durdurmasına izin vermeyin. | TED | أنه لأمر جيد جداً. أن لا تدع ذلك يوقفك |
Devam et. Gerçekten. Seni durdurmasına müsaade etme. | Open Subtitles | اكمل، لا تجعله يوقفك عن الحديث |
Bunun seni durdurmasına izin verme. | Open Subtitles | حسنا , لا تدعي هذا الأمر يوقفك |
Savaşın bizleri de durdurmasına müsaade edemeyiz. | Open Subtitles | ويجب علينا أن لا نتركه يوقفنا أيضاً |
- Yok canım. Ama o yasağın bizi durdurmasına izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | .بالطبع لا لكن لن ندع ذلك يوقفنا |
Anneme iyilik yapamıyordum ama bunun beni durdurmasına izin vermeyecektim. | Open Subtitles | لم أستطع الدفع بالمعروف لأمي لكني لم أكن سأجعل ذلك يوقفني |
Ama bunun beni durdurmasına izin veremem. | Open Subtitles | لكنني لن استطيع ان اسمح لذلك بأن يوقفني |
Ama ben... seninle birlikte olmak istiyordum... beni durdurmasına izin vermedim. | Open Subtitles | لكني أردت أن أكون معك لكن لم أدعها توقفني |
Bu kitabın beni durdurmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أسمح لهذا الكتاب بإيقافي ثانيةً |
Korkudan başka bir şeyin seni durdurmasına izin verme. | Open Subtitles | لا تدع شيئا سوى الخوف يمنعك |
Seni durdurmasına izin verme Suzanne. Yazmaya devam etmelisin. | Open Subtitles | لا تدعيها توقفك يا "سوزان" عليكِ الإستمرار بالكتابه |
Hiç bir şeyin seni durdurmasına izin verme. | Open Subtitles | لا تدع أي شيء يردعك. |