"durum olduğunu" - Translation from Turkish to Arabic

    • أنها حالة
        
    • أنّها حالة
        
    • بأنه أمر
        
    • بأنها حالة
        
    • أنه أمر
        
    • هذا موقف
        
    Acil durum olduğunu söylerim ve gelene kadar buradan ayrılmam. Open Subtitles سـأقول لهم أنها حالة طارئة ولن آتي والا والجهاز معي
    Yardım Bürosuna gideceğiz, bunun acil bir durum olduğunu ve arındırma programına girmemiz gerektiğini söyleyeceğiz. Open Subtitles نقصد الانعاش الاجتماعي نقول أنها حالة طارئة تستلزم برنامج المعالجة
    Acil bir durum olduğunu söyledi. Open Subtitles وقالت أنّها حالة طارئة.
    Acil bir durum olduğunu söyledi. Open Subtitles يقول أنّها حالة طارئة.
    Bunun öylece atlatılacak bir durum olduğunu düşünmüyorum. Open Subtitles في الحقيقة, أنا لا أظن بأنه أمر يُمكنك أن تتخطاه!
    Acil durum olduğunu ve fazla konuşmamasını söyle. Open Subtitles أخبرهم بأنها حالة الطواريء القصوى وسنحاول أن ننزلهم
    Bunun aksi bir durum olduğunu biliyorum ama öyle olmayabilir. Open Subtitles أعلم أنه أمر جبان لكن لا أظن أن عليك أن يكون كذلك
    Evet, efendim, sanırım güç kullanıldı, fakat eminim size bunun oldukça hassas bir durum olduğunu hatırlatmama gerek yoktur. Open Subtitles نعم سيدي، أعتقد أن القوة قد استخدمت، ولكني متأكد أنه لاداعي أن أذكرك أن هذا موقف عصيب للغاية
    Acil bir durum olduğunu biliyorum. Elimizden geleni yapacağız. Sizi bir Martta alabiliriz. Open Subtitles أعرف أنها حالة طارئة، سنفعل ما بوسعنا يمكنك الحجز في أول مارس
    Acil bir durum olduğunu söyle. - Biz de sadece 4 kurşun geçirmez ceket var. Open Subtitles قل له أنها حالة طوارئ سيدي فقط أربع سترات واقيه من الرصاص
    Tekrar dene ve oğluyla ilgili acil durum olduğunu söyle. Open Subtitles حاولي مجدداً وأخبريه أنها حالة طوارئ بشأن إبنه
    Alışılmadık bir durum olduğunu biliyorum ve zaten ona hesaba katarak fiyat çektim. Open Subtitles أنا أفهم أنها حالة غريبة و سعرت هذا المكان ليعكس هذا
    Acil bir durum olduğunu söyledin mi? Open Subtitles الواحدة؟ هل أخبرتهم أنها حالة طارئة؟
    Üzgünüm, Doktor, acil durum olduğunu söylediler. Open Subtitles معذرة دكتور قالوا أنها حالة طوارئ
    - Betty'ye acil durum olduğunu söylemiştim. Open Subtitles أخبرت بيتي أنّها حالة طوارئ.
    Jenny'e acil durum olduğunu söyle. Open Subtitles أخبر (جيني) أنّها حالة طارئة
    - Acil bir durum olduğunu düşünmedin mi? Open Subtitles ألم تضن بأنه أمر مهم؟
    Tamam. Yani Roger'ın bana mesaj atıp acil bir durum olduğunu söylemesini istedin. Open Subtitles حسناً ، لذلك جعلت (روجر) يراسلني ويقول بأنه أمر طارئ ؟
    Acil durum olduğunu söyledi. Open Subtitles قال بأنه أمر عاجل
    Dün telefon ettiniz, acil durum olduğunu söylediniz. Open Subtitles لقد إتصلت البارحة وقُلتَ بأنها حالة خطيرة
    Zor bir durum olduğunu biliyorum ama sosyal hizmetler görevlisi de senin yüzüne kapadı. Open Subtitles اعرف بأنها حالة صعبة لكنك انت فقط فعلت ذلك للصالح
    Ve bunun küçük düşürücü bir durum olduğunu biliyorum ama eğer benimle kalıp evliliğe devam etmek istersen sana söz veririm ki seni bir daha küçük düşürmem. Open Subtitles وأعلم أنه أمر مخزٍ ولكن إذا رغبتَ بالبقاء معي وخوض هذا سويّة فإني أعدكَ بأنني لن أخزيكَ مجددًا
    Güney Afrika'dan telefon geldi. Özel bir durum olduğunu söylüyorlar. Open Subtitles مكالمة من جنوب إفريقيا قال أنه أمر شخصي
    Bu durumun çok özel bir durum olduğunu anlamamız gerekiyor. Open Subtitles ...ويجب علينا أن نفهم أن هذا موقف فريد من نوعه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more