"durumda da" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحالتين
        
    • وفي هذه الحالة
        
    • في تلك الحالة
        
    Seni öldürürse, onu öldürürüm her iki durumda da öleceksin. Open Subtitles اذا قتلك سوف اقتله , فى كلتا الحالتين سوف تموت
    Soruyorum, çünkü her iki durumda da bir rakibi olabilir. Open Subtitles أنا أسأل لأنه في كل الحالتين ربما كان لديه منافسة
    Evet ama her iki durumda da sürpriz unsuruna sahiptik Majesteleri. Open Subtitles أجل، لكن في كلتا الحالتين كنا نمتلك عنصر المفاجأة يا سموك
    Ve bu özel durumda da müzik okur-yazarlığı konusunda onlardan birisini yaptım ve bunu sosyal ağ üzerinde paylaştım. TED وفي هذه الحالة بالذات حدث وأعجبني أحدها يتعلق بمزايا محو أمية الموسيقى في المدارس فقمت بمشاركته عن طريق شبكة اجتماعية.
    Ya seni bağlamak isterler ve hayır dersin ya da senin onu bağlamanı isterler ki bu durumda da bağlar ve cüzdanlarını çalarsın. Open Subtitles اما انهم يرغبون ان يربطوني او ان اربطهم انا في تلك الحالة انفذ ذلك و اسرق محفاظهم
    Her iki durumda da büyük yetersizlikler söz konusudur. çünkü biz problem karşısında yapmamız gerekeni yapmıyoruz. TED في الحالتين هذا تقليل من الاجمالي, لأننا لا نتحرى المشكله كما ينبغي لنا
    Şimdi bunun iyi ya da kötü olduğunu düşünebiliriz, fakat her iki durumda da bu bir gerçek. TED الآن قد نعتقد انه شيء جيد او سيئ، ولكن في كلتا الحالتين انها حقيقية.
    Bu iki durumda da tahminlerin daha hatasız olmasının yanı sıra kavrama açısından güçlü yeni bir bilim geliştirdiler. TED في كلا الحالتين لم يكن التنبأ أكثر دقه فقط ولكنهم أنتجوا علم دقيق جديد
    Her iki durumda da bununla yüzleşmen gerekiyordu ama yapmadın. Open Subtitles في كلا الحالتين, احتجتي إلى مواجهة ذلك لكنكي لم تفعلي هذا
    Her iki durumda da cesur biri olman gerekir. Open Subtitles أنت يجب أن تكون رجلا شجاع في كلتا الحالتين.
    Ya olanlarla bir ilgisi vardı, ya da pardon ama anlamayacak kadar aptaldı. Her iki durumda da öyle birini burada çalıştıramam. Open Subtitles و اغفر لي في قول هذا, أو كان غبياً و في الحالتين لا يمكنني استخدامة
    İki durumda da... muhtemelen bu adadan sağ çıkamayacaksınız. Open Subtitles فى كلتى الحالتين لن تتركا هذه الجزيرة حيين
    Her iki durumda da acil bir fiziksel tehlike altında olmadığını varsayabiliriz. Open Subtitles و فى الحالتين يمكننا إفتراض أنه ليس معرضا لخطر صحى عاجل
    Her durumda da, sadece yardıma ihtiyaç olduğunda karışıyorum. Open Subtitles في كلتا الحالتين , كنت أحاول تقديم المساعدة حيث الحاجة إليها
    Bu durumda da, kasette olanı çok da fazla dert etmezdim, değil mi? Open Subtitles في كلى الحالتين , لا أري علاقة لما يسجل على الشريط بهذا
    O zaman iki durumda da battık, değil mi? Open Subtitles إذاً فطريقنا مسدود في كلتا الحالتين أليس كذلك؟
    Buna karşılık, dolaylı anlatım sayesinde gizli bir rüşvet teklif ederseniz dürüst olmayan bu memur bunu bir rüşvet olarak yorumlar bu durumda da bir mebla ödersiniz. TED ومن ناحية أخرى، باستعمال اللغة غير المباشرة، إذا قدمت رشوة مستترة، آنئذٍ الشرطى الغير نزيه يمكن أن يؤولها كرشوة، وفي هذه الحالة تكون دفعت مكافاءة ذهابك حراً،
    Bu durumda da Fransızlar ya duracaklar, ya da savaşacaklar. Open Subtitles وفي هذه الحالة يجب على ,الفرنسيين أن يقرروا إما أن يتراجعوا
    Öyle bir durumda da ıslahevine gönderiliyor. Open Subtitles وفي هذه الحالة يتم ادخاله الى مصلحة الأحداث
    Tabii siz Kuzey Koreli değilseniz! O durumda da asla Güney Korelilerle konuşmadım. Open Subtitles الا ان كنتم انتم من كوريا الشمالية في تلك الحالة أنا لم أتحدث مطلقا مع احد من كوريا الجنوبية
    O durumda da ararım aslında. Open Subtitles مع أنني في تلك الحالة,سأتصل فحسب
    Çünkü, çok para gerekecek ya da, gerçekten onun kızı olsanız bile bu durumda da ben riski göze alamam. Open Subtitles -الذي أحتاج منه إلى كمية كبيرة أو أنك ابنته بالفعل... و في تلك الحالة, لا أستطيع تحمل المخاطرة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more