"durumdalar" - Translation from Turkish to Arabic

    • حالهم
        
    • يقفون
        
    • حالتهم
        
    • يبلون
        
    • تقع على حافة المنطقة
        
    Çocuklar eşitsizliğin daha fazla olduğu toplumlarda daha kötü durumdalar. TED فوجدنا أن الأطفال حالهم أكثر سوءاً في المجتمعات ذات التباين الكبير
    Zavallı çocuklar burada benden kötü durumdalar. Open Subtitles الأولاد المساكين حالهم أسوأ من حالي بكثير
    Dönerken buldum. Hâllerine bakılırsa epey iyi durumdalar. Open Subtitles لقد وجدتهم في رحلة عودة ومن حالهم فأنهم في حالة جيدة
    Tüm bu yönlerde, insanlar "aynı durumdalar" ... domuzlar ve ineklerle, tavuklar ve hindilerle. Open Subtitles في هذه النواحي الأساسية البشر الذين يقفون "على أربع"، اذا جاز التعبير، مع الخنازير والأبقار والدجاج والديوك الرومية.
    O adamlar, Ethan'ın ruhunu kötü yola sokmaya çalışan iblisle aramıza girmiş durumdalar. Open Subtitles أولئك الرجال يقفون حائلاً بيننا وبين ذلك الشيطان الذي ينوي إفساد روح (إيثان .. ).
    Hepsi çok kötü durumdalar. Neredeyse onlar için üzüleceğim. Open Subtitles حالتهم سيئه للغاية أشعر بالأسى عليهم
    Bırak şimdi, çok seçkin bir okula gönderdik onu arkadaşlarının çoğu birinci sınıf üniversitelerde gayet iyi durumdalar. Open Subtitles بربّك، لقد ذهب للمدرسة مع الكثير من الأطفال المتميّزين معظمهم ذهب للجامعات الآن يبلون بلاءً حسناً
    Köşeye sıkışmış durumdalar. Elleri havada savunma yapıyorlar. Open Subtitles لقد حاصروهم في الزاوية التي تقع على حافة المنطقة الأولى وهم غير قادرين على مساعدة الأفتار
    Dönerken buldum. Hâllerine bakılırsa epey iyi durumdalar. Open Subtitles لقد وجدتهم في رحلة عودة ومن حالهم فأنهم في حالة جيدة
    Dönerken buldum. Hâllerine bakılırsa epey iyi durumdalar. Open Subtitles لقد وجدتهم في رحلة عودة، ومن حالهم فأنهم في حالة جيدة
    Denizdeyken adanızı gördük ve "acaba ne durumdalar?" dedik. Open Subtitles لقد رأينا جزيرتكم عبر البحر وظننا وقد تسائلنا ما هو حالهم
    Sence içeride tutulan insanlardan daha mı kötü durumdalar? Open Subtitles هل تعتقد أن حالهم أسوأ ممن تم عزلهم؟
    - Ne durumdalar? Open Subtitles كيف حالهم?
    Arrius ve lejyonları şehrin ötesinde mevzi almış durumdalar. Open Subtitles و(أريس) وجحافلة يقفون خلف تلك البوابات
    Arrius ve lejyonları şehrin ötesinde mevzi almış durumdalar. Open Subtitles و(أريس) وجحافلة يقفون خلف تلك البوابات
    Buradaki bazı insanlar gerçekten berbat durumdalar. Open Subtitles البعض هنا حالتهم سيئة للغاية
    Onlar benden de beter durumdalar. Open Subtitles إنّ حالتهم أسوأ من حالتي.
    Evet. Ben bir tur yapıp ne durumdalar diye bakarım. Open Subtitles نعم , فبإمكاني الذهاب لأرى كيف يبلون
    Köşeye sıkışmış durumdalar. Elleri havada savunma yapıyorlar. En çok ihtiyacı olan zamanda Avatar'ın yardımına gidemiyorlar. Open Subtitles لقد حاصروهم في الزاوية التي تقع على حافة المنطقة الأولى وهم غير قادرين على مساعدة الأفتار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more