"durumlarla" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحالات
        
    • المواقف
        
    • مواقف
        
    • أوضاع
        
    Ayrıca sıradışı yetenekler kullanıyorlar sıradışı durumlarla başedebilmek için günlük hayatta. TED أيضاً يستخدمون مهارات استثنائية للتعامل مع الحالات الإستثنائية في حياتهم اليومية
    o zaman,Jane Finch hakkında bu çeşit durumlarla eminim ki çok karşılaşmışsınızdır. Open Subtitles حول جين فينش أعلم انه لديك الخبرة مع هذا النوع من الحالات
    Çok basit görünüyor ama zor durumlarla başa çıkma konusunda yardımı olan güzel bir uygulama. TED يبدو هذا كشىء أساسي، لكنه فعل يُطمح إليه كي يساعد على التعامل مع المواقف الصعبة بطريقة أكثر احترامًا
    Size yardım edebiliriz. Daha önce bunun gibi durumlarla karşılaştık. Open Subtitles نستطيع مساعدة قومك لقد مررنا بهذه المواقف من قبل
    Zira bu gibi durumlarla ilgili seneler boyu tecrübe edindim. Open Subtitles لأن لدى خبرة السنين فى التعامل مع مواقف مثل هذه
    Hadi ama Teal'c, karamsar olma. Daha öncede böyle durumlarla karşılaşmıştık. Open Subtitles لاتتشاءم يا تيلك لقد كنا سابقا فى مواقف مماثلة
    Ve bu güçle başa çıkmanın bir yolunu bulamazsak, kendimizi çok, çok ama çok hızlı biçimde düşünülemez durumlarla karşı karşıya bulacağız. TED وإذا لم نستطع معرفة طريقة التعامل مع ذلك العزم، فسنجد أنفسنا نواجه بسرعة أكبر وأكبر أوضاع لا يمكن التفكير بها ببساطة.
    Başka insanlar çeşitli psikolojik durumlarla ya da reaksiyonlarla bu bilgiye tepki veriyorlar. TED آخرون سيتفاعلون بمجموعة مختلفة من الحالات النفسية أو ردود الأفعال لهذه المعلومات.
    Belirli durumlarda, çok riskli durumlarla karşılaşabilirsiniz. Open Subtitles هناك بعض الحالات المعينة التي قد ينتابك فيها هلعٌ شديد جداً.
    Haklısınız. Bu tarz durumlarla sürekli karşılaşıyorsunuz. Open Subtitles أجل, فأنت تتعاملين مع هذه الحالات دائما.
    Ben...ben sadece gerçek acil durumlarla ilgilenirim. Open Subtitles حسناً، أنا لا أتعامل إلا مع الحالات الطارئة
    Acil durumlarla ilgilenmenin bununla ilgisi yok. Open Subtitles تعرفين أن التعامل مع الحالات الطارئة لن يتغير
    Hayatımda berbat durumlarla karşılaştım ama hiçbir şey bundan daha kötü olamaz. Open Subtitles لقد رأيت بعض المواقف الجميلة اللعينه فى حياتى ولكن لاشئ اكثر قرفا من هذا
    İmkansız durumlarla ilgilenmek etmek benim işim ve başarısız oldum, ve ilk defa olmuyor. Open Subtitles ,وظيفتي أن أتعامل مع المواقف المستحيلة وقد فشلت، وليس للمرة الأولى
    Onun karşılaştığı durumlarla karşılaşmadığımı biliyorum. Open Subtitles أعلم بأننى لم أواجه أي من المواقف التى قد مرت بها
    Normalde böyle durumlarla nasıl başa çıkıyorsunuz? Open Subtitles كيف تتعاملون يا شباب في مثل هذه المواقف ؟
    Birçok kavgada birlikte savaştık, arkadaşlar. Çoğu zaman güç durumlarla yüzyüze geldik. Open Subtitles لقد واجهنا الكثير من الصعاب معاً مواقف أصعب من ذلك
    Hayatı tehdit eden durumlarla, yani... eğer lise dramalarına ayıracak vaktim yok dersem... beni mazur görmelisin. Open Subtitles مواقف من النوع التي تهدد الحياة, لذا عليك ان تعذرني اذا لم اجد الوقت لـ درامتك المدرسية
    Siz polisler böyle durumlarla pek sık karşılaşmazsınız değil mi? Open Subtitles حان دوري أنتم الشرطيون لا ترون غالباً مواقف كهذه ، صحيح ؟
    Seni şaşırtabilir ama ben böyle durumlarla başa çıkabilecek donanıma sahip değilim. Open Subtitles قد تتفاجأ لكنّي لستُ مستعدّة. للتعامل مع أوضاع كهذه.
    Çünkü tecrübeyle sabitti ki, Almanlar, kritik durumlarla başa çıkma konusunda bir hayli hünerliydi. Open Subtitles لأن المرء كان يعلم بسابق خبرة القتال ... مدى القدرة المدهشة عند الألمان على استعادة السيطرة فى.. أوضاع حرجة كهذا الوضع
    Ray, endişelenecek bir şey yok. Bu durumlarla baş etmeyi bilirim. Open Subtitles لا تقلق، أعرف تدبير أوضاع كهذه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more