"duruyordun" - Translation from Turkish to Arabic

    • تقف
        
    • تقفين
        
    • وقفت
        
    • واقفاً
        
    • واقفا
        
    • واقفة
        
    • تقفى
        
    Beşinci caddenin önünde duruyordun.--Evet. Open Subtitles كنت تقف وسط الجموع في الجادة الخامسة وكنت تنظر إلى الأمام مباشرة
    Tetiği çekmemiş olabilirsin ama sen de burada duruyordun ve beni yaparken gördün. Open Subtitles ربما انك لست من سحب الزناد لكنك كنت تقف هناك ورأيتني افعلها
    Denizaltı patladığında yanımda duruyordun. Open Subtitles كنت تقفين جواري عندما انفجرت تلك الغوّاصة
    İlk ateş açıldığında nerede duruyordun? Open Subtitles حسناً، أين كنتِ تقفين عندما جاءت الطلقة الأولى؟
    Diğerlerinden ayrı duruyordun... taş tırabzanın yanında... elini tırabzana dayadığın kolun yarı aralıktı. Open Subtitles وقفت بعيدة عن الاخرين قرب سور الحجارة حيث ارحت عليها ذراعك الممدودة
    Biri bana tuvaletin yerini sordu, sen de yanında duruyordun. Open Subtitles سألني أحدهم عن مكان الحمامات و كنت واقفاً بالقرب منها
    Olayın gerçekleştiği geceye dönersek kurbanın çıktığı restoranın karşısındaki binanın girişinde duruyordun... Open Subtitles حسناً، إذا، بالعودة إلي ليلة إطلاق النار قلت أنتك كنت واقفا في مدخل الباب عبر الزقاق المقابل للمطعم
    3 yıl önce, eski erkek arkadaşının evine zorla girdin ve uyandığında karşısında bıçakla duruyordun. Open Subtitles منذ 3 سنوات، لقد اقتحمتي منزل حبيبك السابق وعندما استيقظ، فقد كنتي واقفة هناك تحملين سكين
    Cesetlerin bulunduğu her iki yerde de Azrail gibi giyinmiş, kapı girişinde duruyordun. Open Subtitles وأنتَ تقف في المدخل الخلفي بزيّ حاصد الأرواح
    Sen ne diyorsun buna... İyi misin? Ayakta duruyordun, ne oldu da birden... Open Subtitles اذا ما رأيك بهذه المبادره ؟ هل أنت بخير, لقد كنت تقف,وبعد ذلك ماذا حدث؟
    Orada bir sürü insanla birlikte sen de ayakta duruyordun. Open Subtitles من جميع الواقفين هناك وأنت كنت تقف هناك
    Belki tetiği sen çekmedin ama orada duruyordun ve benim yaptığımı gördün. Open Subtitles لكنك كنت تقف هناك ورأيتني افعلها
    Neden bu dolabın önünde duruyordun? Open Subtitles لماذا كنت تقف بمواجه الخزانة ؟
    Ve o sabah kiliseye adım attığımda sen orada duruyordun, ve beraber olmamız gerektiğini biliyordum. Open Subtitles ثم عندما دلفت تلك الكنيسة صباح ذلك اليوم، كنتِ تقفين هناك, أدركت أنّنا لبعضنا البعض.
    Fotoğrafı çektiğinde tam olarak nerede duruyordun? Open Subtitles إذن , أين كنتِ تقفين بالضبط عندما إلتقطتِ الصورة ؟
    Seni burada en son gördüğümde aşağı yukarı şu anki yerinde duruyordun ve oğluma katil demiştin. Open Subtitles آخر مرة رأيتك فيها هنا كنت تقفين في نفس المكان الذي تقفين فيه الآن وقلت ان ابني مجرم
    Tam önümde duruyordun... bekleyerek, belki de... hareket edemiyormuş gibi hiçbir yöne. Open Subtitles ...أنت وقفت أمامي تماماً ...تنتظرين، ربما .كأنك لم تستطيعي التحرك في اتجاهي
    Tam önümde duruyordun... hareket edemiyormuş gibi hiçbir yöne. Open Subtitles وقفت أمامي تماماً كما لو لم يكن عندك قدرة على التحرك بأية اتجاه
    Orada duruyordun, kaskatı... hareketsiz... kolların iki yanında... bakarak bana. Open Subtitles ...لقد وقفت هناك، متصلبة ...بدون عاطفة ...ذارعاك على جانبيك
    Sokakta duruyordun.. İnsanlardan ısrarla yardım istiyordun. Open Subtitles كنت واقفاً بالشارع تطلب يد العون من الناس
    rüyada kurbanın yanında mı duruyordun? Open Subtitles فى الحلم هل كنت واقفا بجوار الضحية؟
    Sen orada duruyordun o bir bardak suyla ve ben artık bir gelecek hayal etmek zorunda değildim. O elimdeydi. Tamam mı? Open Subtitles عندما كنت واقفة ومعك كوب المياه لا أعلم ما الذي أتى بي إلى هنا مِن الصعب تصديق ما رأيت أو ما أظن اننى رأيت
    Seni fark etmemek mümkün değil. Kalabalığın içinde duruyordun. Open Subtitles هل استطيع مساعدتك فى شيىء رأيتك تقفى خارج الجنازة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more