"duvarındaki" - Translation from Turkish to Arabic

    • حائط
        
    • على جدار
        
    • على جدارك
        
    • على جدران
        
    • على حوائط
        
    Virginia'daki restoranın duvarındaki mesajla ilgili mektubu hatırladın mı? Open Subtitles أتتذكرين الرسالة الموجودة على حائط مطعم فى فيرجينيا؟
    Ne mi var? Hepsi mağara duvarındaki şekillerin aynısını gün ışığına çıkartan yerlerde yapıldı. Open Subtitles اذاً هم جميعا ركّزوا على المواقع التي كشفت عنها نفس الرموز كتلك على حائط الكهف.
    Mağara duvarındaki efsane, yazgımda bir düşman var diyor. Open Subtitles الأسطورة على حائط الكهف تقول أنه مقدر لي أن يكون لديّ عدو
    Saklandıkları yerin duvarındaki kanın kime ait olduğunu merak ediyordum. Open Subtitles أجل، أواصل التساءل لمن تكون تلك الدماء على جدار المخبأ.
    İşte benim hayatımın resmi de bu. Tıpkı senin duvarındaki çocuklar gibi. Open Subtitles وهذه هى صورة حياتى تماماً كصور الأطفال الموجودة على جدارك
    Demek okulun duvarındaki resimlerin arkasında sen varsın. Open Subtitles اذا انت وراء الرسومات التي على جدران المدرسة
    Memur Rigg'in dairesinin duvarındaki beş isimden ikisi öldü. Open Subtitles اثنان من أصل خمسة أشخاص على حوائط شقة الضابط (ريغ) موتى.
    Bir gün babamın, çalışma odasının duvarındaki eski ısıtıcıyı tamir etmesine yardım ediyordum. Open Subtitles أحد الأيام ، كنت أساعد والدي في إصلاح حائط قديم في المختلى
    FBI incelemesi gösteriyor ki, elçiliğin duvarındaki tüm kurşun delikleri yolun karşı tarafından gelmiş. Open Subtitles محققون "الاف بى أى" عرضوا هذه كل أماكن الرصاصات فى حائط السفير جاءة مباشرة من عن طريق القناصين
    Şimdi bu resmi ele alalım -- Ben aslen Italyanım, ve Italya'daki her erkek cocuk yatakodasının duvarındaki bu resimle büyür. Bunu göstermemin amacı geçmiş on yıllarda Formula 1 yarışlarında çok ilginç birşey gerçekleşmiştir. TED الآن اذا اخذت هذه الصورة -- أنا من أصول أيطالية وكل طفل في أيطاليا يكبر و هذه الصورة على حائط غرفة نومه لكن السبب الذي جعلني أريكم هذا هو أنه شيء مثير للاهتمام حدث في سباقات الفورملا 1 قبل عدة عقود
    Evimin duvarındaki boş yeri hatırlıyor musun? Open Subtitles تذكرين الفراغ على حائط منزلي
    Mutfak duvarındaki soyulmuş kablolardan. Open Subtitles عن السلك السيء في حائط المطبخ
    Ya o da bir yerlerde, Sanjay'in duvarındaki çocuklar gibi hayatı için mücadele veriyorsa? Open Subtitles ماذا لو كان في مكان ما مثل هؤلاء الأطفال في حائط (سانجي) يكافح من أجل حياته؟
    Jabir'in duvarındaki fotoğraflar. Open Subtitles كل هذه الصورة على حائط جابر
    Biz dünyayı mağaranın duvarındaki bir gölge gibi yansıtılmış olarak görüyormuşuz. Open Subtitles " نراه كظل على حائط كهف "
    Aynı zamanda Gibbs'in bodrumunun duvarındaki isim. Open Subtitles و حائط (جيبز) الخاص الذي في قبوه
    Bir anlığına tersine çevirmek, baraj duvarındaki basıncı azaltacak ve bir tsunami oluşturmamızı kolaylaştıracak. Open Subtitles عكس ذلك للحظات سوف تخفيف الضغط على جدار السد وجعلها أسهل بالنسبة لنا لخلق كارثة تسونامي.
    Spor salonunun duvarındaki tek pankart binayla birlikte gelendi. Open Subtitles الراية الوحيدة التي على جدار الصالة الرياضية كانت تلك الواحدة التي جاءت مع المبنى
    - Nasıl buldun beni? duvarındaki harita. Open Subtitles - كيف عرفت؟ تلك الخريطة على جدارك
    Az önce Stemple'ı tam da duvarındaki boşluğun ölçülerinde bir tabloyla ayrılırken gördüm. Open Subtitles رأيت (ستامبل) يخرج للتو ويحمل شُوالاً بحجم موازٍ لذلك الفراغ على جدارك
    O mağara duvarındaki bir hikaye sadece. Open Subtitles إنها فقط قصة على جدران الكهوف
    Memur Rigg'in dairesinin duvarındaki beş isimden ikisi öldü. Open Subtitles اثنان من أصل خمسة أشخاص على حوائط شقة الضابط (ريغ) موتى.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more