"duvardaki bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • على الحائط
        
    • في الجدار
        
    • على الجدار
        
    Duvardaki bir sinek, okyanustaki bir damla gibi olacağım. Open Subtitles سأكون كذبابة على الحائط كالملح في المحيط
    Duvardaki bir sinek, okyanustaki bir damla gibi olacağım. Open Subtitles سأكون كذبابة على الحائط كالملح في المحيط
    Tamam, bakın ben sadece Duvardaki bir sineğim Open Subtitles حسناً, لذا انظر, انا فقط طائر على الحائط.
    Bu Duvardaki bir delik değil dostum, bu Kaykaykız. Open Subtitles هذه ليست فتحة في الجدار يا رجل. هذه رولر جيرل.
    'Dış Duvardaki bir delikten, büyük makinaların gürültüsünü duyuyoruz. Open Subtitles استطعنا سماع هدير محركات ضخمة عبر فتحة في الجدار الخارجي
    Gördükleri her şeyi... Duvardaki bir resmi bile beni bulmak için kullanırlar. Open Subtitles أي شيء يرونه، حتى اللوحة على الجدار سوف يستخدمونه في محاولة لإيجادي
    Şunu hatırlamalısın ki; ben olmasaydım sen, Duvardaki bir başka mekanik lekesi olurdun. Open Subtitles يجب أن تتذكري أنه لولاي لكنت فقط بقعة أخرى على الجدار
    Duvardaki bir takım yazıları yorumlayan birilerinin hayatımı yönetmesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles لنّ أتركَ حياتى لتـُحكم من قِبَل أناس يترجمون بعض المنحوتات المعلقة على الحائط.
    Ben Duvardaki bir sineğim. Duvardaki bir sinek. Open Subtitles أنا مجرد ذبابة على الحائط، ذبابة على الحائط.
    Ama öldüğümde Duvardaki bir fotoğraftan başka bir şey olmayacağım. Open Subtitles لكن عندما يحين وقتي لن أكون سوى صورة معلقة على الحائط
    Senden Duvardaki bir sinek olmanı istediğimde, Open Subtitles عندما طلبت منك أن تكون كذبابة على الحائط
    Duvardaki bir portreden ibaret olmayıp onları gölgede bırakmak. Open Subtitles لا أن أكون فقط مجرد صور على الحائط بل... أتألق عليهن جميعا
    Şimdi Duvardaki bir fotoğraftan ibaret. Open Subtitles والآن أصبح مجرد صورة على الحائط
    Duvardaki bir gölgeye. Open Subtitles كالخيال على الحائط
    Ama vertigom olduğu için buradan, o Duvardaki bir delikten dışarı,.. Open Subtitles ولكن لأنّي أعاني من الدوار فأنا خائفة من تأرجحي وأنا خارجة من هذا المكان من خلال تلك الفتحة في الجدار
    Restoran Duvardaki bir oyuk gibiydi. Open Subtitles المطعم كان ثقب في الجدار
    Sonra Duvardaki bir resmi gördüm Diana Ross olduğunu fark ettim. Open Subtitles وليس لدي أي فكرة عن مكان وجودي، وانظر على تلك الصورة على الجدار والآن أدركت أنها دايانا روز
    Duvardaki bir resim sadece. Open Subtitles انها مجرد لوحة على الجدار
    O Kobra'nın arkadaşı değil. Sadece Duvardaki bir isim. Open Subtitles ، (إنّه ليس بصاحبٍ لِـ(كوبرا . إنّه مجرد اسم على الجدار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more