Hastalığı kapanlar, yalnızca kendilerinin duyabileceği gizli bir ağ üzerinden konuşuyor sanki. | Open Subtitles | وكأن هؤلاء المصابون يتواصلون عبر شبكة خفية لا يسمعها إلا هم |
İnsanların "en iyi dost" dediği köpeklerin çağı sona erdi! İki gün sonra sadece o salya çuvallarının duyabileceği bir sesi dünyaya salacağım. | Open Subtitles | بعد يومين من الان سأشرع في تنفيذ خطتي واطلق موجه يسمعها كل الكلاب |
Şu sayı gözüme uzak geliyor. Bir danışmanın duyabileceği korkunç kelimeler. | Open Subtitles | هذا الرقم يبدو غريباً بالنسبة لي أسوأ كلمات يمكن أن يسمعها مستشار |
Herkesin duyabileceği şekilde anlattığı bilgiler. | Open Subtitles | معلومات تصرخ مُحاولة أن يسمعها أيّ أحدٍ. |
Hastalığı kapanlar, yalnızca kendilerinin duyabileceği gizli bir ağ üzerinden konuşuyor sanki. | Open Subtitles | وكأن هؤلاء المصابون يتواصلون عبر شبكة خفية لا يسمعها إلا هم |
Gün boyunca kulübemizin kapısını sıkı sıkı kapalı tutuyor ve dışarıdan geçen birinin duyabileceği en küçük sesten kaçınıyorduk. | Open Subtitles | أثناء النهار نحن نحكم إغلاق باب الكوخ جيدا. وأمتنعا عن إحداث اي ضجة. خوفا من مرور أحدهم خارجا ربما يسمعها. |
Isabel'le yattığımı açıklamamanı ve evde herkesin duyabileceği biçimde... tuhaf seks oyunları oynamamanızı istiyorum. | Open Subtitles | وان تكشف انى مارست الجنس مع "ايزابيل" وتلعبون العاب الجنس الغريبة التى يسمعها جميع من بالمنزل. |
Isabel'le yattığımı açıklamamanı ve evde herkesin duyabileceği biçimde... tuhaf seks oyunları oynamamanızı istiyorum. | Open Subtitles | وان تكشف انى مارست الجنس مع "ايزابيل" وتلعبون العاب الجنس الغريبة التى يسمعها جميع من بالمنزل. |
Sadece karıncaların duyabileceği sesler. | Open Subtitles | أصوات يمكن للنمل فقط أن يسمعها |
Bir babanın duyabileceği en güzel kelimeler. | Open Subtitles | أفضل كلمة يمكن أن يسمعها أب. |