Neden duyduğumuz düşündüğümüzde, bu oldukça önemli bir şey olduğu halde genelde bir alarm veya sireni duyabilme yetisini düşünmeyiz. | TED | عندما نفكر لماذا نسمع, نحن لا نفكر كثيرا بالقدرة على سماع صفارة إنذار أو جرس, على الرغم من هذا أمر مهم للغاية. |
Taşımanın listede yaklaşık olarak ikinci sırada olduğunu fark edeceksiniz fakat bu bizim hakkında en fazla duyduğumuz muhabbet. | TED | ستلاحظ أن النقل وهو نوعاً ما يأتي في المرتبة الثانية لتلك القائمة، إلا أنه ذلك الحديث الذي نسمع عنه دائماً. |
duyduğumuz şeyler... insanlardan ve dünyadan beklediğimiz davranışları yansıtıyor mu? | TED | هل ما نسمعه يعكس الطريقة التي نتوقع أن يتصرف بها البشر والعالم؟ |
Evet, efendim. duyduğumuz ya da gördüğümüz herşey beyinde işleniyor. | Open Subtitles | نعم سيدى,أى شئ نسمعه ونشاهده مصنع فى دماغتهم |
Cylonların çoğu melezin aklını kaçırdığını ve duyduğumuz seslerin anlamsız olduğuna inanıyor. | Open Subtitles | أنه قد أصابه الجنون بكل بساطة .وأن الألفاظ التى نسمعها بلا معنى |
duyduğumuz ve düşündüğümüz once şeyden sonra seni hafife almışız. | Open Subtitles | بعد كُل شيء سمعناه عنك فلا نزال نقلل من شأنك |
Zira bütün hafta TED'de de duyduğumuz üzere dünyamız, insanların artan nüfusu ve ihtiyaçlarıyla birlikte gittikçe daha da küçülüyor. | TED | ولأننا كما سمعنا في تيد طوال الإسبوع بأن العالم يصبح أصغر وأصغر بزيادة أعداد الناس فيه تريد أشياء أكثر وأكثر |
Çünkü kadınlarla ilgili çokça duyduğumuz bir şey, seslerini alıp liderlik pozisyonları için yollarını bulmaya çalışmaları. | TED | لأن الأمر الذي نسمع عنه كثيرا هو أن النساء يوظفن أصواتهن للوصول لأماكن قياديةٍ؟ |
Tamam, nedir bu duyduğumuz, Montag? | Open Subtitles | حسنا, حسنا, ما كل هذا الذى نسمع, مونتاج؟ |
Kahretsin! Dur, dur, dur. Belki de bu daha önce kendisinden bahsedildiğini duyduğumuz garip yerlidir. | Open Subtitles | انتظر, انتظر, انتظر, ربما يكون الهندي الذي نسمع عنه دوما |
duyduğumuz şu çılgın numaradan ne haber? | Open Subtitles | ماذا مع ذلك المجنون الحيلة التي نحن كنّا نسمع تقريبًا ؟ |
Buchanan'ın uçağının kalktığını duyduğumuz an yola çıkmaya hazır olun. Bu kadar. | Open Subtitles | كونوا مستعدين للمغادرة عندما نسمع أن طائرة بيوكانان فى الجو. |
Bizim duyduğumuz inşaat malzemeleri seçilerek dağıtılıyormuş, ve birçok insan bir şey alamıyormuş. | Open Subtitles | ولكن ما نسمعه ان مواد البناء منتقاه , ولقد خرجت من هنا وبعض الناس أجمعوها لديهم جيمعاً |
Bu yüzden, bütün o duyduğumuz sesler gitmiş olmalı. | Open Subtitles | لذا فأن الصوت الذي كنا نسمعه يجب أن يكون قد اختفي |
Gördüğümüz, duyduğumuz, hatta hissettiğimiz hiçbir şeye güvenemeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نثق بأي شيء مما نسمعه أو نراه .. أو نشعر به |
Anlamı şu ki, gördüğümüz veya duyduğumuz hiçbir şeye inanamayız. | Open Subtitles | مما يعني بأننا لا نستطيع الوثوق بأي شيء نراه أو نسمعه |
Fakat türlerin ötesinde başka bir soru var: Her gün duyduğumuz sesler, yaptığımız müziği nasıl etkiliyor? | TED | لكن بعيدًا عن النوع الموسيقي، هناك سؤال آخر: كيف تؤثر الأصوات التي نسمعها كل يوم في الموسيقى التي نؤلفها؟ |
Burada duyduğumuz bazı fikirleri de destekliyorum, çünkü otlak sahibi olmak ya da yanında yaşamak sizi farklılaştırır. | TED | ولكن أريد أيضا تعزيز بعض الأفكار التي نسمعها هنا ، بسبب وجود مرج أو يعيشون من مرج متحول. |
Bu konferansta duyduğumuz çoğu şey bireysel tecrübeler ve kişisel tecrübelerle ilgili. | TED | يتعلق الكثير مما سمعناه في هذا المؤتمر بتجارب فردية وشخصية. |
- Nehirde duyduğumuz çığlık. - Evet, o olmalı. | Open Subtitles | ذلك الصياح سمعناه من النهر نعم ممكن ان يكون هو |
duyduğumuz kadarıyla insanlar gezegen üstünde deney yapılmasına çok kızıyorlar. | TED | ويشعر الناس بالغضب عند القيام بتجارب على الكوكب، كما سمعنا. |
O'na inen vahiyler ve Kur'an, duyduğumuz en güzel sözleri içeriyordu. | Open Subtitles | معجزته ، القرآن، أكثر الكلماتِ الجميلةِ التي سمعنا بها من قبل. |
İşte çevresel inançlar, genelde deneyimlerimize dayalıdır, diğer insanlardan duyduğumuz şeylerdir. | TED | وبالتالي فإن الشيء عن الفولكلور البيئي يميل الى ان يتمحور حول خبراتنا و الاشياء التي سمعناها من اناس اخرين |
Gecenin bir yarısında duyduğumuz şeyleri duymamazlıktan gelmek mi? | Open Subtitles | نتظاهر اننا لا نستمع مانسمعه في منتصف الليل؟ |
İşte bu bize gerçek inovasyon için ihtiyaç duyduğumuz, gelişmek için ihtiyaç duyduğumuz ve vatandaşlar için geliştirilmiş toplum için ihtiyaç duyduğumuz güveni inşa etmemizde yardımcı olabilir. | TED | ما يمكننا من بناء الثقة التي نحتاجها لإبداع حقيقي للإزدهار و لمجتمعات داعمة لمواطنيها |
Kurduğumuz ve duyduğumuz kelimeler her zaman aynı şey olmayabiliyor. | Open Subtitles | صحيح؟ الكلمات التي نقولها ونسمعها وهي لا تشبه بعضها دائمًا |