"duygularımızın" - Translation from Turkish to Arabic

    • مشاعرنا
        
    • عواطفنا
        
    • لمشاعرنا
        
    Onları dinleme gereği hissetmeden duygularımızın değerini kullanabiliriz. TED يمكننا ملاقاة مشاعرنا واستكشاف مغزاها دون الحاجة الامتثال إليها.
    Annelik bana tüm duygularımızın gerekli olduğunu öğretti. TED ولكن الأمومة علمتني أن جميع مشاعرنا مهمة.
    Kalmak istiyorum, Katherine ve birbirimize olan duygularımızın büyüyeceğine inanmak. Open Subtitles أنا أنوي البقاء , كاثرين و أثق بأن مشاعرنا نحو بعضنا البعض سوف تنمو
    Bir tarihçi olarak dille birlikte duygularımızın da değiştiği konusunda hep şüpheliydim. TED كمؤرخة، فكّرت طويلاً أنه مع تغير اللغة تتغير عواطفنا أيضًا.
    Bu meseleyi çözebilmek için duygularımızın ardına uzanmalıyız, Sam. Open Subtitles من الضروري أن نتجاوز عواطفنا للتعامل مع هذا، سام.
    duygularımızın canı cehenneme! - Benim duygularımın nesi varmış? Open Subtitles ولا تكترثين لمشاعرنا - وماذا عن مشاعري -
    duygularımızın bizi, diğerlerinin bakış açısıyla bağdaşmayan bir noktaya getirdiğinden korkuyorum. Open Subtitles أخشى أن مشاعرنا جعلتنا نستعجل إلى درجة لا تتناسب مع منظور الناس
    İşe tüm duyularımızı taşımamızı gerektirir, ve düşüncemizin, duygularımızın ve yaptıklarımızın en iyisini elimizdekiyle mücadele için kullanmamızı gerektirir. TED إنه يتطلب منا تكريس كل إنتباهنا إلى المهمة، وأننا نطبق أفضل مافي تفكيرنا، مشاعرنا وفعلنا إلى التحدي الذي لدينا في أيدينا.
    Senin hayallerin benim umurumda değil umurumda olan, bizim duygularımızın sana engel olmaması. Open Subtitles ...لا أُمانع بأن يكون لديكِ أحلام لكني أُمانع بأنكِ تعتبرين مشاعرنا لكِ لا شيء إلا عقبة في طريقكِ
    Ama sanıyorum bu araştırma gösteriyor ki, İngiliz Aydınlanması ya da İskoç Aydınlanması, David Hume, Adam Smith'le, aslında kim olduğumuzla daha iyi başa çıkıyordu - mantığın sıklıkla zayıf, duygularımızın güçlü olduğunu, ve duygularımızın sıklıkla güvenilir olduğunu gösteriyordu. TED لكنني اعتقد ان هذا البحث يبين انا التنوير البريطاني , او التنوير الاسكتلندي, عن طريق دايفيد هوم, ادام سميث, في الحقيقة تعاملت مع من نكون-- ان الادراك غالبا ضعيف , وان مشاعرنا اقوى, وان مشاعرنا دائما ما تكون جديرة بالثقة.
    Biliyorsun, bizim kafa karıştırıcı duygularımızın Scorpion için kötü olacağını varsaydık. Open Subtitles إفترضنا أنّ مشاعرنا المحيّرة ستتعارض مع (سكوربيون). لذا تنص نظريتنا بأن نتجنب أيّ شيء غير مهني.
    "duygularımızın derinlikleri..." Open Subtitles "أعماق مشاعرنا تقول... ."
    Burasının duygularımızın doğduğu yer olduğu inancındayım. Open Subtitles ‫أنا مقتنع ‫بأن هذا هو المكان ‫الذي وُلِدت عواطفنا
    duygularımızın, görevimizin yoluna çıkmaması gerektiğini söyleyen sendin her zaman. Open Subtitles لطالما قلتِ بألّا يصح أن ندع عواطفنا تعترض مسعانا.
    Sadece, duygularımızın bizi kontrol etmesini istemiyorum. Open Subtitles لا اريد ان نحكم عواطفنا.
    Biz duygularımızın kölesi değiliz. Open Subtitles فنحن لسنا عبيدًا لمشاعرنا.
    İkimizde Blair'e karşı olan duygularımızın bizi etkilemesine izin vermiyoruz sanırım. Open Subtitles حسنٌ, أعتقد أن لا أحد منّا... سيسمح لمشاعرنا تجاه (بلير... ) بإحباط صداقتنا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more