| Ya da duygularınız incindiği için aşırı yemek gibi, ya da herneyse. | TED | أو عندما تنفعل بشدة لأن مشاعرك مجروحة، أو مهما يكن. |
| duygularınız için suçlanabilir olduğunuzdan değil, bugünkü hareket ve deneyimlerinizin yarın beyninizin öngörüleri olacağı için. | TED | ليس لأنّك مُلامٌ على مشاعرك تلك، ولكنّ الأفعال والتجارب التي قمت بها اليوم ستصبح توقعات الغد لدماغك. |
| Duygularımla oynamayacak kadar iyisiniz. Eğer duygularınız hâlâ geçen Nisan'daki gibiyse lütfen hemen söyleyin. | Open Subtitles | انت كريمة جدا لتسخري بعض الوقت لي، اذا كانت مشاعرك كما كانت في ابريل الماضي، اخبريني الآن. |
| Kişiliğiniz yoğun bir sis içinde kayboluyormuş gibidir ve tüm duygularınız ve arzularınız kendi içinizde kısıtlanmış, bastırılmış ve susturulmuştur. | TED | شخصيتك تبدأ تتلاشى في الضباب الكثيف وجميع عواطفك ورغباتك محاصره ، مكبوتة ، صامتة في داخلك. |
| duygularınız, duygusal rehberlik sisteminiz ne düşündüğünüzü anlamanızı sağlar. | Open Subtitles | إن عواطفك نظام توجيهك العاطفي هو الذي يساعدك على فهم ما تفكر فيه |
| Kodlamak kişisel yaşamınızda fikirlerinizi ve duygularınız ifade etmenize de yardımcı olabilir. | TED | فالبرمجة تمكنكم أيضا من التعبير عن أفكاركم وعن مشاعركم في حياتكم الخاصة. |
| Ona olan duygularınız değişmeyecek. | Open Subtitles | مشاعرك بشأنها لم تتبدّل، منذ التقيتك، أيها القائد. |
| Tamam çocuklar, bu kitap duygularınız için size yardımcı olacak. | Open Subtitles | حسناً هذا الكتاب يساعدك على التعامل مع مشاعرك |
| Bayan Forrester lütfen, duygularınız ele veriyorsunuz. Üzgünüm. | Open Subtitles | سيدة فورستر ,أرجوك,أنت تخونين مشاعرك آسفة |
| duygularınız, öfkeniz, intikam arzunuz aradığınız bilgi ile aranızda duran yegane şeydir. | Open Subtitles | عندما تكون مشاعرك وغضبك ورغبتك الحادة في الإنتقام تقف بينك وبين المعلومات التي تسعى خلفها |
| Bu yüzden bir yeriniz kanadığında içsel duygularınız kanı içeri çeker. | Open Subtitles | لذلك عندما تريق الدماء ستتفهم مشاعرك الداخلية |
| Açıkça görülüyor ki, bugün duygularınız kontrol edemiyorsunuz o halde başka bir gün gelip kızlarımın hakkı olanı görmelerini sağlayacağım. | Open Subtitles | واضح أنّك غير مسيطر على مشاعرك اليوم، لذا سأعود في يوم آخر لتشاهد ابنتاي ما من حقهما الطبيعي مشاهدته. |
| Çünki dikkat dağıtıyordu ona olan duygularınız zayıflığınızdı. | Open Subtitles | لإنها كانت مصدر إلهاء مشاعرك إتجاهها كان نقطة ضعف |
| Bir yerlerde, böyle bir şekilde, siz, sizin algılarınız, duygularınız, hatıralarınız, gelecekteki planlarınız var. | TED | أحياناً , نمط مثل هذا , هو أنت , إدراكك , مشاعرك , ذكرياتك , خططك المستقبلية . |
| Oh, bu duygularınız nelerdir? | Open Subtitles | ابقي بعيدة عن مشاعرى هل هذه هى مشاعرك ؟ |
| duygularınız harekete geçtikçe; nefret ateşiniz körüklenir. | Open Subtitles | كلما زادت مشاعرك كلما سخن غضبك |
| Kuvvetle muhtemel duygularınız buna sebep oldu. | Open Subtitles | يتبادر للذهن ان مشاعرك ساهمت بالقرار |
| Bir yer duygularınız yerini alamaz. | Open Subtitles | .. الوظيفة لا يمكنها شغل فراغ عواطفك |
| Bunu görmezden geleceğim Bay Krohn, çünkü duygularınız karışık ama aklınız da öyle. | Open Subtitles | .. (سأنظر في ذلك يا سيد (كرون .. لأن عواطفك أيضا مشوشة وليس فقط عقلك |
| Hemen heyecanlanırsınız, duygularınız devreye girer hormonlarınız fırlar, kıçınızda pediniz... | Open Subtitles | أنكما متحمستان وتركتم مشاعركم تسطير عليكم، ونشاط هرموناتكم كي تركبين صغيرالفرسالقطني، |
| Şahsi duygularınız uğruna. | Open Subtitles | ! لاجل مشاعركم الشخصية |