| Böylece buradaki problem, anksiyetenin yarattığı duyguya sinemada rastlayıp rastlayamayacığımız problemidir. | Open Subtitles | والسؤال الآن بالطبع هو هل نستطيع مقابلة عاطفة القلق في السينما |
| Aşırı duyguyla yaratılmış bir obje bazen harekete geçmek, nötrleşmek için yine aşırı duyguya gerek duyar, ben de düşündüm ki-- | Open Subtitles | قطعة أثرية أن وُلدت من جراء عاطفة متطرفة تتطلب أحيانا الانفعال الشديد لتشغيلها .. ليتم إبطالها، لذلك أظن إذا كنا |
| Sanatçı olma yolunda her şeyi açıkça belirtmeye yardımcı olmuş, aynı zamanda kimliğini belirlemene yardımcı olmuş, bu derin duyguya mı? | Open Subtitles | عاطفة أعمق لن، تزيد لبقتكُ كفنّان. ولكن ستساعد الناس للتعرّف عليك. |
| Eğer duyguya kapılırsanız, kendinizi kaybedebilirsiniz Duygularınızla bir olun. | Open Subtitles | إذا إستسلمتم لعواطفكم يمكن أن تخسروا أنفسكم |
| Eğer duyguya kapılırsanız, kendinizi kaybedebilirsiniz. | Open Subtitles | إذا إستسلمتم لعواطفكم يمكن أن تفقدوا االسيطرة على أنفسكم |
| Bilinmezden korkmak gibi bir şeye yol açan bu duyguya nasıl izin verirsin? | Open Subtitles | كيف لكِ أن تجعلي ذلك الشعور يُعرقل بواسطة شيء كالخوف من المجهول ؟ |
| Ve ortak duyguya sahip olmaya ihtiyacımız vardıç | TED | ولكن كل ما كنا نحتاجه .. هو الشعور المشترك .. |
| Ancak belirlenmiş tek bir duyguya sahip değilim. | Open Subtitles | ولكن من دون أية عاطفة واحدة واضحة |
| Bayan Florrick'in de mantık yerine bu duyguya inanması da çok talihsiz. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} و هو أمر مؤسف أن السيدة (فلوريك) {\pos(192,220)} عليها أن تعتمد على عاطفة بدلا من المنطق |
| İlk kez asansörde kapıldım bu komik duyguya. | Open Subtitles | ولكنّني كنت بالمصعد حينما راودني ذلك الشعور |
| Baştan beri hata yaptığıma dair korkutucu bir duyguya kapılmıştım. | Open Subtitles | كنت الحصول على الشعور اللعين ان كنت قد لعبت هذه كل خطأ. |
| Yarın eve dönmem gerek ve işte o duyguya kapıIdım. | Open Subtitles | على أن أعود للمنزل غداً و لهذا فأنا أحس بذلك الشعور |