"duymam" - Translation from Turkish to Arabic

    • سماع
        
    • سماعه
        
    • لسماع
        
    • لسماعه
        
    • أسمعها
        
    • سماعها
        
    • اسمعها
        
    • للاستماع
        
    • لسمع
        
    • أن أسمعه
        
    • ان اسمعه
        
    Biliyorum, aramayacağıma yemin etmiştim ama elektronik postaların sesini duymam gerektiğini hissettirdi. Open Subtitles أعلم أننى من المفترض الا اتصل، لكن رسالتكِ جعلتنى أتمنى سماع صوتكِ
    Seni duymam önemli değil. Tanrı'yı duymalıyım sesinde. Open Subtitles لا أهتم بسماعكن ، بل أريد سماع الرب من خلالكن
    duymam gereken senin en iyi tahminindi ve sanırım bunu da duydum. Open Subtitles ما أريد سماعه منك هو أفضل تخمين عندك وأظنني سمعته
    Hiç düşünmeden ona geri dönerdim ama eğer bu şekilde hissetmiyorsa o zaman belki de bu kapıdan çıkıp gitmem için tam da duymam gereken şeydir. Open Subtitles سأعود إليها فورًا لكن إن لم تكُن مشاعرها لي فهذا ما أودّ سماعه لأنسحب
    Ama öncesinde beni ateşleyecek başka suçlar duymam gerekiyor. Open Subtitles لربّما، لكن أولاً أحتاج لسماع جرائمكم الأخرى لأتحمس
    Dr. Harrison kendini savunacaksa, doğru olan kalıp onu duymam olacaktır. Open Subtitles إذا كان الطبيب هاريسون سيدافع عن نفسه فمن الصواب أن أبقى لسماعه
    Onu ev arkadaşı olarak seçerken asla seviştiğini duymam diye bilhassa düşünmüştüm. Open Subtitles عندما اخترتها كرفيقة سكن، اعتقدت تحديداً أنني لن أسمعها وهي تمارس الجنس.
    Bunu bana borçlu değilsin biliyorum ama senden duymam gerekiyor. Open Subtitles أعلم أنّي لا أدينكِ بها، لكنّي أودّ سماعها.
    Düşüncelerimi duyamıyorum ve ne düşündüğümü duymam gerekiyor yoksa... Open Subtitles لا أستطيع سماع أفكاري و أنا بحاجة أن أسمع ما أفكر به
    Ama eğer bunları takarsam bana bağırdığını duymam. Open Subtitles أنه يكره الموسيقي خاصتي ، و لكن إذا وضعتُ تلك ، لكن أكون قادراً علي سماع صراخه عليّ
    Gerçek olup olmadığını ondan duymam gerek. Open Subtitles أستطيع أن أعرف ما إذا كانت هذه هي الحقيقة أم لا بمجرد سماع صوته
    Tamam, o zaman, duymam gerekenleri duyum. Open Subtitles حسناً، لقد سمعتُ ما أنا بحاجةٍ إلى سماعه.
    Pekala... duymam gereken... her şeyi duydum. Open Subtitles حسنا لقد سمعت كل ما أردت سماعه
    Tam olarak duymam gerekenleri söyledin ve babanla ben, bunu, Mike ve sana bu akşam söylemek istemiştik ama sana güzel haberi vereyim. Open Subtitles لقد قلتِ بالضبط ماكنتُ أحتاج سماعه وأنا ووالدكِ نريدُ, أن نخبركِ أنتي و"مايك" الليله
    Zevzekliği bırak ve cevap ver! S.. tiğimin sesini duymam lazım. Open Subtitles أوقف هذا الهراء، وأجب عليّ أنا بحاجة لسماع صوتك
    Önce duymam gerekiyor. Konuşmaya başla. Open Subtitles احتاج لسماع ما تعرفه اولاً، ابدأ بالحديث
    Eh, bunu duymam iyi oldu, ah, cunku'toplamak icin hazirim'. Open Subtitles حسنا, ذلك جيد لسماعه لانني جاهز لاخذ مقابل لذلك
    duymam gereken tek şey buydu. Open Subtitles أترى، كلمة بريق هي كل ما كنت في حاجة لسماعه.
    Doktorla konuşmalıyım. Bunu ondan duymam gerek. Open Subtitles عليّ التحدث مع الطبيب أريد أن أسمعها منه
    Bu şeyin sesini duymam lazım, duyamazsam geldiğini de anlamam, tamam mı? Open Subtitles يجب أن أستمع للأشياء لأنه إذا لم أستطع سماعها فلن أسمعها قادمة، مفهوم؟
    Şu an bunların gereği yok. Polis çoktan aramaya başladı ama bazı detayları sizden duymam gerekiyor. Open Subtitles الشرطة تدور في المدينة بالفعل لكن ثمة تفاصيل أحتاج لأن اسمعها منك
    Bana söylenmesi lazım, duymam lazım. Open Subtitles أنا بحاجة إلى أن يقال، أنا في حاجة للاستماع اليه.
    Dört aydır yaptıklarının bir açıklaması varsa ne olduğunu duymam lazım. Open Subtitles إذا هناك البعض explanatlon لما أنت تعمل أحتاج لسمع ما هو.
    - Sanırım duymam gereken her şeyi duydum. Open Subtitles كلها على هذا الحائط وفي الصف السفلي أظنني سمعت كل ما أحتاج أن أسمعه
    duymam gereken bir şey olduğunu söylediler. Open Subtitles لقد اخبرونى ان هناك شيئا لابد من ان اسمعه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more