"duymaya başladı" - Translation from Turkish to Arabic

    • بدأ
        
    Bir buçuk yıl sonra, bazı sesler duymaya başladı ve birilerinin onu takip ettiğine inanıyordu. TED بعد عام ونصف، بدأ يسمع أصواتًا ويعتقد بأن أشخاصًا يلاحقونه.
    Televizyonda, Amerikan çocukları fortlamayla ilgili gün geçtikçe daha fazla şey görmeye ve duymaya başladı. Open Subtitles بدأ أطفالنا يشاهدون ويسمعون عن طريق التلفاز أكثر وأكثر عن إطلاق الريح.
    Sadece tanık olmuş olsa bile bu olay aşk hayatına damga vurdu ve muhtemelen nefes oyununa ilgi duymaya başladı. Open Subtitles على الرغم من انه كان فقط أحد الشهود، تلك اللحظة خلقت بصمة حدث وحيد على خارطته العاطفية وربما بدأ إهتمامه في لعبة التنفس
    Sonra bir şeyleri fırlatmaya duvarları yumruklamaya, sesler duymaya başladı. Open Subtitles ,بعدها بدأ برمي الاشياء ,لكم الجدران سماع اصوات
    Okuryazarlığın ve seyahatin artışıyla birlikte, insanlar daha geniş çemberlere, klanlara, kavimlere, ülkelere, ırklara ve sonunda tüm insanlığa sempati duymaya başladı. TED لكن مع توسع المعرفة والسفر بدأ الناس بالتعاطف مع دوائر أوسع العشيرة والقبيلة والوطن والعرق ولربما أنتهينا إلى الإنسانية
    Fakat bir noktada Picquart şüphe duymaya başladı: "Ya hepimiz Dreyfus hakkında yanılıyorsak?" TED لكن لوهلة، "بيكارت" بدأ في الشك: "ماذا لو كنا مخطئين تمامًا فيما يتعلق بدرايفوس؟"
    Bugünlerde bana ilgi duymaya başladı. Open Subtitles إلى جانب أنه بدأ يأخذه الاهتمام بي
    Bence artık bana saygı duymaya başladı. Open Subtitles أعتقد أنه بدأ يحترمني
    Gerçekten bana saygı duymaya başladı. Open Subtitles أعتقد حقا أنه بدأ يحترمني
    Tanıdık bir arzuyu yeniden duymaya başladı. Open Subtitles بدأ يشعر بحكّة مألوفة.
    Costello akıllı ve diplomatik bir patronluk yaparken Komisyon'un bazı üyeleri bu iş için yeterliliğinden şüphe duymaya başladı. Open Subtitles في حين ان كان (كوستيلو) ذكي ودبلوماسي بعض أعضاء اللجنة بدأ بالشك انه ليس صارم جداً لهذه المهمة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more