Geceyi geçirmek için bile bile ucuz otellere gelen elvi çiftler olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | لقد سمعت عن الكثير من الازواج الذين امضوا ليله هناك فى فندق رخيص |
New York'ta yaşayan insanların komşularını tanımak için zaman harcamadıklarını duymuştum. | Open Subtitles | ولقد سمعت دائماً أنا الناس في نيويورك لا يتعرفوا على جيرانهم. |
Zor durumda kalan muhtaç insanlara yaptığınız yardımların methini duymuştum. | Open Subtitles | بعدما سمعت عن سمعتك الكبيرة فى مساعدة المساكين فى مصائبهم |
Amerikalı Korucu'nun yakışıklı zeki ve çekici türler olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | سمعتُ أنّ الحارس الأمركيّ نوعٌ جذّابٌ جدّاً، ذكيّ، و مثير |
Makineli tüfekçilerinden iyi bir fıkra duymuştum. Neydi adamın adı? | Open Subtitles | سمعت نكتة جيدة من مدفعي الوسط ، ماذا كان اسمه؟ |
Bizi neden buraya sevkettiklerini hâlâ bilmiyorum Noel'e kadar savaşın biteceğini duymuştum. | Open Subtitles | لا أعلم لم أرسلونا هنا سمعت أن الحرب ستنتهي بحلول أعياد الميلاد |
Aslında, başka fıkralar da duymuştum ama zaten anlatmak istediğimi anlattım. | Open Subtitles | في الحقيقة، سمعت غيرها ولكن أظن باني قد وضحت وجهة نظري |
duymuştum. Kampüste bir adamı öldürmüşler, ya da öyle bir şey. | Open Subtitles | لقد سمعت عنه شخص ما قتل رجل في الحرم او ماشابه |
Onu bir kez olsun görmek isterdim. Buralarda bir yerlerde olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | أود أن أراه فقط لمرة واحدة، سمعت أنه يوجد هنا بمكان ما |
Daha önce Ölüm Defterlerinin İnsan Dünyasına birkaç kere düştüğünü duymuştum... | Open Subtitles | لقد سمعت عن مذكرات وصلت عالم البشر مرات عديدة من قبل |
11. Bölge'de çok başarılı generallerin ve şövalyelerin olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | سمعت أن هناك ضباطاً بارزين و فرسان في المنطقة 11 |
Öldüğünü ummuştum. Aslında öldüğünü duymuştum ve doğru olduğunu ummuştum. | Open Subtitles | لقد تمنيت أن تكون ميت اقصد, انني سمعت انك ميت |
Bir adamın, şişeyi kırdıktan sonra onu sakız gibi çiğnediğini duymuştum. | Open Subtitles | يا رجل سمعت بأنه يمضغ الزجاجة بعد أن يحقن نفسه بها |
Şişeyi kırdıktan sonra onu sakız gibi çiğneyen birini duymuştum? | Open Subtitles | سمعت بأنه يمضغ الزجاجة بعد ان يحقن نفسه بها ؟ |
Avcıların hayvan yakalamak için kullandıkları bir tuzak olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | سمعت انه الفخ الذي يستخدمه الصيّادون من اجل الامساك بالحيوانات |
keman resitalimi, okul gösterilerimi, mezuniyetimi kaçırdığında da bunu duymuştum. | Open Subtitles | سمعت هذا عندما تغيبت عن عزفي على الكمان مباريات مدرستي,وتخرجي |
Bir telepat olması gerekirdi. Bir gorilin kalp atışlarını duymuştum. | Open Subtitles | كان يجب أن يكون تخاطرا لقد سمعت نبض قلب الغوريلا |
10 ay önce, belki bir yıl. Yazın avukatlarla görüştüğünü duymuştum. | Open Subtitles | عشرةُ شهور , ربما سنة سمعتُ بأنهُ يقابل المحامون في الصيف |
Bir tür bacaksız kuş... olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | لقد سمعتُ أن هناك نوع من الطيور بلا أرجل |
Hey, Beanie geçen sefer buradayken, sanırım şarkı söylediğini duymuştum. | Open Subtitles | فى المرة الأخيرة التى كنت هنا ، لقد سمعتك تغنى |
Deniz kenarındaki çorak ülkeyi yöneten yaşlı biri olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | سَمعتُ بأنّه رجل عجوزُ يَحْكمُ بلدِ قاحلةِ فيما وراء البحر |
Ülkemdeki insanların açlık çektiğini ilk kez duymuştum. | TED | كانت هذه أول مرة أسمع فيها بأن الناس يعانون في دولتي |
Bunu o zaman da duymuştum ve beğenmemiştim. | Open Subtitles | إنها نغمة قد سمعتها من قبل و إنها لم تعجبنى |
Birinci Müfreze'deki bir öğretmenin savaşta altına işediğini duymuştum. | Open Subtitles | لقد سمعتهم يقولون آن معلم بالفرقة الأولى |
Teyzesinin onu manastıra göndermek istediğine dair şeyler duymuştum. | Open Subtitles | حسناً ، يبدو أننى أتذكر شئ قد قيل عن رغبة خالتها لوضعها فى الدير |
Bunun yayınlanacağını ve kötü olacağını duymuştum ama bu... | Open Subtitles | سمعت أنها شتنشر وسمعت أنها سيئة انها ليست |
Buna bakmak için, her şeyini verebileceğini söylediğini duymuştum. | Open Subtitles | سمعتكِ تقولين أنكِ ستفعلين أي شيء لتلقي نظرة عليها |
Ben de orayı kötü bir yer olarak duymuştum. | Open Subtitles | تَعْرفُ , l، أيضاً، سَمعَ هو a مكان فظيع برّي، |
Kovboyları onun hakkında konuşurlarken duymuştum. | Open Subtitles | أَسْمعُ رعاةَ البقر تَنكيت عنه. أعتقد يَدْعونَه ذلك بسبب أصابعِه. |
- İlk gün en iyi on saniyesi diye duymuştum. | Open Subtitles | لقد سمِعتُ بِأنهّا كانت أفضل عشرة ثواني في اليوم الأوّل |
Bir keresinde Dr. Cardin'in de bu soruyu Bayan Wright'a sorduğunu duymuştum alt katta... | Open Subtitles | لقد سمعته يسألها ذلك مرة في الطابق السفلي |
En son, babanın ada yakınlarındaki bir şilepte olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | آخر ما سمعتُه أنّ والدكَ على متن ناقلة قرب الجزيرة |