"eğer bunu yaparsan" - Translation from Turkish to Arabic

    • إذا فعلت ذلك
        
    • إذا قمت بذلك
        
    • إن فعلت هذا
        
    • اذا فعلتها
        
    • إذا فعلنا هذا الأمر
        
    • إذا فعلتِ
        
    • إن فعلتِ هذا
        
    - Eğer bunu yaparsan sana bir hafta kahve alacağım. Open Subtitles إذا فعلت ذلك, سأشتري لك القهوة لمدة أسبوع
    Lisa. Eğer bunu yaparsan, bir daha geri dönemezsin. Bunu biliyorsun, değil mi? Open Subtitles ليزا " ، إذا فعلت ذلك " فلن يمكنك العودة ابداً
    Eğer bunu yaparsan, bu aşk hikayesini ulusal kanalda anlatırsan bütün çıkışlarını kendin kapatırsın. Open Subtitles إذا قمت بذلك ، إذا قمت بقول قصة الحب هذه على التلفزيون الوطني كل مخارجك سوف تصبح جدران
    Haftalardır söylüyorum, Eğer bunu yaparsan kötü şeyler olacak. Open Subtitles كنت أقول هذا منذ أسابيع، إن فعلت هذا فستحصل أمور سيئة.
    - Eğer binersen, Eğer bunu yaparsan... Open Subtitles اسمع، إن ركبت هذه الطائرة إن فعلت هذا
    Eğer bunu yaparsan sana bu spor çantasını vereceğim... ve ailen, ve ailen'in ailesinin bir daha hiç çalışmasına gerek kalmayacak. Open Subtitles اذا فعلتها, سأعطيك هذه الحقيبة وعائلتك وأقاربك لن يحتاجوا الى العمل مجددا
    Çünkü Eğer bunu yaparsan, geri döneceğini sanmıyorum. Open Subtitles لأنك إذا فعلت ذلك لا أعتقد أنك ستعود
    Eğer bunu yaparsan... buradan yaklaşık, saat 8 gibi gideceğiz. Open Subtitles الآن إذا فعلت ذلك... ينبغي أن نكون خارج هنا، سأقول، السّاعة الثامنة
    Eğer bunu yaparsan Eğer bunu yaparsan, bir daha asla kuşları öldürmem. Open Subtitles إذا فعلت ذلك... إذا فعلت ذلك, لن أقتل أي طير
    Eğer bunu yaparsan, onlar beni gene vururlar. Open Subtitles ـ حتى إذا فعلت ذلك سيقتلوني
    Daniel,Eğer bunu yaparsan Becca'ya yardım etmiş olacaksın. Open Subtitles دانييل ... إن فعلت هذا ستكون قد ساعدت بيكا
    Eğer bunu yaparsan, bundan sonra bizden biri olmazsın. Open Subtitles إن فعلت هذا , لن تعد منّا بعد الآن
    - Bak, Eğer bunu yaparsan, sadece beni alaşağı etmezsin Open Subtitles انظر , إن فعلت هذا فإنك لا تسقطني معك
    Şunu anla Eğer bunu yaparsan yoluna çıkan bir sürü tanıdığını çiğnemek zorunda kalacaksın. Open Subtitles عليكِ فقط ان تتفهمي , إذا فعلتِ ذلك فسيتحتم عليكِ القتل خلال طريقكِ لناس كثيرين تعرفينهم
    Eğer bunu yaparsan, seni koruyamam. Open Subtitles إن فعلتِ هذا فلن أتمكن من حمايتك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more