Bak, fotoğrafları satmana engel olamam, Eğer istiyorsan. | Open Subtitles | أعرف , لكن إسمع , لا أستطيع منعك من بيع الصور إذا أردت ذلك |
Evet. Eğer istiyorsan bunu kendi harçlığınla yapmalısın. | Open Subtitles | إن أردت واحداً، فادفع ثمنه من جيبك الخاص |
Eğer istiyorsan onu da yanımıza al ama buradan defolup gidelim! | Open Subtitles | أبقيها إذا كنت تريد ولكن لنخرج بحق الجحيم من هنا |
Parker dün istifa etti. Onun yerini alabilirsin, Eğer istiyorsan. | Open Subtitles | فعملك بدء من الأمس لذا عليك ان تأخذ نوبتك اذا اردت |
Biraz daha hızlı gidebiliriz, Eğer istiyorsan. | Open Subtitles | يمكننا التحرّك أسرع قليلاً إذا أردتِ. |
Eğer istiyorsan, arkaya gelip silahımla ateş edebilirsin. | Open Subtitles | كنت أفكر لو أردت حقا ، بإمكانك إستخدام مدفعي |
Biram kalmadı ama Eğer istiyorsan kırık birşeylerim var. | Open Subtitles | لقد نفذت من عندي البيرة, ولكن أي شيء آخر إذا أردت |
Ben ne düşündüğümü söyledim. Eğer istiyorsan, onları sen ara. | Open Subtitles | لقد أخبرتك باقتراحي إذا أردت الاتصال بهم الآن فافعلي |
Eğer istiyorsan, seninle şehre gelirim. | Open Subtitles | وسأذهب معكَ إلى المدينة إذا أردت ذلك |
İstiyorsan bahçedeki barbeküyü onarırım, Eğer istiyorsan. | Open Subtitles | سأصلح المشواة في الباحة الخلفية إن أردت سأفعل ذلك |
Eğer istiyorsan, hikayeye devam edeceğim. Ne dersin? | Open Subtitles | إن أردت يمكن أن أكمل القصة أيبدو هذا جيداً؟ |
Biliyorsun, yarın gidebilirsin Eğer istiyorsan, istediğin her an gidebilirsin. | Open Subtitles | كما تعلمين، بإمكانك الرحيل غداً إن أردت ذلك في أي وقت تختارينه |
Evet, Eğer istiyorsan. Biraz dalgın görünüyorsun. | Open Subtitles | نعم، إذا كنت تريد ذلك يبدو عليك الانشغال |
ama Eğer istiyorsan, gelip alman gerekecek. | Open Subtitles | ولكن إذا كنت تريد ذلك، وكنت ستعمل أن يأتي والحصول عليه. |
Ama Eğer istiyorsan yapabilirsin. | Open Subtitles | ولكن إذا كنت تريد ذلك ،فإنه يمكنك |
Ama sen payımı paylaşabilirsin Eğer istiyorsan! | Open Subtitles | يمكنك ان تشاركني طعامي اذا اردت |
Demek istediğim, Eğer istiyorsan işe başlayabilirsin. | Open Subtitles | Although, I mean, ولكنه لن يضرك الحصول على وظيفة اذا اذا اردت ذلك |
Eğer istiyorsan gidebilirsin. - Lucy! | Open Subtitles | يمكنكِ أن تغادري إذا أردتِ |
- Eğer istiyorsan, bir kere daha yapabiliriz. | Open Subtitles | لو أردت أن نعيد ما حدث يمكننا أن نفعلها مرة أخري |
- Eğer istiyorsan seninle sinamaya geleceğim. | Open Subtitles | -سأذهب معك للسينما، أذا أردت -غيرتِ رأيك |
Eğer istiyorsan geleceğin ellerinde. | Open Subtitles | ومستقبلك ينتظرك إذا أردتي |
Eğer istiyorsan bir süreliğine bizde kalabilirsin. | Open Subtitles | حسناً, لو أردتِ.. يمكنكِ البقاء في الشقة لفترة. |
Eğer istiyorsan. | Open Subtitles | لو كنتي تريدين ذلك |
Ya da bir yük, Eğer istiyorsan. | Open Subtitles | أو عبـئا ، إن أردتِ ذلك |
Eğer istiyorsan olabilir kapıyı aç. | Open Subtitles | إذا تريده لكي يكون إفتح الباب |