"eğiten" - Translation from Turkish to Arabic

    • دربني
        
    • قام بتجنيدك
        
    • درّبني
        
    • دربه
        
    • يدرّبون
        
    • ودمروا
        
    • دربتك
        
    • دربتني
        
    Bunu beni eğiten adamdan aldım. O da kendisini eğitenden almış. Open Subtitles اخذته من الرجل الذي دربني وهو اخذه من الرجل الذي دربه
    Oradan kaçtım ve şimdi beni eğiten adam güvendiğim birisi, peşimden geliyor. Open Subtitles أنا هربت، والأن الرجل الذي دربني الشخص الذي أثق به يلاحقني
    Seni alıp eğiten bir adam var. Open Subtitles هناك رجل قام بتجنيدك و تدريبك
    Yıllar önce, beni intikamın çok eski yöntemlerinde eğiten bir adamla tanıştım. Open Subtitles منذ سنوات، التقيت برجل درّبني على أساليب الانتقام القديمة.
    Dünyada böyle köpekleri eğiten sadece üç kişi var. İşin gülünç yanı da o adamlar sadece Flemenkçe komut kullanır. Open Subtitles هنالك ثلاثة رجال في العالم يدرّبون كلابًا من هذا النّوع، الشّيء المضحك هو أنّ أولئك الرّجال لا يأمرون الكلاب سوى بالهولنديّة،
    Kimliğimi ve sevdiğim adamı yok ettiler. Ama şimdi beni eğiten adam, eskiden güvendiğim birisi peşimden geliyor. Open Subtitles لقد دمروا هويتي ودمروا الرجل الذي احببته
    Beni öldürme için eğiten aynı devlet, seni koruma için eğitti. Open Subtitles الحكومة نفسها التي دربتني على القتل، دربتك على الحماية.
    Ama şimdi beni eğiten adam, eskiden güvendiğim birisi peşimden geliyor. Open Subtitles أتا هربت، والأن الرجل الذي دربني الشخص الذي اثق به... يطاردني
    Onlardan kaçtım. Ama şimdi beni eğiten adam güvendiğim birisi peşimden geliyor. Open Subtitles "لقد هربت، والأن الشخص الذي دربني شخصٌ أثق به، يطاردني"
    Onlardan kaçtım. Ama şimdi beni eğiten adam güvendiğim birisi peşimden geliyor. Open Subtitles "لقد هربت، والأن الشخص الذي دربني شخصٌ أثق به، يُطاردني"
    Onlardan kaçtım. Ama şimdi beni eğiten adam güvendiğim birisi peşimden geliyor. Open Subtitles "لقد هربت، والأن الشخص الذي دربني شخصٌ أثق به، يطاردني"
    Onlardan kaçtım. Ama şimdi beni eğiten adam güvendiğim birisi peşimden geliyor. Open Subtitles "{\pos(192,230)}لقد هربت، والأن الشخص الذي دربني شخصٌ أثق به، يُطاردني"
    Birbirinizle tanışacağınız için aşırı heyecanlıydım. Beni eğiten ilk kişi Oliver'dı. Open Subtitles تحمست لفكرة لقائما معا (أوليفر) هو أول شخص دربني
    Seni eğiten ve geçtiğimiz bir buçuk yıl boyunca hesap verdiğin Adam Dorwin'in bir dostuyum. Open Subtitles صديقة لـ(آدم دوروين)، الذي قام بتجنيدك والذي قمتَ بإرسال التقارير إليه في السنة والنصف الماضية
    Seni eğiten ve geçtiğimiz bir buçuk yıl boyunca hesap verdiğin Adam Dorwin'in bir dostuyum. Open Subtitles صديقة لـ(آدم دوروين)، الذي قام بتجنيدك والذي قمتَ بإرسال التقارير إليه في السنة والنصف الماضية
    eğiten de bendim ve kesinlikle geri getiren de ben olacağım. Open Subtitles أنا من دربه , وبالتأكيد أنا من سوف يعيده
    Esas kötü haber, onu eğiten LeMarc'mış. Open Subtitles الخبر الأسوء ان "لى مارك" هو الذى دربه
    Lagerbäck teröristleri eğiten Sectragon'un teknik danışmanısın. Open Subtitles (لاجربك)... كنت مستشار فني لـ "سيكتراجون"، الّذين بدورهم يدرّبون الإرهابيين.
    Onlardan kaçtım. Ama şimdi beni eğiten adam peşimden geliyor. Open Subtitles لقد دمروا هويتي ودمروا الرجل الذي احببته
    Aynı zamanda Moskova'da seni eğiten kişiyim. Open Subtitles و أنا أيضاً الذي دربتك في موسكو

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more