"eğlence için" - Translation from Turkish to Arabic

    • للمتعة
        
    • أجل المتعة
        
    • للتسلية
        
    • للمرح
        
    • من أجل المرح
        
    • لأجل المتعة
        
    • لأجل المرح
        
    • للترفيه
        
    • أجل الترفيه
        
    • أجل التسلية
        
    • من اجل المتعة
        
    • من اجل المرح
        
    • لكونه فنًّا ترفيهيًّا
        
    • للّحاق
        
    • أجل متعتك
        
    Giyotin fabrikasına yapılan yolculuğun eğlence için olduğunu sanmıştı ama onu vurmam için ideal bir yerdi. Open Subtitles ظن أن الرحلة لمصنع المقاصل كانت للمتعة فحسب لكنه كان المكان المثالي لقتله
    Doktora yapmaya hazırlanıyor, eğlence için felsefe okuyor, her hafta pazar bulmacasını çözüyor ve bitiriyor. Open Subtitles إنها متقدمة للدكتوارة ، تقرأ الفلسفة للمتعة وتحل كلمات المتقاطعة ليوم الأحد وتنتهي من حلها
    Rastgele kamptakilere ateş etmeye başlıyorlar eğlence için. TED فيأخذون بإطلاق النيران على السجان من أجل المتعة فحسب
    Eskiden eğlence için dalgıçlık yapan bir sayborg tanırdım. Open Subtitles كنت أعرف سايبورغ الذين ذهبت الغوص من أجل المتعة
    Demek Dağdaki Kral'ı oynuyoruz, ancak biz eğlence için oynamıyoruz. Open Subtitles لذا نحن نَلْعبُ لعبة ملكَ الجبل الفرق هنا أننا هنا لا نلعب للتسلية.
    eğlence için zaman yoksa gezegeni ne için kurtarmaya çalışıyoruz? Open Subtitles إن كان ليس هنالك من وقت للمرح لم ننقذ الكوكب؟
    Bunu para için değil eğlence için yapıyorum. Open Subtitles أوه، لا أعْمَلُ هذا للمالِ أَعْملُه من أجل المرح
    Önce bize güneş ve eğlence için geldiğini söylüyorsun... Open Subtitles أولا قلتِ لنا بأنكم هنا لأجل المتعة والشمس,
    Hiçbir anlama gelmediğini, sadece eğlence için olduğunu söylediğin zamanlar yaptığımız seksi hatırlıyor musun? Open Subtitles أتذكرين عندما كنا نمارس الجنس و قلتِ أن ذلك لا يعني لكِ شيئا و أنه كان للمتعة فقط؟
    Sadece eğlence için dans ettiğin ve bu adil değil, bana bunun için para ödenmeli dediğin oldu mu? Open Subtitles ،هل كنت مثل ترقصين للمتعة وتشعرين أنه غير عادل وتشعرين أن الناس يجب أن يدفعوا لك؟
    eğlence için kullanımı yok. Open Subtitles .من الصعب الحصول عليه .لا يُستخدم للمتعة
    Bu eğlence için değil. Open Subtitles هذا ليس من أجل المتعة هذا ليس من أجل الإستخدام
    Araba hırsızlığından, bilirsin eğlence için... Open Subtitles أوه , سرقة السيارات , أنت تعرف القيادة من أجل المتعة
    Kazalar, arabalar, eğlence için insanları yaralamak. Sen Jessica'ya dönüşmedin, Open Subtitles المال, السيارات, أذية الناس من أجل المتعة
    Demek Dağdaki Kral'ı oynuyoruz, ancak biz eğlence için oynamıyoruz. Open Subtitles لذا نحن نَلْعبُ لعبة ملكَ الجبل الفرق هنا أننا هنا لا نلعب للتسلية.
    Güvenlik için keşişleri diktik kapıya eğlence için de çaresiz mülteci kızlarını kullanıyoruz. Open Subtitles لقد حصل تراجع للرهبان بمعالجة الأمن والفتيات اللاجئات اليائسات للتسلية.
    Ve burada da ,yemek odamız var. eğlence için mükemmeldir. Open Subtitles وهنا، عندنا غرفة الطعام إنّها مثالية للتسلية
    Ama kredi için değil, eğlence için. Open Subtitles ولكن ليس للحصول على الأئتمان، يا أبي، ولكن للمرح.
    Sadece eğlence için olduğunu söylemiştin şimdi de çok çok sinir bozucu birini esir alıyorsun. Open Subtitles قلت أن هذا للمرح فقط والآن تمسكين برجل مزعج جدا كرهينه
    seytan kanini eğlence için içmiyorum. O zehirli Sam! Open Subtitles أنا لا أشرب الدماء الشيطانية من أجل المرح
    Burası gelip kendinizi eğlence için, daha doğrusu sağlığınız için cezalandırdığınız yer. Open Subtitles هنا حيث تأتي وتعاقب نفسك لأجل المتعة أو بالأحرى، لصحتك
    Söylemesi zor, sen sadece eğlence için oynuyorsun. Open Subtitles من الصعب القول لكنك تلعبين فقط لأجل المرح
    İstihbarat bunu eğlence için yaptığımızı anlayacaktır. Open Subtitles المخابرات الوطنية ستفهم بأنّنا عملنا ذلك للترفيه.
    Sevdiğin birini, eğlence için ölüme yollamazsın. Open Subtitles لا ترسل من تحبّهم إلى الموت من أجل الترفيه
    Sadece, ordunun kişisel eğlence için... ürettiği bir oyuncak. Open Subtitles لا شيء من هذا حقيقي إنها مجرد دمية كبيرة للجيش من أجل التسلية الشخصية
    Biz bunu eğlence için yapmıyoruz, görevdeyiz. Open Subtitles نحن لا نفعل هذا من اجل المتعة بل من اجل العمل
    Yüzebiliyorum. Ama eğlence için değil, kendimi kurtarmak için. Open Subtitles اسبح انا اسبح من اجل الانقاذ,ليس من اجل المرح.
    - Yani demem o ki, bu bir bilim değil. - Daha çok eğlence için. Open Subtitles إنّه ليس علمًا، يميل أكثر لكونه فنًّا ترفيهيًّا
    Bakın kim kendine gelmiş. eğlence için tam da vaktinde. Open Subtitles أنظروا من استيقظ بالوقت المناسب للّحاق بالمرح.
    Acılara son verebilirdiniz ama bunun yerine sırf eğlence için insanların hayatıyla kumar oynuyorsunuz. Open Subtitles ولكن بدلاً من ذلك تراهن على حياة الناس من أجل متعتك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more