| İhtiyacımız olan şeylerden biri de yemek eğlencesini kaybetmemek. | TED | وأرى أن واحدًا من آخر الأشياء التي نحتاجها هو أن لا نفقد متعة الغذاء. |
| İtiraf etmek gerekirse başta bu durum oyunun tüm eğlencesini kaçırmış gibi gelmişti. | TED | وأعترف، في البداية، لقد نزع هذا الأمر كل متعة هذه الرياضة. |
| Benimle gelmene, bir günlük hayatımın tüm eğlencesini emesin diye izin vermedim. | Open Subtitles | لم أدعك تأتي معي كي تسلبني متعة اليوم الباقي لي بالدنيا |
| Üzgünüm, söyleyemem Filmin eğlencesini bozamam. | Open Subtitles | عذرا، لا يمكن أن أقول لكم. التي سوف يفسد المتعة. |
| Bütün o aptal puanların, cesaret şeylerin ve tabloların yaptığımız her şeyin eğlencesini kaçırdı. | Open Subtitles | كل نقاطك الغبية والبيانات يسحبان المتعة من كل شئ |
| Böyle davranmaya devam edersen herkesin eğlencesini bozacaksın. | Open Subtitles | انت ستذهب الى الحطام وكل شخص ينال المتعة |
| Benimle gelmene, bir günlük hayatımın tüm eğlencesini emesin diye izin vermedim. | Open Subtitles | لم أدعك تأتي معي كي تسلبني متعة اليوم الباقي لي بالدنيا |
| Milletin eğlencesini bozmak isteyen bir geri zekalı hep çıkar. | Open Subtitles | هنالك دائماً حمقى يحبون أن يدمروا متعة الناس |
| Müzakerelerden nefret ediyorum. İşin bütün eğlencesini alıp götürüyor. | Open Subtitles | أنا أكره المفاوضات فإنها تفقدني متعة العمل، |
| Müzakerelerden nefret ediyorum. İşin bütün eğlencesini alıp götürüyor. | Open Subtitles | أنا أكره المفاوضات فإنها تفقدني متعة العمل، |
| Şiiiş, tatlım. Babanın eğlencesini mahvediyorsun. | Open Subtitles | اصمتي عزيزتي ، ستفسدين متعة أباك |
| Bedava yemek yiyorsun. Herkesin eğlencesini mahvediyorsun. | Open Subtitles | حصلت على طعام مجاني وافسدت متعة الجميع |
| Size en kaliteli, adrenalin dolu aile eğlencesini sunuyorum. | Open Subtitles | أنا أعطيكم كل الجودة الرائعة . الأدرنالين الذي يتسارع " متعة العائلة " |
| Söylemek zorundayım ki siz kızlar piponun eğlencesini kaçırıyorsunuz. | Open Subtitles | يجب علي ان اقول هذا ولكنكم تقتلون المتعة من العمل |
| Sonuca çok fazla odaklanırsak yolculuğumuzun eğlencesini kaçırabiliriz. | Open Subtitles | عندما نركز كثيراً على نهاية اللعبة يمكن أن نفوت المتعة من الرحلة |
| Ta ki, yaşlı bayan eğlence kaçıran kulübe katılıp kulübün bütün eğlencesini kaçırana kadar. | Open Subtitles | كما تعلمون. هذا كان حتى فقدان مصاصة المتعة القديمة على كل حال اخبري والدتك انني قلت مرحبا |
| Her şeyin eğlencesini kurutuyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت تهوى قتل المتعة في كل شيء، أليس كذلك ؟ |
| Evet, biliyorum ama işin eğlencesini biraz azalttım sanırım bu da bir şey. | Open Subtitles | نعم اعرف لكنني اعتقد انني اخذت القليل من المتعة فيه وهذا مهم |
| Oh neden sadece bir pipet alıp tüm eğlencesini emmiyorsun? | Open Subtitles | لم لا تحضرين ماصة وتمصين كل المتعة منه |
| Ama bu aptallar işin bütün eğlencesini kaçırdı. | Open Subtitles | لكن هذان الاحمقان سلبا المتعة منه |