"eğlenmeye" - Translation from Turkish to Arabic

    • المرح
        
    • المتعة
        
    • للمرح
        
    • الاستمتاع
        
    • نستمتع
        
    • الإستمتاع
        
    • أمرح
        
    • التسلية
        
    • للإحتفال
        
    • للمتعة
        
    • بوقتك
        
    • تستمتعي
        
    • يلهون
        
    • نمرح
        
    • لأستمتع
        
    Birisi bütün gün çalışıyorsa, geceleri eğlenmeye ihtiyaç duyar. Open Subtitles ،وعندما يعمل شخص طوال اليوم يحتاج لبعض المرح في الليل
    Gördüğünüz her şeyi yapabiliriz. eğlenmeye hazır ol. - Tamam. Open Subtitles اي شيء تريه هنا من الممكن تنفيذه و بالمناسبه استعدي لبعض المرح
    Biraz eğlenmeye çalışıyorduk. Open Subtitles كنا نحاول الحصول علي القليل من المتعة هذا كل ما في الأمر
    Şimdi eğlenmeye başlamadan önce işimizi halledelim. Open Subtitles الآن، أحب الحصول على العمل بعيداً قبل أن ننزل للمرح
    Annenin ölümünden dolayı kendini suçluyorsun eğlenmeye falan istemiyorsun, aslında kendini yok etmeye çalışıyorsun. Open Subtitles تلوم نفسك لموت أمك لا تحاول الاستمتاع تحاول تدمير نفسك
    Bu harika yerde arkadaşlarınızla eğlenmeye çalışacaksınız. Open Subtitles ونحاول ان نستمتع بصحبك كل فرد مننا فى هذا المكان الجميل
    Sayın başkan parti yapmamıza izin verdi dolayısı ile eğlenmeye hakkımız var. Open Subtitles لدينا موافقة الرئيس على هذه الحفلة لذا لنا الحق في الإستمتاع بها
    eğlenmeye hazır ol. - Tamam. Mary Pat, Mary Kate, Mary Francis, haydi bakalım. Open Subtitles اي شيء تريه هنا من الممكن تنفيذه و بالمناسبه استعدي لبعض المرح
    Japonlar buraya kendi usullerince eğlenmeye gelirler. Open Subtitles اليابانيون يأتون هنا لنوعهم الخاص من المرح
    Sadece biraz eğlenmeye çalışıyorum. Hepsi bu. Open Subtitles كنت أحاول أن أحظى ببعض المرح هذا كل ما في الأمر
    Biraz eğlenmeye ihtiyacım var. Open Subtitles سأسهر خارجاً الليلة يجب أن أحظى ببعض المتعة
    Sadece eğlenmeye odaklanırsan eğlenirsin. Open Subtitles ركزوا فقط على الحصول على المتعة ، ستحصلون عليها
    Hadi ama kızlar en azından eğlenmeye çalışamazmıyız? Open Subtitles هيا أيها الرقاق, ألا تسطيعو الحصول على بعض المتعة?
    Rahat ol. Ben de herkes gibi buraya eğlenmeye geldim. Open Subtitles اهدأ، جئت للمرح وحسب شأني شأن الجميع.
    eğlenmeye bile vaktim yok artık. Open Subtitles حتى إنه لن يكون لديّ وقت للمرح بعد الآن
    Ayrıca eğlenmeye çalışın, çünkü bu notunuzun bir parçası olacak. Open Subtitles , ايضا حاولوا الاستمتاع لانه جزء من درجاتكم
    Evet, başka bir yere gidip eğlenmeye ne dersiniz? Open Subtitles نعم, لم لا نذهب لمكان آخر و نستمتع بوقتنا؟
    - Anne, sadece eğlenmeye çalışıyordum. Open Subtitles أماه، رجاء كنت أحاول فقط الإستمتاع بوقتى
    Bu sorunu siz halledin, ben eğlenmeye gidiyorum. Open Subtitles قوموا بحلّ تلك المشكلة و أنا سأذهب لكي أمرح
    Bu çok çalışan ellerinde gece olduğunda eğlenmeye ihtiyacı var. Open Subtitles رعاة البقر المثابرون يحتاجون الى بعض التسلية في ليالي السبت
    Tatlım, şehre gitmeye ve eğlenmeye hazırız. Open Subtitles والان يا أحبائى نحن مُستعدون للإحتفال فى المدينة
    Siz çocuklar çiftler halinde Tayland'a eğlenmeye geldiniz, değil mi? Open Subtitles لقد أتيتم إلى "تايلاند" للمتعة ، أليس كذلك؟
    Müşterilerle iş konuşmayı bırak da bu gece biraz eğlenmeye bak. Open Subtitles يجب عليكى أن تستمتعى بوقتك الليلة بدلاً من إستقبال مكالمات العملاء
    Onlarla takılırsan, eğlenmeye başlarsın. Open Subtitles يجب عليكِ التعلق بالمادة حتى تستمتعي بها
    20 dakika içinde burada olmazsan eğlenmeye başlarım. Open Subtitles إذا لم تكن هنا في 20 دقيقة، وأنا أنا بدءا يلهون معها.
    Ah, haklısın amına koyayım, buraya eğlenmeye geldik. Open Subtitles اوه تبا انه صحيح نحن هنا لكي نمرح
    Petrolden konuşarak bizi sıkamazsınız. eğlenmeye geldik buraya. Open Subtitles لا يجوز لكم أن تضجرونا بالكلام الخاص بالنفط إنني هنا لأستمتع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more