"eşeğin" - Translation from Turkish to Arabic

• الحمار
• حمار
• حمارك
• حمارى
• وحمار
• ضَع
• حماره

İster inanın ister inanmayın, eşeğin suyu koklaması gibi altını koklayabilen birini tanıyorum.
صدق أو لا تصدق, كنت أعرف شخصاً يمكنه شم رائحة الذهب مثلما يشم الحمار رائحة الماء

Dua et de, eşeğin yüküne gözümü dikmedim. Hırsız var!
كن شاكرا أنني لم أنظر الى ما يحمله الحمار على ظهره

Evet, gerçekten o zaman, Obadiah Kitabı'nda yazdığı gibi bir adam eşeğine vuracak ve yeğeninin eşeğine ve yeğenin ya da eşeğin yakınında olan herkese.
نعم, في ذلك الوقت ورد ذلك في كتاب عبيدة سيضرب رجل حماره وحمار نسيبه وكل من بجوار النسيب أو الحمار

Mesih, ata biner gibi eşeğin üstünde kutsal şehre varacak.
فإن المسيح وصول إلى المدينة المقدسة منفرج الساقين الجحش حمار.

Ya da eşeğin kuyruğuna dikenle dürterek, nasıl ters binileceğini.
أَو كَيفَ يَرْكبُ حمار خلفياً بثُقْب ذيلِه مَع شوكة.

Çocuklar, "eşeğin Kuyruğundaki Toplu İğne" oyununu oynamaya hazır mısınız?
ياشباب،استعدوا للعب الإبرة الذي على ذيل الحمار

Mabedimizde sadece birkaç ay baktığı eşeğin aynısı bu.
إنه نفس الحمار الذي كان موجوداً قبل بضعة أشهر في ملجئنا

eşeğin otlanma sıkıntısı olsa olur mu?
هل كان عند ذلك الحمار مشكلة فى الحصول على الطعام؟

eşeğin otlanma sıkıntısı olsa olur mu?
هل كان عند ذلك الحمار مشكله في الحصول على الطعام ؟

Sanırım,o eşeğin muhtemelen bitli olduğunu biliyorsundur.
هل تعرفين ان الحمار ممكن ان يصاب بمرض داء الكلب

Bi kız ve cüce de var.Harika, kız da eşeğin kıçını yalıyor
و هناك واحد مع القزم و ثم تحضر المرهم و تدخل رأسها بمؤخرة الحمار

Ve şaşırtıcı bir şekilde ilk medeniyetler modern dünyada pek az ilgi gören bir canlının sırtında yükseliyor, eşeğin.
ومن المدهش، تنهض أول حضارة على ظهر مخلوق قليل المكانة في العالم المعاصر، الحمار.

Şu anda, General, eşeğin kıçına kuyruk takma işini yapıyorum göz bağımda küçük bir delik açmazsanız iğneyi taşaklarınıza batırıvermiş olabilirim diye endişeleniyorum.
الآن , جنرال انا افعل هذا الشيء بينما انت تحاول اعادة ذيل الحمار لمكانه ما يقلقني انه لو لا انك تضع العراقيل في طريقي

Sayın Yargıç, babamın dediği gibi, bu durum T Ford Modele eşeğin yularını takmak gibi.
سيادتك، والدي كان ليقول هذا مثل وضع حمار على سيارة فورد

eşeğin kıçındaki sineği 1 mil öteden vurabilir.
يُمكنه إطلاق النار على ذبابة بمُؤخرة حمار من على مسافة ميل

Hititleri dağıtan, Emurları silip süpüren, Canaan'ı aşıp dünyanın merkezini bile fetheden ordumuz bir eşeğin çene kemiğiyle yeniliyor!
تهزم بفك حمار هل أنت جندى أم مهرج أحمق؟

İzleyici, ... eşeğin üstünde gelecek olan iki kişiyi bekliyor.
هناك جمهور هناك إنتِظار الشخصين للرُكوب في a حمار.

Tanrı bir keresinde bir eşeğin ağzından konuştu.
حسنًا، لقد تكلم الله مرة من خلال فم حمار! وربما يريد أن يفعل هذا مرة أخرى!

eşeğin güzel, ona iyi bak.
وانتبه الى حمارك , انه لطيف جدا

Çekil eşeğin önünden.
أبتعد عن حمارى

Bu sene eşeğin kıçına kuyruk yapıştırma oyununu oynamayacağımıza inanamıyorum.
لاأصدّقأننالننلعب .. "ضَع الذيل على الحمار" هذا العام