"eşiğinden" - Translation from Turkish to Arabic

    • حافة
        
    • عتبة
        
    • شفير
        
    • الحافةِ
        
    • العتبة
        
    • حافةِ
        
    Beni uçurumun eşiğinden geri çekebilmen için kendimi salacağımı mı düşündün? Open Subtitles فيمَ تفكّر، أتحسبني سأنهار، وأن بوسعكِ سحبي بعيداً عن حافة الهاوية؟
    Dağ gorilleri artık felaketin eşiğinden döndü. Open Subtitles الغوريلا الجبلية عادت الآن من حافة الهاوية.
    Eğer insanlar bunun iyileştirici olduğunu ve seni ölümü eşiğinden çevirdiğini öğrenirse Open Subtitles إذا إكتشفَ الناسَ ذلك هوبأمْكِنه أَنْ يُعالجَ المرضَ ويُعيدُك مِنْ حافة الموتِ...
    Kapınızın eşiğinden antreye, koridorunuza, diğer tarafta ne varsa oraya geçin ve ışığın kalitesinı takdir edin. TED قف على عتبة بابك وأدخل إلى بهوك أو الرواق أو أياً كان في الجانب الآخر وقدّر نوعية الضوء
    Boruya erişmiş ancak pencere eşiğinden kaymış ve aşağı düşerek boynunu kırmış. Open Subtitles وبعد ان وصل للجانب الآخر انزلق من فوق عتبة النافذة وسقط وكسر رقبته
    Muhtemelen ölümün eşiğinden çekip aldığımız onca insan yüzündendir. Open Subtitles في الغالب كلّ هؤلاء الناس الذين يعودون من شفير الموت
    Yakalanmanın eşiğinden dönmedikçe öldürmekten zevk almıyor. Open Subtitles القتل لَيسَ مثيرَ مالم هو يَمْشي تلك الحافةِ الشعثاءِ وجود مَسكَ.
    Buranın sakinlerinin bilmediği şey vampirlerin içeride olan biri tarafından davet edilmedikçe kapı eşiğinden geçemedikleri. Open Subtitles ما السكان هنا لا يدركون أن هولاء مصاصي الدماء لا يمكنهم عبور العتبة إلا إذا دعي بشخص من الداخل فعلاً
    O beni ölümün eşiğinden döndürdü. Open Subtitles لقد اعادني من حافةِ الموت
    Neredeyse 200 yıl sonra Hava Ulusunu yok olmanın eşiğinden döndüreceğiz. Open Subtitles نحن سنعيد أمة الهواء من حافة الأنقراض بعد حوالي 200 سنة تقريبا
    Sadece hayatlarımızı kurtarmak için değil. Tüm dünyayı büyük bir felaketin eşiğinden kurtarmak için. Open Subtitles ليس فقط لأجل إنقاذ حياتنا بل لأجل إعادة العالم من على حافة الدمار
    Kapının eşiğinden o pastayı çıkardığımı görmen benim suçum değil. Open Subtitles ليس خطأي أنكِ رأيتيني أقوم بأخذ الفطيرة من على حافة الشباك
    Size saraydaki nüfuzunuzu kullanmanız ve İngiltere'yi felaketin eşiğinden döndürmeniz için yalvarıyorum. Open Subtitles أتوسل إليك أن تستخدم تأثيرك الكبير هنا في البلاط لسحب "إنكلترا" من حافة الكارثة والدمار
    Bu görkemli yırtıcı yok olma eşiğinden döndü. Open Subtitles عاد هذا المفترس المهيب من حافة الهلاك
    Ölümün eşiğinden döndüm. Open Subtitles إلى حافة الموت ثم رجعت
    Bir adamın iç bacak ölçüsünü, dükkan kapısı eşiğinden geçmesiyle ölçebilirdi. Open Subtitles كان يمكنه معرفة قياس باطن قدم أي رجل بمجرد خطوه إلى عتبة المتجر
    Yoksa düşüncelerinizi kapı eşiğinden mi paylaşmayı tercih ediyorsunuz? Open Subtitles أو هل تُفضّل مٌشاركة نتائج تفكيرك عند عتبة الباب؟
    Tüketicilik eşiğinden geçtiğinde bana haber ver. Open Subtitles أخبرني عندما تتأكد لعبور عتبة النزعة الاستهلاكية
    Onun eşiğinden atlayan ilk erkek olacağının farkında mısın? Open Subtitles أتدرك أنك ستكون الرجل الأوللـ... دخول عتبة بيتها؟ ...
    Bütün bu şeyi alt üst etti. Bizi felaketin eşiğinden geri çevirdi. Open Subtitles قلب الأوضاع، وأعادنا من شفير الأنقراض
    Bir, Kyle günü kurtardı ve biz iflasın eşiğinden döndük. Open Subtitles و لسنا على شفير الإفلاس بعد الآن
    Hayır. 300 yıldır o kapının eşiğinden kimse geçmedi. Open Subtitles لا، لم يقم أحد بتجاوز هذه العتبة منذ ثلاثمئة عام
    2. Platformun eşiğinden uzak durun. Open Subtitles ' يَبتعدُ عن حافةِ رصيفِ 2.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more