"eşi görülmemiş" - Translation from Turkish to Arabic

    • مثيل
        
    • غير مسبوقة
        
    • غير مسبوق
        
    orta sınıf insan tarihinde eşi görülmemiş bir hız ve ölçekte genişliyor. TED الطبقة الوسطى تتزايد بسرعة وبمدى لم يسبق لهما مثيل في تاريخ البشرية.
    Doctor Grissom, eşi görülmemiş bir başarıyla, hepsini tedavi etti. Open Subtitles الدكتور جريسوم عالجهم كلّ بنسبة نجاح لم يسبق لها مثيل.
    Ulusumuz eşi görülmemiş bir huzur ve refah dönemi yaşıyor. Open Subtitles أمتنا تتمتع بفترة لا مثيل لها من السلام و الإزدهار
    eşi görülmemiş eşitsizlikle acımasız diktatörlük, gözetim ve işkence, hatta belki insan neslinin tükenmesine yol açabilir. TED قد تسمح بظهور دكتاتورية وحشية عالميًا مع عدم مساواة غير مسبوقة ورقابة ومعاناة، بل وربما يمتد الأمر لانقراض البشر.
    eşi görülmemiş dokuz aylık operasyon ile 170'ten fazla El-Kaide şüphelisi ele geçirildi, ve beş milyon dolardan fazla para, Open Subtitles في عملية غير مسبوقة في تسعة اشعر اصطياد 170 مشتبه في القاعدة واكثر من خمسة ملايين دولار
    Tüm bu yaşlılar daha önce eşi görülmemiş ve el değmemiş bir pazarı temsil etmekte. TED كل هؤلاء كبار السن يمثلون سوقًا واسعًا غير مسبوق وغير مستغل.
    Bu, Katyn'deki Polonyalı savaş esirlerine karşı Sovyetler tarafından işlenmiş, eşi görülmemiş bir suçtur. Open Subtitles وأن هذه الجريمة التي قام بها السوفيت بالظباط البولنديين لم يكن لها مثيل
    Görünüşe göre, kürkler eşi görülmemiş şekilde yeniden moda olacak. Open Subtitles على مايبدو أن الفراء على وشك أن تعود عودة لم يسبق لها مثيل
    Doğal hayatı korumanın öncelikler arasında olmadığı Çin'deki eşi görülmemiş değişimden bir yüzyıl sonra şimdi yeni bir yönelişin işaretleri görülüyor. Open Subtitles بعد قرن تغيير في الصين لم يسبق له مثيل ، خلالها حماية البيئية ليس له أولوية، هناك الآن إشارات في إتجاه جديد.
    Petrolle, bazılarımız eşi görülmemiş refaha, rahatlığa erdi. Open Subtitles بفضل النفط ، البعض منا استطاع اكتساب راحة ليس لها مثيل
    Toprağa sonuçları görmezden gelinen, eşi görülmemiş ağır etkileri oldu. Open Subtitles لقد استطاعت من انتاج كمية لم يسبق لها مثيل على قطعة صغيرة من الأرض
    Ulusumuzun yüksek rütbeli generalleri ve dört bölgesel lider arasındaki eşi görülmemiş işbirliğiniz için teşekkür ederiz. Open Subtitles انه تم إجراء الإنقلاب العسكري بشكل سلمي، و ذلك بفضل تعاون لا مثيل له بين أعلى جنرالات هذه البلاد رتبة
    eşi görülmemiş bir sel felaketi yaşanmış ülkenin üçte birini etkilemiş, 300'den fazla insan ölmüş, ve yüz binlerce kişi geçim kaynağını kaybetmişti. TED كانت هناك فيضانات لم يسبق لها مثيل في البلاد، غطت نحو ثلث البلاد، و قتلت أكثر من 300 شخصا ، وأفقدت مئات الآلاف مصادر رزقهم.
    Amerika Birleşik Devletleri adına... bu anlaşmanın imzalanması eşi görülmemiş bir gelişmeyi... ve iki büyük ulusumuz arasında işirliğini başlatacaktır. Open Subtitles نيابة عن الولايات المتحدة الأمريكية , في توقيع هذة المعاهدة التي ستكون فاتحة أزدهار لم يسبق له مثيل وتعاون بين دولتينا العظيمتين
    Bu yerin, eşi görülmemiş yollarla tekrar keşfedilmesi için bu ameliyat uygulamasını ortaya atıyorum, ve siz bana iftira etmeyi tasarlayarak, bu işin tüm getirisini kendinize alıyorsunuz, olay bu değil mi? Open Subtitles أَجْلبُ إجراء جراحي الذي يُمْكِنُ أَنْ إعادة تَخترعُ هذه الممارسةِ عَلى نَحوٍ لم يسبق لها مثيل وأنت رجال يَعتقدونَ لم لا يَطْعنونَ بسمعتِي ويَأْخذُ كُلّ الإئتمان لَك، هَلْ بأنّه؟
    Bu söylediğiniz şey, eşi görülmemiş. Open Subtitles ان ما تتحدث عنه أمر ليس له مثيل
    21. yüzyılda bize eşi görülmemiş bir güç verecek güç evrensel bir medeniyet doğuracak bilimsel bilgi ve güven üzerine kurulu bir medeniyet ya da diğer tarafta; güç eşit olmayan şekilde dağılarak dünyada kaos ve anarşiye sebep olacak seçim bizim ; ve bu soruları tarşma zamanı geldi Open Subtitles سيمنحنا قوة لم يسبق لها مثيل في القرن الحادي والعشرون القوة على خلق حضارة كوكبية ،حضارة تعتمد على التطور والمعرفة العلمية والثقة
    eşi görülmemiş durumlarda ilk aranacak benim anlaşılan. Open Subtitles أنا مؤهّل كما يبدو لأن أحصل على مدخرات غير مسبوقة
    Haberler Dünya genelinde halk arasında oluşan eşi görülmemiş küresel bir karmaşaya yol açtı. Open Subtitles "أثارت الأنباء اضطرابات عالميّة بين المواطنين" "وأضرمت موجة غير مسبوقة من الفوضى في أنحاء العالم"
    Boston'luların, eşi görülmemiş bir kalabalık ile katılım gösterdiği bu coşkulu karşılamada, Al Shepard ve Gus Grissom iltifatlarını Merkür Projesindeki astronotlarla paylaşıyorlar. Open Subtitles "نسبة المشاركين في التصويت من أهالي "بوسطن" "غير مسبوقة من حيث الأرقام والحماس (هذا الهدير للترحيب بـ (آل شيبرد" "(ويليه (جس جريسوم ليتقاسموا الإشادة الشعبية مع زملائهم " "رواد الفضاء في افتتاح مشروع عطارد
    İnsanların hakim olduğu bir gezegende Dünya'daki sistemlere eşi görülmemiş bir baskı koyarak yaşıyoruz. TED نحن نعيش في كوكب يسوده البشر، الذين يمثلون ضغطاً غير مسبوق على أنظمة كوكب الأرض.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more