Ama şu anda çok hasta. Ölmeden önce son kez eşini görmek istiyor. | Open Subtitles | إنه مريض الآن ويريد أن يرى حبه الأول زوجته المحبوبة، قبل أن يموت |
eşini ve çocuğunu döven pislik herif Corpus Christi'yi hiç terk etmemiş. | Open Subtitles | الوغد الذي يضرب زوجته الحقير الذي يضرب الاطفال لم يغادر كوربس كريستي |
Biz eşlerimizi getireceksek sen de eşini getireceksin değil mi? | Open Subtitles | أجل، أعتقد أننا سنحضر زوجاتنا معنا ستحضر زوجتك معك، صحيح؟ |
Bak, bu işi erkek gibi halledeceğiz. Anlıyor musun? eşini de getir. | Open Subtitles | أسمع, سنتعامل مع هذا الامر كالرجال وستحضر زوجتك لكيّ نحضى بوقت مُمتع |
Senin kaybolan çocuğunu ve müstakbel eşini bulman gerekmiyor muydu? | Open Subtitles | ألا تبحث عن ابن تائه أو زوجة تطلقها فى المستقبل؟ |
Ruggles, Christopher'ın para için eşini satmaya istekli olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | راغلز يقول كرستوفر يرغب لبيع زوجته لأجل المال أو الخدمات |
Konuşabilmek için eşini aramamı istedi, arama takibi yapılmasın diye. | TED | طلب مني الاتصال به على هاتف زوجته حتى لا يتم تتبع مكالمته. |
Şeytan veya değil yine de eşini gördüğüne sevinmişti. | TED | روح شريرة أم غيره، فهو سعيد لرؤية زوجته. |
Birkaç yıl önce AIDS hastalığı yüzünden eşini kaybetti... ...ve onda HIV enfeksiyonu var. | TED | كان قد خسر زوجته التي ماتت بالإيدز منذ عامين, وهو أيضا مصاب بالإيدز. |
ve ailesini, çocuklarını ve eşini düşünmesi onda yeterli enerji ve motivasyon üretimine sebep olmuş, ve resmen uyanmış. | TED | وتلك الأفكار عن عائلته عن أولاده .. عن زوجته ولدت في نفسه طاقة كافية كافية لكي تحفزه لكي يقوم بالفعل |
Bu süre boyunca eşini burada tek başına bırakman iyi bir fikir olmayabilir. | Open Subtitles | قد لا تكون فكرة جيدة ترك زوجتك هنا لوحدها طوال ذلك الوقت |
- Patronuna sevgili eşini sergileyerek mi normal biri olduğuna inandırmaya çalışıyorsun? | Open Subtitles | أن تأتي بمديرك إلى المنزل لتثبت له أنك شخص طبيعي وأنت تقدم زوجتك الجميلة والعاقلة |
Her gece eşini dışarı yollamak ve geri gelmesini beklemek. | Open Subtitles | ليس سهل أن تخرج زوجتك في كلّ ليلة وتتوقّع منها أن تعود. |
Seni ve eşini hemen alt kata istiyorum | Open Subtitles | أريدك أن تأتي أنت و زوجتك إلى الطابق السفلي الآن |
Bilirsin, şey gibi, insanlarla dalga geçmezsin eşini aldatmazsın... ailene sahip çıkarsın, bilirsin, hatalı olduğun zaman kabul edersin. | Open Subtitles | كأنك لا تخادع الناس, ولا تغش زوجتك, وتعتني باسرتك وتعترف بأنك خطأ |
Orada babamın ilk eşini ve üvey kardeşlerimi buldum. | TED | وجدت هناك زوجة أبي الأولى، وأخواتي وإخوتي غير الأشقاء. |
Louie Jang'ın ölen eşini Tae Gong Shil görüyor mu? | Open Subtitles | زوجة لوي جانق هل رأتها تاي غونغ شيل هنا؟ |
Son zamanlarda, eşini ve çocuklarını geçici bir süre köyde bırakarak, Dongguan'da vinç üreten bir fabrikada çalışmaya gitti. | TED | هي عادت مؤخرا إلى دونغقوان لوحدها لتأخذ وظيفة في مصنع ينتج رافعات البناء، تاركة مؤقتا زوجها وأطفالها في القرية. |
Nasıl bir adam eşini umursadığını bilmez ki? | Open Subtitles | أي رجل لا يعلم إذا كان يهتم بزوجته أم لا ؟ |
Lütfen ailemin eşini ve annesini geri almasına izin verin. | Open Subtitles | أرجو أن تسمح لعائلتي.. بأن تعود الزوجة و الأم لهم. |
Yoksa eşini garanti olarak görüp onun yanında 24 yaşındaki kızlara asılmaya başlarsın. | Open Subtitles | لا تهتم بزوجتك و تتغازل مع فتاة فى ال24 امامها مباشرة |
Başkan, bu sabah Clayton'ın eşini aradığını söyledi. | Open Subtitles | الرئيس قال انه سيتصل بزوجة كليتون هاذا الصباح |
Ama eğer haklıysam haklıysam ve kızını tekrar görme şansın varsa hatta eşini bile bu denemeye değmez miydi? | Open Subtitles | إذا أَنا محقُّ وأنت عِنْدَكَ فرصة لرُؤية إبنتِكَ ثانيةً من المحتمل حتى زوجتكَ ألا يساوي المحاولة؟ |
Her ne kadar ülkedeki geçerli yasalar Humperdinck' e eşini seçme hakkı tanısa da, ona aşık değildi. | Open Subtitles | و رغم أن قانون البلاد أعطى هامبردينك الحق فى أختيار عروسه فأنها لم تحبه |
Evet? - Kartal mükemmel eşini bulduğunda, takla atar değil mi? | Open Subtitles | عندما يجد الصقر شريكته المثالية فانهم يندمجون اليس كذلك؟ |
Göçmenlik bürosu, evin sahibi ben miyim evde siz oturuyor musunuz ve eşini tanıyor muyum diye sordu. 30 dk içinde onlarla buluşmak için, orada olmam lazım. | Open Subtitles | اتصلت بي دائرة الهجرة ، وقالت اني مؤجرة لكم شقة انت وزوجتك ، ويريدون ان اسمح لهم بالدخول دون علمكم |
O şey, ideal eşini bulmak için her şeyi yapabilir. | Open Subtitles | ذاك الشيء بإمكانه فعل أي شيئ ليحصل على رفيقته المثالية |
Seç eşini ve döndür kendi etrafında | Open Subtitles | تحتـاج رفيقـا أدر رفيقك باليد اليمنى دورة |
Odaya ve eşine, eşini tatmin edecek tek kişi olduğunu gösterir. | Open Subtitles | ليثبة لمن في الغرفة و لزوجته أنه الأفضل ومن يستمتع هنا |