Bu resepsiyonlarda canımı sıkan tek konu eşlerini sürükleyerek getiren adamlar oluyor. | Open Subtitles | ما يثير انزعاجي في هذه التجمعات هم أولئك الرجال الذين يصطحبون زوجاتهم. |
Haçlı Seferleri sırasında şövalyeler, eşlerini ve kızlarını kilit altında tutarlarmış. | Open Subtitles | أثناء الحروب الصليبية قاموا بتعيين فُرسان لحبس زوجاتهم وبناتهم في البيوت |
Eğer bu askerler görevde ölürse eşlerini ve bazen de çocuklarını sınır dışı ediyoruz. | TED | وإذا قتل هؤلاء الجنود، نقوم بترحيل زوجاتهم وأحياناً أبناءهم. |
Kocalar eşlerini başka kadınlar için bırakıyor eşler başka adamlar için kocalar başka erkekler için. | Open Subtitles | أزواج يتركون زوجات من أجل إمرأة أخرى زوجة ترحل من أجل رجل آخر أزواج ترحل من أجل رجل آخر |
Seni ve eşlerini gördüm, çadırının içinde birinden birine atlıyordun. | Open Subtitles | لقد رأيتك أنت و زوجاتك لقد كنت تتحرك من خيمة لأخري |
Ancak hastalığı atlatan bazı erkekler, Ebola bulaşma korkusu yüzünden eşlerini kaybettiler. | TED | ولكن بعض الذكور الناجين فقدوا أزواجهم بدافع الخوف من عدوى بإيبولا. |
Hatta eşlerini ve çocuklarını şımarttığı söylenebilir. | Open Subtitles | في الحقيقة، يبدو أن يكون عنده فاسد زوجاته وأطفاله. |
Ve yirmi iki adamda eşlerini öldürmüşlerdi. | Open Subtitles | واثنان وعشرون زوجاً قتلتهم زوجاتهم المخلصات |
eşlerini veya sevgililerini aldatan adamları yakalıyorlar. | Open Subtitles | الوكالة التي تمسك الرجال الذين يخونون زوجاتهم أو صديقاتهم |
Yolda burunları kopmuş küçük kızlar ve ölü eşlerini taşıyan kocalar gördük. | Open Subtitles | وكان معهم فتيات صغيرات وقد طارت أنوفهن وأيضا أزواج يحملون زوجاتهم الذين توفين وأشياء كهذه |
Öldürülmeden bir hafta önce. Şiddet düşkünü kocalar, eşlerini ve çocuklarını malları gibi görürler. | Open Subtitles | الأزواج العنيفة تعتقد أن .زوجاتهم وأطفالهم من ممتلكاتهم |
Evli olan bütün rahipler, bir an önce eşlerini bırakmalıdır. | Open Subtitles | لذك يتوجب على جميع الكهنة المتزوجين الآن تسريح زوجاتهم |
Bazı erkeklerin eşlerini veya hamile kız arkadaşlarını aldattığını biliyorum. | Open Subtitles | اعرف ان هناك رجال يخونو زوجاتهم او صديقاتهم الحوامل |
Travma sonrası stres bozukluğu insanları nadiren katil yapar, ama bundan muzdarip askerlerin uyurken kabus görüp ya da savaş alanına dönüp eşlerini boğduğu bilinir. | Open Subtitles | اضطراب ما بعد الصدمة نادرا ما يحول الاشخاص لقتلة، لكن الجنود بمتلازمة ما بعد الصدمة معروفين بخنق زوجاتهم فى الفراش |
Ödemezlerse de göçmen eşlerini fuhuşa zorluyorsunuz. | Open Subtitles | وإذا لم يدفعوا، تجبرون زوجاتهم المهاجرات على الدعارة. |
Başka adamların eşlerini baştan çıkarmayı sevdiğim doğru ama Marie, Yuri'ye deli gibi aşıktı. | Open Subtitles | الجواب هو لا. أنا لا أتمتع بإغراء زوجات الرجال الآخرين |
Hayvanat bahçesine nasıl gideceğimi biliyor musunuz? Göl etrafında eski eşlerini arayıp onları mı avlıyorsun? | Open Subtitles | هلا ترشديني الى حديقة الحيوانات؟ اذاًً تتجول قرب البحيرة بحثاًً عن زوجات سابقات؟ |
Şeytan'ın eşlerini öldürmenin görevi olduğuna inanıyormuş, şüpheli de şimdi bunu yapıyor olabilir. | Open Subtitles | لقد أمنت ان قتل زوجات الشيطان كانت مهمتها على الأرض و هو ما يفعله الجاني الأن |
Bu oyunu kazanırsam, bana eşlerini nasıl öldürdüğünü söylemek zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | ... إذا ربحت هذه المباراة سوف تقول لي كيف سممت زوجاتك |
Üzgünüm. Ben bazıları eşlerini getirir sanmıştım. | Open Subtitles | أنا آسف ، أعتقدت أن معظمهم سيأتي مع أزواجهم |
Kanıtları ve sebepleri dikkate alırsak eski eşlerini şüpheliler listesinden çıkarabiliriz sanırım. | Open Subtitles | إعتبار الدليل والدوافع، نحن يمكن أن نستثنى من المحتمل زوجاته السابقات كمشتبه بهم. |
Dinle şu senin nakliyeciler var ya... pikniğe eşlerini getirmesinler. | Open Subtitles | اسمع سيكون لديك نزهة أنت و الفريق لا تحضوا زوجاتكم |
...kocaları eşlerini evlilik dışı ilişkilere girmeleri için yüreklendiriyordu. | Open Subtitles | التي هي تشجيع الأزواج لزوجاتهم المشاركة في أنشطة خارج نطاق الزواج |
Böylece 36 üyesini ve eşlerini erotik heykelleri ile bilinen Khajuraho Tapınakları'ndan birine davet etti. | TED | لذلك قاموا بجمع كل 36 فرد من المجموعة و شركائهم لإحدى المعابد في كاجواره المعروفون بتماثيلهم المشهورة |