"eastern" - Translation from Turkish to Arabic

    • الشرقية
        
    • الشرقي
        
    • إيسترن
        
    • ايسترن
        
    • أوتو
        
    Dedem emekli olduğunda altın saat almıştı ve bunu yapmak için Eastern havaalanında 40 yıl boyunca çanta dağıtması gerekti. Open Subtitles جدي حصل على ساعة ذهبية عند تقاعده، وكل ذلك أخذ في حقيبة يد منذ 40 عاماً لشركة الخطوط الجوية الشرقية.
    Dedem emekli olduğunda altın saat almıştı ve bunu yapmak için Eastern havaalanında 40 yıl boyunca çanta dağıtması gerekti. Open Subtitles جدي حصل على ساعة ذهبية عند تقاعده، وكل ذلك أخذ في حقيبة يد منذ 40 عاماً لشركة الخطوط الجوية الشرقية.
    -Bu, Eastern Coal Coke'ın yan kuruluşu. -Eastern Coal Coke mı? Open Subtitles انها شركة للفحم والوكا الشرقى الفحم والكوكا الشرقي
    Şüpheli Eastern'da 7700 nolu cadde... üzerinde bir ara yola girdi. Bizim destek ekibi nerde? Open Subtitles المشتبه يتوقف في زقاق على الحي 7700 الشرقي
    Hoover,Warner Brothers, Eastern Airlines ve Chrysler'in uluslararası departmanlarının Sterling Cooper'ın parçası olacağını söylesem? Open Subtitles ليفر بروذرز، هوفر، وارنر بروذرز، إيسترن آيرلاينز وكرايسلر ستكون جزءاً من سترلينج كوبر؟
    Bak, anlamı şu; Eastern State'i yenmek. Open Subtitles اسمعي, سمعت أن, "إيسترن ستيت" هي الجامعة التي يجب أن نهزمها.
    İki blok yürüdükten sonra solda Otobüs bekle... solundan gelen ve Eastern Parkway'e gidene bin. Open Subtitles حسنا , امشى بلوكين على شمالك وبعدها انتظر الاتوبيس , ذلك الذى ياتى من جهه يسارك واركبه الى محطه ايسترن باركواى
    Eastern Havayollarından bir dostumu aradım. Durum iyi değil. Open Subtitles بالمناسبة, لقد إتصلت بصديق في الخطوط الجوية الشرقية, الأمر لا يبدو جيدا
    Adli tıptakiler, Eastern araba fabrikasında bulunan yanmış bir cesetle karşılaştırma yapıyorlar. Open Subtitles الأطباء الشرعيــن قاموا بمُداواة جثة محروقـة تطابق وصف في مشنئة بلانـت أوتـو الشرقية
    Eastern araba fabrikası. Onları neden oraya götürüyor? Open Subtitles منشئة بلانـت أوتـو الشرقية لماذا أخذهم إلـى هناك؟
    Evet, Great Eastern Hastanesi'ne sendeleyerek gelmiş olabilir. Open Subtitles أجل، قد تكون شقت طريقها إلى المستشفى الشرقية الكبرى
    Eastern Oriental Uluslararası Film Festivali Jürisi. Open Subtitles مهرجان الشرقية الشرقية لجنة التحكيم الدولية.
    David'le beraber Eastern Shore'daki kulübe geldiğiniz gecede giydiğin kıyafetle aynı renk. Open Subtitles نفس لون الفستان الذي ارتديتِه تلك الليلة رأيتكِ وديفيد تخرجان من ذلك النادي على الشاطئ الشرقي
    Eastern Market yakınında bir daire. Stüdyo daire, ara sokağa çıkan bir arka kapısı var. Open Subtitles إنها شقة بجانب مركز التّسوق الشرقي أستوديو بمدخل خلفي على الزقاق
    Evet, Eastern Seaboard'daki bir numaralı erkek dansçı. Open Subtitles أجل, الراقص الأول على الساحل الشرقي
    - Eastern State finalde havai fişek atacak diye duydum. Open Subtitles -لقد سمعت أن "إيسترن ستيت " لديهم العاب نارية في الختام.
    Tamam işte bu. Elinde "Eastern Slammer" var. Open Subtitles حسناً، هذا هو، إنّه يحمل مضرب (إيسترن سلامر).
    CU ve Eastern State başa baş gidiyor ve Naomi Clark partisinin tam zamanı. Open Subtitles "سي يو" و"إيسترن ستيت" متقاربون جدا, لذا... حان الوقت لجعله حفل (نايومي كلارك).
    Eastern Box var, Mahmuzlu Akdeniz var bir de yalnız takılan miyoplar. Open Subtitles "يمكن ان اخذ "ايسترن بوكس او ذات الفخذين الصلبين او قصيرة النظر
    Uh... Eastern Parkway' giden otobüs. Open Subtitles الاتوبيس الى ايسترن باركواى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more